Masa az kalsın yine dağılacaktı: Meral Akşener 'Yeter' diye bağırdı
Gazeteci İsmail Saymaz, krizin çözüldüğü Millet İttifakı toplantısında gergin anların yaşandığı bilgisini aktardı. İddiaya göre DEVA lideri Babacan'la tartışan Akşener 'Yeter' diye bağırdı.
DUVAR - Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanlığı yardımcılığına getirileceği sözüyle aşılan Altılı Masa'daki 'barış' toplantısında yeni bir krizin son anda önlendiği iddia edildi. Halk TV yazarı İsmail Saymaz, toplantıya dair ulaştığı bilgileri aktardığı yazısında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile DEVA Genel Başkanı Ali Babacan arasında sert tartışma yaşandığını belirtti.
İsmail Saymaz'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, dün partisinin genel merkez binası önünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken, bütün gözler Meral Akşener’deydi.
Akşener’in suratı asıktı.
Yüzünden düşen bin parçaydı.
Somurtuyordu.
Zaten açıklamadan sonra başkanlar yemeğe geçerken, Akşener katılmayıp ayrıldı. İYİ Partililere sorsanız yorgun ve uykusuzdu, bu yüzden gitmişti.
Halbuki Altılı Masa’nın dünkü barışma toplantısında gerginlik çıktı ve beklenmedik şekilde sesler yükseldi. Az kalsın masa yine dağılacaktı. Ve üstelik 36 saatlik olağanüstü bir çaba tuzla buz olabilirdi.
Akşener, 2 Mart günü “Ortak cumhurbaşkanı adayımızda ortak anlayışa ulaşmış bulunuyoruz” cümlesinin yazılı olduğu bildiriyi imzaladıktan bir gün sonra Altılı Masa’yı silkeleyerek, koltuğundan kalkmıştı.
İlk temas 4 Mart’ta kuruldu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, çözüm yolu aradı.
Özel, CHP’li avukat milletvekili Bülent Tezcan’ın geliştirdiği formülü masaya getirdi. Bu formüle göre Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın halkta oluşturduğu sempatiyi desteğe dönüştürmek için iki başkana cumhurbaşkanı yardımcılığı makamı verilebilirdi.
Tezcan’ın formülü 20 gün önce CHP’nin grup başkanvekilleri tarafından olgunlaştırıldı. Bir kriz halinde ‘B’ planı olarak değerlendirilecekti. Kriz, beklenilenden önce patlayınca raftan indirildi ve Özel tarafından Türkkan’a açıldı.
Formül Kılıçdaroğlu’na anlatıldı.
CHP lideri sıcak baktı.
Bu gelişme üzerine İstanbul’dan çağrılan İmamoğlu ve Yavaş, 6 Mart’ta sabah saat 1’de Akşener’e gizli bir ziyarette bulunarak, formülü sundu. Akşener yumuşadı.
Gece boyunca telefonlar susmadı.
Babacan, Kılıçdaroğlu’nu…
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nu…
Davutoğlu da Akşener ve Kılıçdaroğlu’nu aradı.
Kılıçdaroğlu, öğle saatinde Akşener’e telefon açarak, kandilini kutladı ve iki başkanın kendisine ziyarette bulunacağını bildirdi. Birkaç saat sonra İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’i İYİ Parti’de ziyaret etti. Akşener, “Tamam” dedi.
Diğer yandan, Saadet Partisi’ndeki Millet İttifakı toplantısı için saat 14’e randevu verilmişti. Akşener cephesindeki yumuşamadan ötürü toplantı saat 15’e ötelendi.
Kılıçdaroğlu ve Akşener bir otelde buluştu ve görüştü. İttifakın kimi ortakları, “Bizler neden yokuz?” diye homurdanmadı değil. Ancak yatıştırıldı. Bu görüşmeden sonra Akşener, masaya döndü. Saat 16’da salona girdiğinde yüzler gergindi.
Çünkü Akşener’in sözcüsü Prof. Kürşat Zorlu’nun gazetecilere yaptığı açıklamadaki “Belediye başkanlarımız genel başkanımızı ziyaret etmiştir. Bu ziyaretleri sırasında 13. cumhurbaşkanının yetkili, icracı yardımcısı olmaları konusunda kendilerine önerilerini iletmiştir” ifadeleri Gelecek, DEVA ve Demokrat liderlerini çok kızdırmıştı. Üç lider “Altılı Masanın karar vereceği konuda açıklama yapması doğru değildir” dedi.
Üç lider belediye başkanlarının cumhurbaşkanı yardımcısı olarak yönetime katılmaları formülünü partileriyle görüşmeleri gerektiğini söyledi. Mola verildi ve üç parti divanlarını topladı. DEVA’nın divanı yaklaşık bir buçuk saat sürdü.
En şiddetli itiraz DEVA’dan geldi.
Babacan ve Akşener arasında gerginlik çıktı. Akşener, “Ben bu şartla masaya geldim, istiyorsanız kalkayım” dedi.
Sesler yükseldi.
İYİ Parti lideri “Yeter” diye bağırdı.
Araya Davutoğlu girdi.
Sesler salonun dışına taşınca Akşener’in arabası bile hazırlandı.
Neyse ki anlaşma sağlandı ve Davutoğlu, tartışmalı 12. maddeyi kaleme alıp metne geçirdi.