Meclis'te şiirli bütçe görüşmesi

Meclis'in 12 gündür süren bütçe görüşmelerinde milletvekilleri dertlerini şiir dizeleriyle anlattı. Kimi Nazım Hikmet'ten kimi Necip Fazıl'dan okudu. En renkli şiir ise “bütçe” üzerine yazılmış bir halk ozanına aitti.

Abone ol

ANKARA - TBMM 2017 yılı bütçe görüşmelerinde sona gelindi. 12 gün kesintisiz süren görüşmelerde milletvekilleri bir yandan ele aldıkları Bakanlık bütçesi üzerine çeşitli veriler sunarak değerlendirme yaptı, bir yandan da mevcut siyasi-ekonomik gündemle ilgili görüşlerini aktardı.

550 milletvekilinin büyük kısmının kürsüye çıktığı görüşmelerin 11. gününde neredeyse bir şiir günü yaşandı. Milletvekilleri dile getirdikleri konularda düz cümleler yetmeyince dizelere başvurdu. Nazım Hikmet'ten Necip Fazıl'a birçok şairin dizeleri Meclis tutanaklarına geçti.

İDRİS BALUKEN'DEN ŞİİRLİ MEKTUP

İlk şiir tutuklu milletvekili HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken'den geldi. Baluken'in cezaevinden gönderdiği mektubu HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım kürsüden okudu. Mektubunda karanlık günleri büyük bir dayanışma ile aşacaklarını söyleyen Baluken, Adnan Yücel'in şu dizelerini yazdı:

“Düşlerin sonsuza koştuğu yerde

Sabrın çiçeklerini açtığı yerde

Asla kapanmaz yaşanan defter

Çünkü tarihin en güzel yerinde

Son sözü direnenler söyler.”

CHP'Lİ ERDEM NAZIM'DAN OKUDU

CHP adına kürsüye çıkan İstanbul milletvekili Eren Erdem, dış politikayı, gazetecilerin tutuklanmasını eleştirdiği konuşmasının sonunda Nazım Hikmet'in “Vatan Haini” şiirini okudu.

"Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,

Ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

Ben vatan hainiyim."

GÖZALTINDAN ÖNCE ŞİİR OKUDU

Meclis Genel Kurulu'nda okunan şiirler bunlarla sınırlı kalmadı. Meclis Genel Kurulu çalışmasından sonra gittiği evinde gözaltına alınan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş da, “2016 yılı, bizim için ağır bir imtihan senesi oldu” dedi Necip Fazıl Kısa Kürek'ten, "Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya! Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?" ile Akif'in "Bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı. Nur istedik, sen bize yangın verdin 'Yandık! 'dedik, boğmaya kan gönderiyorsun" dizelerini okudu.

AK PARTİLİ VEKİLLER DE OKUDU

AK Parti'li Hüseyin Bürge konuşmasında, Necip Fazıl Kısakürek'in "Anladım işi, sanat Allah'ı aramakmış / Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış." dizelerini okuyarak, "Derdimiz Allah'ı aramak, derdimiz Allah'ın rızasına koşmak; çelikle çomakla oynamak da kimin işidir bilmem. Arzımız aziz milletimizedir” dedi.

AK Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar da Halep'te yaşananları anlatırken yine şiire başvurdu.

"Vuruldun, aklıma güller çiçekler geldi.

Vuruldun, aklıma gül bakışlı çocuklar,

Öfke yüzlü kadınlar geldi.

Vuruldun, anlardan o a an,

Aklıma birtakım ayetlerin mutlaka kanla okunmaları geldi."

MHP Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir ise Halep'i anlatırken, Ali Akbaş'ın "Bizim için çalar çanlar./ Kana bulandı Balkanlar./ Gözlerimiz yolda kaldı./ Ey insanlar!/ Ey insanlar!" dizelerini anımsattı.

MHP’li Günal: Ekonomideki sorun bakan enflasyonu!

HALK OZANINDAN 'BÜTÇE' ŞİİRİ

Bütçe görüşmelerindeki en uzun şiir ise MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan'dan geldi. Vatandaşın, üreticinin, esnafın sıkıntılarına dikkat çeken Erdoğan, “2017 bütçesiyle ilgili beklentilerimizin, umudumuzun tükendiğini artık şairin dilinden sizlere ifade etmeye çalışacağım. Belki şairin dediklerinden nasiplenirsiniz!” dedi. Erdoğan'ın 'bir halk ozanı'na ait okuduğu şiir “Umut başka bahara; bel bağlaman bu bütçeye" dizeleriyle bitiyordu.

"Bütçe

Bu bütçeyle artacak gemicik filoları.

Yandaş iş adamının çıkacak kiloları.

Kemer sıkmaya devam. Görünen o ki artık

Bu yıl da dolmayacak çiftçinin siloları.

Haber vereyim size memleketim Muğla'dan

Her gün isyan türküsü duyuluyor sıladan

Yurttan sesler korosu; Vatandaş feryat figan.

Bir dokun bin ah işit; Ortaca'dan, Ula'dan

Her çiftçinin başını almış geçim tasası

Ona teğet geçiyor yine bütçe yasası

Zirai ilaç almış bankadan para çekip

Borçludur herkese, para görmez kesesi

Bir liraya mal olur kilosu domatesin

Satsa altmış kuruşa, Allah bereket versin

Karın tokluğuna da çalışılmıyor şimdi

Geliri yoksa artık, söylen, çiftçi ne yesin?

