Meclis seçimlerinde AK Parti-MHP nasıl rekabet edecek?

Tüm projeksiyonların muhalefete çevrildiği ortamda bir fenerle Cumhur İttifakı’na baktığımızda dikkatimizi çeken birkaç noktaya işaret ettik. Dışarıdan “yekvücut” görünen Cumhur İttifakı da önümüzdeki süreçte birçok tartışmaya gebe görünüyor.

Nergis Demirkaya ndemirkaya@gazeteduvar.com.tr

Siyaset sahnesi aylardır, “Erken seçim yapılacak mı?”, “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?”, “Altılı Masa ittifaka evrilecek mi?” sorularının etrafında dönüp duruyor.

Üç soru da önemli. Önce “Erken seçim olacak mı?” sorusuna iktidar kanadından gelen “hayır” yanıtlarına AK Partili bir yöneticinin “Neden erken seçim yok” gerekçesini de şöyle ekleyelim:
“Erken seçim yok ve hiç gündeme gelmedi. Muhalefet kendisini motive etmek için sürekli bu olasılığı diri tutuyor. Şimdi erken seçim kararı alınsa vatandaşa gidip ne diyeceğiz? Bize Cumhurbaşkanlığını vermiş, Meclis’i vermiş. Neyi, ne için isteyeceğiz? Erken seçim için vatandaşa söyleyeceğimiz bir gerekçe olmalı. Biz vatandaşın verdiği süreyi sonuna kadar kullanacağız.”

Bu sözler ikna edici mi bilinmez ama dinamik ülke gündemi dikkate alındığında bir esneklik payı bırakmak zorunlu görünüyor.

Gelelim “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?” sorusuna. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ev sahipliğinde, 3 Temmuz’da 5’inci kez bir araya gelecek “Altılı Masa” bugüne kadar bu konuyu gündem yapmadı. Sadece “Cumhurbaşkanı kriterleri” ile ilgili 6 madde açıklayan liderler temmuz ayındaki toplantıda da bu konuyu konuşmayacak görünüyor. İYİ Parti lideri Akşener de katıldığı bir televizyon programında bu yöndeki soruya, "Alsın seçim kararını biz de adayımızı açıklayalım. 2023 Haziran'ında dediğine göre, o zaman biraz bekleyecek ve meraklanacak” yanıtı verdi. Perdenin önüne de arkasına da bakıldığında görünen o ki liderlerin “Adayı seçim takvimi geldiğinde açıklayacağız” tutumunda “şimdilik” bir değişiklik yok.

“Altılı Masa ittifaka evrilecek mi?” sorusu da henüz yanıt bulmasa da her toplantıda bu konuda yeni bir adım atıldığını görüyoruz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Mutabakat Metninin imzalanması, işbirliğinin ilke ve hedeflerini belirleyen 10 maddelik bildiri, işbirliğinin niteliği ne olursa olsun seçim güvenliği konusunda sonuna kadar birlikte çalışma kararı ittifaka giden süreçte önemli adımlar. Birlikte yol yürüme kararlığında ana hedef “Ortak Cumhurbaşkanı adayı” çıkarmak. Meclis seçimi içinse bazı illerde ortak listenin de içinde yer aldığı birçok iş birliği seçeneği konuşuluyor. Bu konuda kararın da seçime yakın yapılacak anketlerin sonucuna göre verilmesi gerektiği belirtiliyor. Mevcut tablo ittifak/iş birliği konusunun önümüzdeki aylarda da konuşulmaya devam edeceğini, ama kararın seçim yaklaşırken verileceğini gösteriyor.

Muhalefet cephesinde henüz cevabı olmayan, kısa sürede de cevap bulması beklenmeyen bu sorular siyasi tartışmaların ana gündemi olmaya devam ederken iktidar cephesindeki ittifak/iş birliği ise hiç konuşulmuyor. Tüm projeksiyonlar muhalefete çevrilse de Cumhur İttifakı cephesi de aslında ciddi soru/sorunlara gebe.

AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı 2018 seçimlerinin yanı sıra 2019 yerel seçimlerinde de önemli bir iş birliği yaptı. AK Partili siyasetçiler “en tepede” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında “fevkalade bir uyum” olduğunu söylüyor. Bu birlikteliğin Meclis ayağında da bugüne kadar en azından krize dönüşen bir sorun yaşanmadığı biliniyor. Ancak iller için aynı şeyi söylemek mümkün değil. AK Parti kulislerinde iki liderin uyumu ve Meclis’teki ittifakın illere aynı şekilde yansımadığına dair çok açık değerlendirmeler yapılıyor. Geçen 4 yılda bu anlamda sorunlar çözülmüş görünmüyor.

MHP 2018 seçim sonuçlarına göre yaklaşık 30 ilde milletvekili çıkardı. İstanbul’da 9, Ankara’da 5, Adana, Gaziantep, Konya, Mersin’de ikişer milletvekili çıkaran MHP’nin tek milletvekili çıkardığı diğer tüm illerde rakibinin AK Parti olacağını söylemek yanlış olmaz. Bu tabii ki yerelde çatışma risklerini de beraberinde getiriyor. AK Partililer bu nedenle az milletvekili olan küçük kentlerde bu rekabetin zorlayıcı olacağı konusunda uyarıyor, önümüzdeki seçim sürecinde aday belirlerken bunun da dikkate alınması gerektiğini söylüyor. Bu noktada öneri gerilim yaşanabilecek kentlerde gerilime izin vermeyecek, dengeleyici adayların belirlenmesi.

Ancak bunun yeterli olmayacağını düşünenler de var. Bu konudaki riskleri AK Parti’nin iç toplantılarında dile getirdiğini anlatan bir siyasetçi çözümün ayrı listelerle seçime gidilse de illerde AK Parti ve MHP Milletvekili sayısının seçim öncesi hedef olarak konulması gerektiğini söylüyor. Bu öneriye göre bir ilde 3 AK Parti, 1 MHP Milletvekili çıkarılması önceden hedef olarak koyulabilir. Yoksa ciddi gerilim yaşanabilir endişesi dile getiriliyor. Bir de yaşanabilecek gerilimlerin Meclis seçimleri bir yana Cumhurbaşkanı seçimine yansıyacağı kaygısı da taşınıyor.

Cumhur İttifakı’nda bir de BBP var. BBP; resmen AK Parti, MHP ittifakının oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın neresinde olduğunu sorguluyor. Bu açıdan önümüzdeki seçimde Cumhur İttifakı pusulasında BBP ambleminin yer alıp almayacağı ayrı bir tartışma konusu olacak, bunun da sonuçları yaşanacak görünüyor.

Tüm projeksiyonların muhalefete çevrildiği ortamda bir fenerle Cumhur İttifakı’na baktığımızda dikkatimizi çeken birkaç noktaya işaret ettik. Dışarıdan “yekvücut” görünen Cumhur İttifakı da önümüzdeki süreçte birçok tartışmaya gebe görünüyor.

Tüm yazılarını göster