Meyra Madencilik’in atıkları Yenişehir Ovası’nı zehirliyor

Meyra Madencilik, Kirazlıyayla’da fabrikadan çıkan zehirli atıkları dereye ve tarım alanlarının yakınına döküyor. Firmanın köyün şebeke suyunu kullanması nedeniyle köylüler su sıkıntısı yaşıyor.

Abone ol

Pelin Akdemir
BURSA - Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde Meyra Madencilik’in çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajının yapımı henüz tamamlanmadı ancak buna rağmen fabrika aylardır çalışıyor.

Madenin işlenmesinde cevherden geriye kalan, tehlikeli kimyasal her türlü atık olan 'pasa', atık barajı tamamlanmadığı için kamyonlarla taşınarak maden sahası içerisindeki boş yere atılıyor. Pasaların atıldığı yerin hemen alt bölgesinde köylülerin bahçeleri bulunuyor. Yağmur yağdığında pasalardan sızan sular, hem maden sahası içerisinde kalan Sarıyar Deresi’ne karışıyor hem de bölgedeki tarım arazilerini zehirliyor.

Köylüler, atıklar nedeniyle bahçelerinin zehirlendiğini, kötü kokudan tarlalarına gidemediğini söylüyor. Ayrıca köylüler, firmanın köyün şebeke suyunu kullanması nedeniyle dört aydır su sıkıntısı yaşıyor.

Tehlikeli kimyasal atıkların atık barajı dışında bir yere atılması, Maden Atıkları Yönetmeliği'ne göre suç teşkil ediyor. Köylüler, ilçede başvurdukları mercilerin kendileriyle ilgilenmediğini, ‘sahipsiz’ kaldıklarını söylüyor.

'ATIKLAR TARIM ALANLARINI ZEHİRLİYOR'

Atık barajı dışında pasanın başka yere atılmasının yasak ve suç olduğunu söyleyen Yenişehir Çevre Platformu’ndan Erkan Erdem, ÇED başvurusundaki taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesini istediklerini belirtti.

Erdem, “Fabrika köylülere mazeret olarak, ‘Deneme üretimi yapıyorduk, oradan bir kısım çıkan atığı attık’ demişler. Atık barajına inşaat bittikten sonra membran dökülmesi gerekiyor. Ondan sonra kimyasal atıkların burada biriktirilmesi gerekiyor. Atıkları toprakla mı karıştırıyorlar, toprakla üstünü mü örtüyorlar, tespit edemedik” diye konuştu.

'FİRMA KÖYÜN SUYUNU KULLANIYOR, KÖYLÜ SU SIKINTISI YAŞIYOR'

ÇED raporuna göre firmanın, İznik Gölü’nden su kullanması gerekiyor. Fakat yasal süreç tamamlanmadığı için firma gölden su kullanamıyor, bunun yerine köydeki camiinin üst kısmına yaptırdığı depoya köyün şebeke suyundan su çekiyor. Oradan da fabrikaya su aktarılıyor. Fakat yüksek yerde bulunan köyde su basıncı az olduğu için köylülerin evine az miktarda su gidiyor. Köylüler, dört aydır su sıkıntısı yaşıyor.

‘KOKUDAN BİR DAKİKA DURAMAZSIN’

Köylülerden Hasan Eren’in bahçesi, atıkların atıldığı yerin hemen altında bulunuyor. Geçimini bahçesinden topladığı ürünlerden sağlayan Eren yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Atıklar, dere yatağına, Yenişehir Ovası’na kadar gidiyor. Tamamen zehirlendi. Kirazımız, ıhlamurumuz var. Yarın toplamaya başlıyoruz bu ürünleri. Topluyoruz, satıyoruz. Ne yapacağız? İnsanları zehirleyeceğiz. Kuşların öldüğünü gördük. Köyde kuş kalmadı.”

Kokudan rahatsız olduklarını söyleyen Eren, “Tarlaya gidemiyorum. Kokudan dolayı bir dakika duramazsın. Bayat bir koku. 40 saniye orada eğlen, hemen kafan ağrıyor, midene bulantı geliyor” dedi.

Yenişehir’de başvurdukları hiçbir daire amirinin şikayetlerini kabul etmediğini belirten Eren, “Nereye gittiysek ‘Bizimle ilgili değil’ diyorlar. İlçe Tarım Müdürü ile konuştum. Bakmadı bile. Şimdi savcılığa dilekçe vereceğim. Başka bir arkadaş, savcılığa şikayette bulunmuş. Savcılık ‘Gidin anlaşın’ demiş” diye konuştu.

‘BU ÜLKEDE SAHİPSİZİZ’

Bahçesi zarar gören köylülerden Hasan Güler ise, yetkililerin ilgisizliğini şöyle anlatıyor: “Filistin dünyada nasıl sahipsizse biz de bu ülkede öyle sahipsiziz. Ziraat odalarına kayıtlı çiftçi olmamıza rağmen bizimle ilgilenmiyorlar. Bizi 'terörist'likle suçladılar. Hükümetten bir tane yetkili gelmedi. Yenişehir’deki en kötü yol bizim, Kirazlıyayla’nın yolu. Bu köy yüzde 85 bunlara oy vermiş bir de.”