1 Ekim 2020-18 Temmuz 2021 tarihleri arasında TBMM Genel Kurulu 105 defa toplandı. Bu toplantıların 23’ünde 80 kanunu geçirdi. Bu kanunlardan 55’i iktidarın imzaladığı uluslararası anlaşmaların Meclis’te de uygun bulunduğuna dair kanunlardı. 7 Temmuz 2018’den 28 Temmuz 2020’ye kadar geçen üç yasama yılında toplam 52 uluslararası anlaşmayı onaylayan Meclis’in, sadece bir yıl içinde 55 anlaşmayı onaylaması, üzerinde durulması gereken bir yoğunluk olduğuna dikkat çekiyordu.
16 Mart tarihinde TBMM Genel Kurulu Bosna-Hersek ile yapılan bir anlaşmayı kabul etti. Anlaşmayı kabul ettiğine dair kanunun tam adı “Türkiye Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokol ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun.” Yani ortada bir ticari anlaşma var ve o ülke ile yapılan anlaşmaya dair değişiklik yapma yetkisi Cumhurbaşkanı’na devredilmiş. Bir bakıma ticari rejim de değişmiş. Bu şekilde, yani uluslararası bir anlaşma olup içinde Erdoğan’a yetki devreden dokuz "uluslararası anlaşmanın onayına dair kanun" var.
Peki Bosna-Hersek ile ticari anlaşmayı onaylayan ve üstünde değişiklik yapma yetkisi veren bu kanun teklifi karşısında muhalefetimiz ne yapmış? CHP ve İYİP, KABUL oyu verirken HDP çekimser kalmış. TİP ve Memleket Partisi ise oy kullanmamış. Sonuçta AKP-MHP-CHP ve İYİP’in 293 KABUL oyu, SIFIR RED oyu ile uluslararası anlaşmanın uygun bulunduğuna dair kanun teklifi geçmiş!
Meclis’ten geçen 55 uluslararası anlaşmanın dokuzunda yetkilerin tek kişiden mürekkep bir makama, yani cumhurbaşkanlığına devredilmesi tek sorun değil. Bu anlaşmaların büyük bölümü madencilik, enerji ve ticaret gibi iktidarın ülkeyi kendisini destekleyen sermayedarlar aracılığıyla başka ülkelere ayrıcalık tahsis ettiği konular. Fakat ne yazık ki, çoğu zaman milletvekillerinin anlaşmaların içeriklerini bilmeden, sorgulamadan onay verdikleri ve böylece iktidarın oluşturduğu rejimin uluslararası inşasını tahkim ettikleri anlaşılıyor.
MUHALEFETİMİZ SORGULUYOR MU?
Anlaşmaları onaylayan bu 55 kanun oylamasına CHP yüzde 23 katılım göstermiş ama yüzde 100 KABUL oyu vermiş. İYİP yüzde 21 katılmış ama yüzde 97 oyu KABUL olmuş. HDP yüzde 22 katılmış ama bunun yüzde 65’inde KABUL oyu vermiş. TİP vekilleri ise uluslararası anlaşmalarla neredeyse hiç ilgilenmemiş. Oylamalara katılım oranları yüzde 9’da kalmış.
Durum böyle olunca toplam oyların sadece yüzde 0,8’i, yani binde 8’i RED oyu olmuş. İktidar uluslararası anlaşmaları Meclis’ten muhalefetin herhangi bir direnişiyle karşılaşmaksızın rahatlıkla geçirmiş.
Konu uluslararası anlaşmalar olunca CHP 31 vekillik, HDP 12 vekillik, İYİP 7 vekillik, TİP de 0,4 vekillik partiler olmuşlar. TBMM’deki etkililikleri üzerinden. Bu oylamalara 28 CHP, 12 HDP, 8 İYİP, 2 TİP vekili hiç katılmamış. 556 vekilden tek bir RED oyu çıkmamış. Toplamda kullanılan oyların yüzde 98’i KABUL oyu olmuş.
Bu 55 anlaşma ortalama 3 (yazıyla üç) RED ile geçmiş ve 36’sında RED veren olmamış. Bir askeri anlaşmaya sadece 18 RED verilmiş. Muhalefet ya kabul oyu vererek ya da çekimser kalarak bu askeri anlaşmaları da desteklemiş ancak içerikleri konusunda da halkla herhangi bir bilgi paylaşmamış, hatta saklamış bile diyebiliriz.
MAJESTELERİNİN MUHALEFETİ
Bu veriler aslında Meclis’te bir tane bile muhalefet partisi olmadığını gösteriyor. Belki 2,5 vekil var ama tek bir muhalefet partisi dahi yok. Bütün partiler oyları aracılığıyla AKP’ye eklemlenmiş, hatta AKP’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı MHP ile adeta yarışır haldeler. Bu yarışta CHP ve İYİP ilk sıralarda geliyor. Onları HDP, TİP ve Memleket Partisi takip ediyor.
27’nci yasama dönemi dördüncü yasama yılında 55 uluslararası anlaşma Meclis’ten neredeyse eksiksiz onay almış. İktidar dışı partiler oylamalara ya katılmamış, ya da açıkça onay vermişler. Red oyu kullanan vekil sayısı ortalama üçken, oylama başına en fazla 18 vekile çıkabilmiş. Erdoğan inşa ettiği rejimin uluslararası ayağını bunun için öngördüğü düzeneğe tüm Meclis’teki vekil oylarının 98,3’ünü alarak tahkim etmiş.