Muğla'nın dört yanında kan ağlıyor seracı

Esnaf dükkân açamaz, rehin vermiş aracı

Bodrum'da, Marmaris'te kapanıyor oteller

Mal sahibinden kaçar köşe bucak kiracı

Bu öyle bir fiyat ki verilmez dilenciye

Ancak otuz kuruşa satılır narenciye

Banka kapar elinden, alırsa bedelini

Baba gönlünce harçlık veremez öğrenciye

Fethiyeli çiftçinin malı çürür elinde

Yaprak kıpırdamıyor Karaçulha halinde

Düşünür kara kara, Yatağan, Kavaklıdere

Altı lira kilosu, bereket yok balında

Kâr etmiyor Milas'ın zeytini, zeytinyağı

Dalaman, Köyceğiz'in kuru bağı, bahçesi

Yerli malına destek verin biraz bütçede

Sadece rantiyeye yapmayın bu kıyağı

Büyükşehir Kanunu ile çöktü beldeler

Hiç haberiniz var mı ne hâlde Seydikemer

Rayici yüksek tuttu sahile yakın diye

Ne eken var ne biçen, acınacak hâldeler

2/B kanunuyla ektiği tarla gitti

Maliye beş yıllık ecrimisil hesap etti

Dört sene BAĞ-KUR borcu, bunu katma hesaba

Sorduk Karadere'de, borçsuz bir kişi çıktı!

Karadereli kızgın yüksek ecrimisile

Mahkûm olup kalmışlar bürokratik usule

İndirin bedelleri, derman olun dertlere

Yoksa bırakacaklar borç, gelecek nesillere

Bütçe değil esnafa sunulan, darağacı

Satamazsa narını, kesilir nar ağacı

Burada turizmci, tarım, direği ekonominin

Nasıl dursun ayakta, kesersen her ağacı.

Türkü der "Ferayi'dir gızın adı Ferayi"

Sayenizde eritti, gitti dolar lirayı

Artık çıkacak düze, ödeyecek borcunu

İşçi, memur, emekli, bulabilse parayı

Asgari ücret arttı, lakin gören olmadı

Dolar fırladı gitti, elde zam mam kalmadı

Ölür diye umdunuz, amma çok çetin çıktı

Direniyor emekli, inadına ölmedi

Bakılmıyor yüzüne, ne diyek eşe dosta?

Durdu inşaat işi, ne yapsın işçi, usta?

Satamıyor taşını, ticaret tümden bitti

Mermercinin işi zor, sanki hepisi yasta

Fırladı yem fiyatı, balıkçılık bitiyor

Millet üretip yok pahasına satıyor

Kredi faizine yetişmiyor güç şimdi

İşletmelerin çoğu dükkânı kapatıyor

Bütçede bir kalem yok yüzleri güldürecek

Can çekişen sektörü büsbütün öldürecek

Güvenme vergisine mazotun, sigaranın

Üretemezse millet, nasıl vergi verecek?

"Çökertme'den çıktım da başım selamet." değil

Bunu herkes biliyor gizli malumat değil

Terör vurur her yerde, ülke kan gölü oldu

Dış politika çökmüş, hayra alamet değil

Bomba, silah patlıyor, vuruluyor fidanlar

Durdurun bu terörü, geri gelmez gidenler

Sade lafla olmuyor, uyanın tedbir alın,

Cezasını çekmeli bize bunu edenler

AKP döneminde işsizlik rekor kırdı

Dertlerin, şikâyetin kesilmiyor hiç ardı

Millet karamsar şimdi, umutları tükendi

Sahi sonu ne oldu, AB rüyası vardı

İktisadi idari bilimler fakültesi

Altı yüz bin mezunla işsizlik abidesi

Atanmayı bekliyor yüz binlerce öğretmen

İşsiz gezer altmış bin ziraat mühendisi

Bütçe derman sunmuyor talebe dertlerine

Bir kez de ciddi bakın eğitim şartlarına

Fakir, köylü gücü yok, ev tutamaz şehirde

Ağırlık verin artık öğrenci yurtlarına

Bu tutarsız bütçeye beklemeyin methiye

Ne bir otel çalışır ne de açık şantiye

Bodrum, Marmaris, Datça umutsuzca bekliyor

Tursitler gelmez oldu, sinek aylar Fethiye

Değerli vatandaşlar; bu sözüm herkes için

"Çıkıp Belen Kahvesine" bir soğuk su için

Sizi duyan yok artık, herkes kendi işinde

Fark edin gücünüzü, doğru iktidar seçin

Sizden umudu kesti şu Ege'nin efesi

Kısılmış, duyulmuyor Kerimoğlu'nun sesi

Âdet yerini bulsun diye konmuş kalemler

Derman olmaz yaraya, AKP'nin bütçesi

Diyeceğim odur ki, Aşşa Köylü Haçça'ya

Bu sene de zırnık yok Menteşe'ye Muğla'ya,

Sevgili vatandaşlar, kıymetli hemşeriler

Umut başka bahara; bel bağlaman bu bütçeye."

'Osmanlı padişahlarında bu yetki yok'