Mersin Üniversitesi’nden atılan akademisyenlere ‘dönüş yolu’ açıldı

Ankara Bölge Mahkemesi, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisi nedeniyle 20 akademisyeni işten atmasını hukuka aykırı buldu.

Abone ol

Abidin Yağmur

MERSİN – Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisini imzalayan 20 akademisyeni işten çıkardı.

Akademisyenlerin yıllardır süren hukuk mücadelesinde yeni bir gelişme yaşandı. Buna göre, Ankara Bölge Mahkemesi, Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’nün işten çıkarmalarını hukuka aykırı buldu.

AKADEMİSYENLER CEZA DAVALARINDAN BERAAT ETTİ

Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisine imza atan 20 akademisyeni, 701 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yi gerekçe göstererek 2017 yılında işten çıkarmıştı.

Aradan geçen 6 yıllık süre içinde Anayasa Mahkemesi, bildirinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti, akademisyenler haklarında açılan ceza davalarından beraat etti.

Ancak TBMM OHAL İnceleme Komisyonu, akademisyenlerin iptal başvurusunu reddetti. Bunun üzerine akademisyenler Esra Ergüzeloğlu, Ulaş Bayraktar, Metin Altıok ve Melahat Kutun Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Akademisyenlerin başvurusunu görüşen Ankara İdare Mahkemesi, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verdi.

Mahkeme, akademisyenlerin söz konusu bildiriye imza atmış olmalarının terör örgütleriyle ilişkili olduklarını göstermeyeceğini, bununla ilgili somut delil olmadığını da vurguladı. İlk derece mahkeme kararının ardından Esra Ergüzeloğlu, Ulaş Bayraktar, Metin Altıok Mersin Üniversitesi’ndeki görevlerine iade edildi.

DANIŞTAY’IN KARARI BEKLENİYOR

Bu kararın ardından Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, dosyayı istinafa götürdü. MEÜ Rektörlüğü’nün Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne verilen dilekçesinde, “Beraat kararı verilmiş dahi olsa; kamu görevinden çıkarmaya yönelik tedbirin uygulanabilmesi için terör örgütünün faaliyetleriyle dava konusu işleme esas eylem arasında mutlak bir bağ kurulmasının aranmadığı, dava konusu işleme esas eylem ile Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla bağ kurulmasının yeterli olduğu hususunu göz önünde bulundurarak, irtibak ve iltisak unsurları yönünden dava konusu işlemin incelenmesi gerektiği, bunun için de dava konusu işleme esas Barış Bildirisinin kimlerce ve ne amaçla hazırlandığının, bildirinin yayımlandığı ve imzalandığı dönemdeki terör olaylarının irdelenmesi, bir kamu görevlisi olarak davacının böyle bir bildiriye imza atıp atamayacağının, imza atmaktaki amacının ve bu imzanın akademik özgürlük olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğinin ortaya çıkartılmasının gerektiği” ifadeleri yer aldı.

Temyiz dosyasını inceleyen Ankara Bölge İdare Mahkemesi 14. İdari Dava Dairesi, ilk derece mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olduğuna dikkat çekti ve MEÜ Rektörlüğü’nün istinaf talebini reddetti.

İstinaf durumunda dosya en üst dereceli mahkeme olan Danıştay’a gidecek. Danıştay’ın da benzer karar vermesi durumunda bildiri nedeniyle işten atılan akademisyenler için emsal oluşacak.