Mars’ın geçmişteki iklimi hakkında yeni bilgiler edinildi
Mars’ın yörüngesinin ve eğiminin zaman içinde iklimi nasıl etkilediğini anlamak, bilim insanlarının potansiyel olarak yaşama elverişli olan dönemleri öğrenmelerine yardım edebilir.
Amerikan Coğrafya Birliği
Yeni sonuçlanan bir araştırmanın aktardığı kadarıyla, Mars’ın güney yarımküresine dağılmış durumdaki kraterlerde kısa süre önce keşfedilen buz katmanı birikintileri, gezegenin eğiminin gezegenin barındırdığı iklimi geçtiğimiz 4 milyon yıl boyunca nasıl kontrol ettiğine ilişkin bilgiler içeriyor. Ulaşılan bulgular, bilim insanlarının, gezegenin hangi zaman diliminde yaşanabilir olabileceğini tahmin etmek için gereken geçmişte Mars’ın iklimini neyin kontrol ettiği hususunu anlamalarına olanak sağlıyor.
Araştırma, Dünya ve uzay bilimlerini ilgilendiren etkileri olan kısa formatlı ve yüksek etkili araştırmalar yayınlayan Amerikan Coğrafya Birliği’nin Geophysical Research Letters [Jeofizik Araştırmaları] dergisinde okuyucuyla buluştu.
Mars’ta bulunan buz birikintileri, tıpkı Dünya’da olduğu gibi ısı, hidroloji ve gezegensel dinamiklerin bir karışımını yansıtır. Gezegenin eğimi ve yörüngesi, yüzey sıcaklığını ve Güneş ışığını etkiler ve bu da iklim üzerinde çeşitli etkiler yaratır. Daha kalın ve saf buz tabakaları çoğunlukla daha fazla buz birikiminin oluştuğu soğuk zaman dilimlerini yansıtırken, ince ve tozlu tabakaların oluştuğu dönemde büyük ihtimalle iklim daha sıcaktı ve daha az buz oluşabilmişti.
Yeni araştırma, bu buz tabakalarını, Mars’ın ekseninin eğimi ve yörüngesel hareketiyle veya gezegenin eliptik yörüngesinin zaman içinde Güneş’in çevresinde nasıl yol aldığıyla benzeri görülmemiş bir çözünürlük ve isabetle eşleştiriyor.
Bulgular, bilim insanlarına, Mars’ın barındırdığı iklimin zaman içerisinde nasıl değişime uğradığına ilişkin fikir veriyor. Her ne kadar araştırma yakın geçmişle sınırlı olsa da, bu tür iklim-yörünge bağlantılarını kurmak, bilim insanlarının geçmişteki Mars iklimini daha ayrıntılı biçimde kavramalarına yardımcı oluyor ve bu durum da potansiyel yaşanabilirlik dönemlerini belirlemelerine imkân tanıyabilir.
Indiana’da bulunan Purdue Üniversitesi’nde bir gezegen bilimcisi ve çalışmanın başyazarı olan Michael Sori, “Bu modellerin yörünge döngüleriyle ne kadar kusursuz bir şekilde eşleştiğini görmek, beklemediğimiz bir şeydi” diyor. “İsteyebileceğiniz kadar iyi, mükemmel bir eşleşmeydi.”
ZİRVELERDEN KRATERLERE
Daha önce Mars iklimini araştıran bilim insanları yüzlerce kilometreye yayılan kutup buzulları üzerine yoğunlaşmışlardı. Öte yandan, bu birikintiler çok eski ve zaman içerisinde buzullarını yitirmiş olabilirler; dolayısıyla gezegenin eğimi ve hareketi ile iklimi arasında güvenilir bir bağlantı kurmak için gereken ince ayrıntılar ortadan kaybolmuş olabilir.
