'Mesele hiç de ekonomi değil seni aptal'

New York times yazarı Sergei Guriev Rusya'da ekonominin kötüye gitmesine rağmen ülkenin bundan rahatsızlık duymadığını söylüyor. Guriev'e göre artık toplumsal sözleşme jeopolitik statüyle ilgili.

Abone ol

Sergei Guriev

Rusya ekonomisi zorda -Başkan Obama’nın deyişiyle mahvolmuş durumda- olduğuna göre, Ruslar liderlerinden niye daha fazla rahatsızlık duymuyor? Ülke kısa bir süre önce büyük bir resesyon geçirdi. Ruble değerinin yarısını yitirdi. Buna rağmen ülkedeki önde gelen bağımsız bir anket şirketinin verilerine göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e olan destek son bir kaç yıl boyunca mütemadiyen yüzde 80’i aştı.

Bunun bir sebebi, Rusya ekonomisi güçlüklerle boğuşsa da dağılmış durumda değil ve halk bundan çok daha kötü günleri hatırlıyor. Muhtemelen daha önemli olan diğer sebep ise Putin’in, halkı meselenin artık ekonomi olmadığına ikna etmiş olması.

Büyük ölçüde hükümetin bilgi edinme üzerindeki aşırı kontrolü sayesinde, Putin Rusya’daki sosyal sözleşmeyi yeniden yazdı. Uzun bir süre ekonomik performansa dayalı olan bu sözleşme bundan böyle jeopolitik statüyle ilgili. Rusya’nın Batı’ya kafa tutabilmesinin bedeli ekonomik sıkıntı çekmekse varsın öyle olsun.

Bu durum 1990’lar ve 2000’lerde böyle değildi. Siyaset Bilimci Daniel Treisman’ın gösterdiği gibi, o zamanlar Rus liderlere olan destek ekonomik performans ile yakından ilişkiliydi. Ekonomi 1998 finansal krizinden çıkmaya başladığında Putin’e destek artmış, büyüme durduğunda ise düşmüştü. Rusya’nın temel ihraç maddesi olan petrolün küresel fiyatının artması, yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye akması ve iç tüketimin fırlamasından sonra 2005’te söz konusu destek yeniden çıkışa geçmişti. Büyüme oranlarının 2012-2013’te yavaşlamasıyla da yeniden düşmüştü.

KIRIM’A MÜDAHALE HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ

Rusya’nın 2014 başında Kırım’a müdahalesi her şeyi değiştirdi. Putin’in popülaritesi yüzde 80’leri aştı ve resesyona rağmen bugüne kadar o seviyelerde kaldı.

Bu rakamların yanıltıcı olduğu iddia edilebilir. Kremlin’in muhaliflerinin karşılaştığı baskı düşünüldüğünde, anket cevaplayıcıları soruları dürüstçe cevaplamaktan çekinmiş olamazlar mı? Hiç de öyle değil. Siyaset Bilimci Tim Fryne’ın müşterek yazarı olduğu, yeni bir yönteme dayanan araştırmaya göre, söz konusu kaygıları olan kesimlerin hatalı cevap vermeleri dikkate alınarak yapılan düzeltmede bile Putin’in popülaritesi oldukça yüksek çıktı: Yaklaşık olarak yüzde 70.

2015-2016 yılları arasındaki resesyon esnasında GSYH yüzde 4’ten fazla, reel ücretlerse yüzde 10 düştü. Bu ciddi fakat Rusya’nın 1990’ların ilk yarısında yaşadığı yüzde 40’lık GSYH düşüşü dikkate alındığında çok daha az bir rakam. Petrol fiyatlarındaki keskin düşüşe ve Kırım krizinden sonra Batı hükümetlerinin uyguladığı ekonomik yaptırımlara rağmen, Putin yönetimi ustaca izlediği makroekonomik politikalar sayesinde ekonomik yıkımı bertaraf etmeyi başardı.

Yaptırımlar Rusya’nın küresel finans piyasalarına girişini kestiğinden, hükümet bütçe açığını büyük kemer sıkma politikalarını devreye sokarak ve devlet fonlarının musluğunu açarak kapatmaya girişti. Petrol fiyatlarındaki düşüşlerden kaynaklanan mali şokları hafifletmek için kurulan Rezerv Fonu ve emeklilik sistemindeki açıklarla baş etmek için oluşturulan Ulusal Refah Fonu 2014 yılı başında GSYH’nin yüzde 8’ine denk gelen bir miktarı kontrol etti.

