Meyhaneler kapansın da alem ölsün mü?

Sektörde mekanların kiralarına, şirketlerin vergilerine geçici süreyle erteleme, indirim ya da devlet desteği gibi çözümler hayata geçirilmelidir. Öte yandan sektördeki işveren dernekleri, ticaret odalarındaki sektör komiteleri, platformlar vb. aracılığıyla örgütlenmiş bulunan işverenler şikâyet etmeyi ve geviş getirmeyi bırakıp işlerini korumak için mücadeleye başlasalar fena olmaz bana göre.

Grand Korçi grandkorci@gmail.com

Sonda söyleyeceğimi baştan deyiverip yükü omzumdan atayım. Lafı dolandırmadan söylemek lazım ki pandemi nedeniyle kış aylarının geldiği bu günlerde, zorunlu olanlar dışında kapalı mekanların tamamının faaliyeti geçici olarak durdurulmalıdır. Gidişat da kendiliğinden bu yönde olacak maalesef. Aslında yapılacaklar çok belli. Ülkede yaklaşık yirmi dokuz milyon kayıtlı çalışan var. Üç milyon civarında insan ne pahasına olursa olsun afet, savaş vb. durumlarda bile çalışmak durumunda. Onun dışında kalan tüm insanları bir iki ay evlerinde tutarsanız bu virüsün beli kırılır. Elbette bu kadar yalın bir gerçeğin hayata geçirilmemesi iktidarın görmemesinden değil. Kasa boş ve top çevirmekten başka bir yol bulamıyorlar. Öte yandan gerçeği bu yalınlıkta görmek ideolojinizin penceresindeki manzarayla ilgili. İdeolojinizin hamuru halkın dertleriyle mayalanmadıysa o pencereden başka manzaralar görülmesi doğaldır.

İnsan hayatına gerçekten değer veriyorsanız, ekonominin uzun erimde zarar görmesini istemiyorsanız yapılacak şey kuralları bütün topluma eş zamanlı ve eşit uygulamak. Kapalı mekanlar risk yaratıyorsa sadece yeme içme sektörünü, eğlence, gösteri, kültür endüstrisini değil insanların sıkış tepiş doluştuğu toplu taşımayı, sırt sırta çalıştıkları ve soyunup giyindikleri fabrikaları da kapatacaksınız. Okulları da kapatacaksınız camileri de, parti kongrelerini de yapmayacaksınız toplu açılışları da. Bütün bunlar aynı anda yapılmazsa virüsün yayılımının yavaşlamadığı ortaya çıktı. Top çevirmenin gerçekten alemi yok.

Top çevirmenin alemi yok ama pandemiden en çok etkilenen yeme içme, eğlence ve kültür endüstrisinin büyük bir alemi var. Şu anda bu aleme dahil olan milyonlarca insan yine belirsiz ve güvencesiz bir şekilde mağdur edildi. Koskoca bir sektörün en aşina olduğum meyhane aleminden şekilli şemalli bir örnek göstereyim sizlere.

Meyhane gerçekten de başka bir alemdir ama bu yazıda güzellemesinden değil ekonomi politiğinden ve etkileşim gücünden bahsedeceğim.

Meyhanenin çevresinde dönen ekonominin merkezinde elbette müdavim vardır. Bazı kendini bilmezlerin hastaya, öğrenciye müşteri demesi gibi müdavime de müşteri diyen mekancılar vardır ki uzak durmak lazımdır dükkanlarından. Bir meyhaneyi meyhane yapan karakteristiğini veren müdavimdir. Barba yani meyhaneci dükkanını açar ama ruhunu müdavim üfler. Müdavim felekten gece çalarak keyiflendiği bu hayatın karşılığında bir ekonomi yaratır. Bu ekonominin birinci halkasında barba kazanır, garson kazanır, aşçı kazanır, komi kazanır, bulaşıkçı kazanır. Müdavimin keyfi kederine ikinci halkada manav, kasap, şarküteri, kuru yemişçi, içki dağıtımcı, üreticisi kazanır. Bütün bunlar olacak diye üçüncü halkada masa örtülerini temizleyen kuru temizlemeci, çamaşırcı kazanır. Masa örtüsünü, tabak çanağı, iş kıyafetini, temizlik maddesini satan kazanır. Dördüncü halka da taksicisi, otoparkçısı, valesi kazanır. Beşinci tamamlayıcı halkada müzisyeni, oyuncakçısı, buzlu bademcisi, midyecisi kazanır. Üst üste binen bu halkaları elbette çoğaltmak mümkün ama örneğin eksiği var fazlası yok.

Eğer Covid ile mücadele ediyoruz görüntüsü altında bir gecede meyhaneleri ve benzeri yerleri kapatırsanız aslında tüm halkaları metazori kapatmış olursunuz. Biliyoruz ki sigortasız çalıştırmanın ya da asgari ücretten sigortalamanın yaygın olduğu bu mekanları iyi denetleyemediniz. Şimdi kayıt dışı yüzbinlerce binlerce insan tamamen güvencesiz kaldı. Kısa çalışma ödeneği yaraya pansuman dahi olmuyor. Mekanlar kiraları karşılamakta zorlanıyorlardı, daha da zorlanacaklar. Bu sürecin sonunda eğlence ve kültür hayatımıza katkı koyan, şekillendiren, damga vuran pek çok mekân kapanmış olacak. Bu mekanlarda ve sektörde bu toprakların kültürünün çok önemli bir boyutu şekilleniyor. Beğenseniz de beğenmeseniz de bu böyle. Bugünkü iktidar ve mahfilleri beğenmemekten öte meyhanelerin varlığını arzu etmeyebilir. Bu da anlaşılır bir durumdur ancak yarattıkları drama kayıtsız kalamayacaklar. Zira bir süreliğine de olsa heder olan milyonlardan ve arkasından kalacak enkazdan bahsediyoruz. Hükümet edenin vazifesi hükümet etmektir, top çevirmek değil.

Bu fasıldan söylemek gerekir ki yeme içme, eğlence ve kültür endüstrisinde aylardır çok zor durumda olan kayıtlı, kayıtsız tüm çalışanlara, emekçilere bir an önce yaşamlarını idame ettirecekleri devlet yardımı karşılıksız olarak başlatılmalıdır. Sektörde mekanların kiralarına, şirketlerin vergilerine geçici süreyle erteleme, indirim ya da devlet desteği gibi çözümler hayata geçirilmelidir. Öte yandan sektördeki işveren dernekleri, ticaret odalarındaki sektör komiteleri, platformlar vb. aracılığıyla örgütlenmiş bulunan işverenler şikâyet etmeyi ve geviş getirmeyi bırakıp işlerini korumak için mücadeleye başlasalar fena olmaz bana göre. Dağınık durumdaki sektör emekçilerinin sendika, dernek platform vb. yapılanmalar aracılığıyla örgütlenmeleri ve ses çıkarmaları da izlenesi bir tablo çıkarır ortaya. Bir musibet bin öğütten evladır kabilinden belki müdavimin değerini de anlar sektör oyuncuları. Belki müdavim de çevresindeki halkaların genişliği görür ve daha fazla sarılır hayat tarzına.

Alem şimdilik paket serviste.

Tüm yazılarını göster