Sori ve meslektaşları, kraterlerde bulunan yalnızca onlarca kilometre genişliğindeki ama çok daha yeni ve potansiyel olarak daha az karmaşık olan buz yığınlarına yöneldiler. Sori, güney yarımkürenin büyük kısmını taradıktan sonra, NASA’nın HiRISE aracının sağladığı görüntülerde görülebilen “son derece iyi korunmuş halde” tabakalar barındıran 74 kilometre genişliğindeki ‘Burroughs’ kraterini belirlediklerini dile getiriyor.
Araştırmacılar, buz tabakalarının kalınlıklarını ve biçimlerini gözden geçirdiler ve son 4-5 milyon yıl süresince iki önemli Mars yörünge dinamiğine, yani Mars ekseninin eğimine ve yörünge devinimine dikkat çekici biçimde benzer kalıplara sahip olduklarını keşfettiler.
Eldeki bulgular, yörüngeyle deneysel bağlantılar kurmak için Mars kutuplarındaki buzul iklim kayıtlarını kullanan daha eski araştırmalara kıyasla daha iyi. Yine de bu kayıtlar ikisini güvenilir biçimde birbiriyle ilişkilendirmek için çok “gürültülü” ya da karmaşıktı. Daha taze ve temiz krater buzu, araştırmacıların iklimsel değişimleri yörünge süreçleriyle eşleştirmek ve yüksek düzeyde bir hassasiyetle eğmek için kullandıkları daha az karmaşık iklim kayıtlarını korur.
DOĞAL BİR LABORATUVAR OLARAK MARS
Yörünge döngüleri ve iklim arasındaki bağlantıların ayrımına varmak hem Mars tarihini hem de Dünya’da görülen karmaşık iklim dinamiklerini anlamak bağlamında önem taşıyor. Sori, “Mars, iklim üzerindeki yörünge kontrollerini incelemek için doğal bir laboratuvar” diyor; zira Dünya’da mevcut olan -biyoloji ve yer hareketleri gibi- karmaşık etkenlerin büyük kısmı, Mars’ta göz ardı edilebilir. Özünde, bütün gezegen, bilim adamları açısında değişken şeyleri izole eder.
Araştırmaya dahil olmayan ve Gezegen Bilimleri Enstitüsü ve York Üniversitesi’nde gezegen bilimci olarak görev yapan Isaac Smith, “Şayet iklim meselesini anlayacaksak, bu müdahil etkenleri barındırmayan yerlere gitmemiz gerek” diyor. Bu bağlamda, “Mars el değmemiş bir gezegen. Ve burada pek çok potansiyel uygulama söz konusu. Mars’ın Plüton ve Triton’la düşünülenden çok daha fazla ortak noktası bulunuyor.”
Bütün küçük buz birikintilerinin yüzeylerinde temiz ve açık tabakalar mevcut değil. Bazıları tepelerin içine gizlenmiş olabilirler. Sori, netice itibariyle amacın Dünya’da bilim insanlarının yaptığı gibi buzul çekirdeklerinden örnekler almak olduğunu ama Mars keşif araçlarının henüz bu yeteneğe sahip olmadığını belirtiyor. Bilim insanları, bundan ziyade, buzun içine “bakmak” ve tabakaları gözden geçirmek amacıyla zeminin içine işleyen radarlardan elde edilen verileri kullanabilir ve görünür durumdaki katmanların tortu boyunca uzandığını teyit edebilirler. Bu yaklaşım, araştırma dahilinde atılması gereken bir kalite kontrol adımıdır ve yöntem, gelecekte yüzeydeki görünür tabakaların yokluğunda bile Mars buzunun keşfedilmesine yardım edebilir.
Bu yöntemi yeni çalışmada uygulayan ve Purdue Üniversitesi’nden araştırmanın ortak yazarı olan Riley McGlasson, “Küçük bir buz tortusundan iklimsel işaretler sağlayabilmek, gerçekten de muhteşem bir netice” diyor. “Radar ile hikayenin bütününe yaklaşabiliriz. Bu nedenle, bunu gelecekte bir adım daha ileri götürmek noktasında çok heyecanlıyım.”