‘ULUSUN İYİLİĞİ İÇİN’ KEMERLERİ SIKMAK

Hükümet aynı yıl içinde ayrıca, rublenin serbest dalgalanmaya bırakılması dahil sıkı para politikası tedbirlerini benimsedi. Petrol fiyatlarındaki düşüş ve büyük miktarlardaki net sermaye çıkışları nedeniyle, ruble bir yıl içinde yüzde 50 değer kaybetti. Zayıf ruble politikası sıradan Rusların yaşam standartlarını olumsuz etkilese de, Rus şirketlerinin rekabetçiliğini artırdı. Rus ekonomisi, oldukça hafif olmasına rağmen, bugün yeniden toparlanmaya başlıyor. Önümüzdeki bir kaç yıl için yıllık yüzde 1-1.5 arası büyüme öngörülüyor. (…)

Basın, televizyon ve internetin neredeyse tamamının devlet kontrolünde bulunmasının da yardımıyla hükümet, Rusya’nın dünyadaki rolüne dair büyük bir anlatıyı öne sürdü. Bu anlatının merkezinde, ulusun iyiliği için Rusların kemerlerini sıkmasının gerekebileceği görüşü vardı. Hikayenin çeşitli alt başlıkları var. Ukrayna’da Rusça konuşan bölgelerin Neonazilere karşı savunulmaları gerekiyor. Rusya, Suriye’de Beşar Esad’ı destekliyor çünkü o IŞİD’e karşı siper oluyor. Esad, Halep’in kurtarılmasına da yardım etti. Kremlin niye ABD’deki Demokrat Partiyi hacklesin ki? Zaten CIA’in sözlerine kim inanır?

Rus halkı bunların çoğuna inanıyor veya bir şekilde umursamıyor görünüyor. 128 ülke üzerine 2005-2014 yıllarını kapsayan ve kısa bir süre önce yayımlanan araştırmamızda, Prof. Treisman ve ben, bir politik idareye verilen desteği hangi faktörlerin ve ne kadar etkilediği konusunda ekonometrik bir model geliştirdik. Çalışmamızda, Rusya gibi bir ülkede internet kontrolünü tamamen ortadan kaldırmanın, yönetime verilen halk desteğini yüzde 30 civarında düşüreceğini bulduk.

‘ULUSAL GURURLA’ NEREYE KADAR...

Modelimiz aynı zamanda, demokratik ve antidemokratik tüm ülkelerde, ekonomik büyümenin düşük olduğu koşullarda vatandaşların ülke yönetimlerini destekleme olasılığının daha az olduğunu da doğruladı.

Resesyon sona erdiğine ve petrol fiyatları tekrar arttığına göre, Rusya’daki toplumsal sözleşme kısa bir süre içerisinde tekrar ekonomi merkezli haline geri dönecek mi? Pek mümkün gözükmüyor.

Mevcut yaklaşım Rus yönetimine oldukça iyi hizmet etti ve hâlâ da edebilir. Rusya artık hafiflemiş olan ekonomik baskıları bertaraf etmeye çalıştığı esnada dünya meselelerinde tekrardan olmazsa olmaz bir ülke haline geldi. Rus yönetimi şimdiye kadar, ülke ekonomisinin modernizasyonu ve çeşitlendirilmesi için gerekli olan ve büyümeyi gerçekten şahlandıracak köklü reformları hayata geçirmede pek az istek gösterdi.

Hükümet geçenlerde 2017-2019 bütçe hedeflerini açıkladı. Daha fazla kemer sıkmayı öngören plana göre, üç yıl boyunca harcamalarda yüzde 10’dan fazla kesinti yapılacak. Büyüme tahminleri küresel ortalamanın altında kalmaya devam ediyor. Bu hiç de parlak olmayan bir performans. Dolayısıyla, Rus hükümetinin halka kendisini pazarlamak için refahın değil jeopolitiğin ve ulusal gururun yardımına başvurmayı tercih etmesi çok daha mümkün. ( Kaynak: cevirihanem.com)

Makalenin orijinali