Mesut Bakkal'dan teşvik primi savunması: O dönem suç değildi
Futbolculuğu döneminde Denizlispor'da forma giyerken Galatasaray'dan teşvik primi aldıkları anısıyla ilgili açıklama yapan Mesut Bakkal, "Benim anlattığım olay o tarihlerde TFF tarafından yasaklanmış bir eylem değildi, hatta çok olağandı" diye konuştu.
DUVAR - Teknik direktör Mesut Bakkal, Galatasaray'dan teşvik primi aldığını anlattığı kitabıyla ilgili açıklama yaptı. Bakkal, "Ben gerek futbolculuk, gerekse teknik direktörlük hayatımda futbolun etik değerlerine uydum ve sporculuğa yakışmayan bir hareket yapmadım. Teşvik primi alınmasının yasaklanması disiplin talimatında 1998 yılında olmuştur" dedi.
Teknik direktör Mesut Bakkal'ın anıları anlattığı "Mesut Bir Adamın Hikayesi" kitabı, Denizlispor'da futbolcu olduğu dönemde, 1986-1987 sezonunda Galatasaray'dan Beşiktaş maçı için teşvik primi aldıklarına yönelik ifadeler nedeniyle gündem oldu.
'KARİYERİM BOYUNCA ETİK DEĞERLERE UYDUM'
Anadolu Ajansı'ndan Abdulkadir Karakaya'ya açıklama yapan Bakkal, olayın kendisi 22 yaşında bir futbolcuyken gerçekleştiğini söyledi.
Bakkal, "1986 yılında oynadığım bir müsabaka sonrası yaşanmış bir anının günümüz koşulları ile abartılı bir şekilde anlatılmasını kabul edemiyorum. Ben gerek futbolculuk, gerekse teknik direktörlük hayatımda futbolun etik değerlerine uydum ve sporculuğa yakışmayan bir hareket yapmadım. Ben her zaman yasalara, ahlak kurallarına ve etik değerlere uygun davrandım" diye konuştu.
'TEŞVİK PRİMİ 1998 YILINDA YASAKLANDI'
O dönemde teşvik priminin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Disiplin Talimatı'nda suç olarak yer almadığını savunan Bakkal, "Eğer suç olsaydı bu, ne ben ne de diğer takım arkadaşlarım tarafından kabul edilmezdi. Şimdi öğrendiğim kadarıyla teşvik primi alınmasının yasaklanması disiplin talimatında 1998 yılında olmuştur. Benim anlattığım olay o tarihlerde TFF tarafından yasaklanmış bir eylem değildi, hatta çok olağandı" ifadelerini kullandı.
'ANILARIMI YAZDIĞIM KİTAP TİCARİ AMAÇLA YAYINLANMADI'
"Teşvik primi aldığını verdiğini beyan eden birçok futbolcu, teknik adam ve yönetici oldu" diyen Bakkal, şunları söyledi:
"Futbol anılarımı yazdığım ve kesinlikle ticari bir amaçla yayımlanmamış bu kitap, tamamen ailem ve yakın aile dostlarım için hazırlanmış olup, bu durumun dahi istismar edilmiş olması oldukça üzücüdür. Benim bugüne kadar hiçbir sosyal medya hesabım olmamıştır. Adıma sahte olarak açılmış hesaplardan yapılan açıklamalar da kesinlikle bana ait değildir."
NE OLMUŞTU?
Denizlispor'da forma giyen Mesut Bakkal, 1986-1987 sezonunda Beşiktaş'la deplasmanda oynadıkları maç için Galatasaray'dan teşvik primi aldıklarını yazdı. Denizlispor-Beşiktaş maçı 1-1 sona ererken Galatasaray Antalyaspor'u 3-1 mağlup etti ve son haftaya 1 puan önde girdi. Ligin son haftasında Eskişehirspor'u da 1 yenen Galatasaray, Beşiktaş'ın 1 puan önünde şampiyon oldu.
Mesut Bakkal, "Mesut Bir Adamın Hikayesi" kitabında teşvik primi aldıkları anısını şöyle anlattı:
Beşiktaş maçından önce başkan Ahmet Dardar idmanı izlemeye geldi. O ara antrenman karıştı. Hocadan idmanı bitirmesini istediler. İlk başta anlayamadık biz. Ne olduğunu sorduk. "Çabuk toplanın İstanbul'a gidiyoruz." dediler. Sonra bize haber geldi, durumu anladık. Meğer Galatasaray bizi ağırlayacakmış. Akşam İzmir'e, İzmir'den de uçakla İstanbul'a. Ergun Gürsoy'un (Galatasaray yöneticisi) bürosunun karşısındaki Dedeman otelinde kaldık. Arada bize gelip, "Aman çocuklar bizim için bu maç çok önemli." diyorlardı. Maçı da Ali Sami Yen'de oynayacaktık.
Bir çanta içinde para geldi otele. Kişi başına düşen para bizim transfer taksidimizdem biraz fazlaydı. Maç konuşmasında söylediler; kişi başı ikişer milyondu. Tam o ara yeni çıkan bir arabanın parasıydı. Büyük para. Ali İpek, genel kaptandı. O gün tam maça gidecekken Nihat Hoca, Zafer abiyi kesti. Biz de, "Zafer abi sen bizi otelde bekle." dedik. O maça gelmedi. Bir yönetici ile 6. kata kilitledik. Maça gittik. Orada bize atlar için kullandıkları haplardan verdiler. Hatta maç içinde bizim Çingene Erhan, "Mesut, ben kusacağım." demiş, ben de "Yahu maç içinde nereye kusacaksın?" yanıtını vermiştim.
Biz maçı 1-1 bitirdik... Otele kendimizi attık, Ali İpek geldi. "Paralar Denizli'de dağıtılacak." dedi. Biz de stoper "Kayış"Ahmet'i doldurduk. O çıktı, "Bu paralar burada dağıtılacak!" dedi. Hemen odaya çıktık, ikişer deste bir milyon aldık. Herkes nemalandı. Kaleci Adnan, 18 yaşındaydı. O da aldı. Nihat Hoca hemen aldı, kaçtı. İzmir'e kahraman gibi indik. Galatasaray bizi Tenis Kulübü'nde ağırladı. O gün Galatasaray'ın maç yaptığı Antalya'dan gelen futbolcular oldu, mesele Arif Kocabıyık gibi... O günden sonra yavaş yavaş kabus başladı. Sakatlandım." (HABER MERKEZİ)