Yas, öfke, umutsuzluk, hüzün... Hatay’a nasıl bayram gelsin?

Bugün depremden sonraki dördüncü bayram fakat Hatay hala yas evi. Mezarlara giderken dahi ulaşım sorunu yaşayan depremzedeler, “Hatay’a nasıl bayram gelsin” diye sordu.

Abone ol

HATAY - 6 Şubat depremlerinde büyük yıkım yaşanan Hatay’a 16 ay geçmesine rağmen bayram da gelmedi sorunlar da bitmedi. Bir bayram havasının olmadığı kentte, arife gününden itibaren mezarlıklara ziyaret başladı. Narlıca’daki deprem mezarlığı ise depremzedeler için 16 aydır ‘bayram evi’.



MEZARLARA BİR SAAT YÜRÜYEREK GELDİLER

Ulaşımdan asbeste, rezerv alandan kayıplara dek birçok sorunla boğuşan Hatay’da bayramda mezarlılara gitmek bile sorun çünkü toplu taşıma yok. Konteyner kentten mezarlıklara gelen ve aracı olmayan birçok depremzede, 38 derece sıcakta yaklaşık bir saat yürüyerek mezarlıklara ulaştı.
Yas, öfke, umutsuzluk, hüzün. Hatay’da bayram bu duyguların toplamı. Asi Nehri'nin geçtiği bir kola yakın ve Amik Ovası içinde yer alan toprağa yapılan deprem mezarlığı, kış ayında yağmurlarda kaydı. O dönem gündem olan mezarlar, tadilattan geçti. Bugün bir bayram sabahında aileler yine kayan mezarlarla karşılaştı.



'ÇİÇEK EKECEK TOPRAĞIMIZ YOK'

Mezar başında depremde vefat eden abisi için ağıt yakan depremzede, “Şu mezarların haline bakın, bize ekmemiz için çiçek veriyorlar ama mezarda toprak yok. Şu görüntü mezarda yatana da onu ziyarete gelene de ayıp değil mi, yazık değil mi?” diye tepki gösterdi. Geçen bayram birçok kişinin yakının mezarını bulamadığı için tartışma yaşandığını söyleyen depremzede, “Kimse burada yatanın yakını mı değil mi bilmiyor. Elimizden gelse alıp, götüreceğiz başka yere koyacağız” dedi.



ON DAKİKA MEZAR ARADI

Deprem Mezarlığı adeta iki yakadan oluşuyor. Giriş, bayraklı, mermer mezar taşlı, topraklı, çiçekli mezarlar. Alt taraf ise her yağmurda kayan, etrafı taşla çevrilmiş mezarlar. Bir kadın bu mezarların arasında telaşla dolaşıyordu. Türkçe bilmeyen Suriyeli kadın; on dakika kayan, mezar başlarındaki numaraları düşen mezarlar arasında kendi yakınını aradı. Başka depremzedelerin yardımıyla mezarını bulan Suriyeli kadın, “Hepsi kaymış, neden böyle, düzeltilmedi bilmiyoruz. Çiçek var ama ekecek toprak yok” dedi.



'KOLON KESTİLER CEZA ALANA KADAR TAKİPTEYİZ'

Hatay’da mezarlar artık insanların sevdikleriyle dertleşme yeri. Altında anaokulu yapmak için kolon kesilen Farklı Yaşam Rende sitesinde oğlu, gelini ve torunlarını kaybeden İnci Senak, kaybettiği yakınlarıyla bayramlaşmaya geldiğini söyledi.
Depremin hala dün gibi olduğunu, Hatay’da hiçbir şeyin geçemediğini belirten Senak, “Kolon kesmişler, 5 canım gitti Rende sitesinde. 100 insan vefat etti. Daha davası başlamadı. Zamanında Antakya Belediye Başkanı’na bildirilmiş bu durum, kimse müdahale etmedi. Depremde ilk kolon kesilen yer yıkıldı. Diğer iki blok duruyor. Sorumlular ceza alana kadar takip edeceğiz” diye konuştu.
Ziyarete Mersin, Adana gibi yakın yerlerden gelen çok vardı. Suriyeli Hama oğluyla beraber Mersin’den geldi. Depremde enkazda kalan Hama artık hayatını tekerlekli sandalyede sürdürüyor. Depremde üç çocuğunu kaybeden Hama, “Çok şükür her şey için ama çok büyük bir acı hiç ama hiç geçmiyor” dedi.



'KONTEYNERDEN YÜRÜYEREK GELDİK'

Her çeşit mezar var. Çiçekli, bol reyhanlı, topraksız… Yeşillikten mezar taşı görünmeyen mezar 14 yaşında bir çocuğa ait. Narlıca’da depreme yakalandıklarını söyleyen depremzede, “Kaynanam ve kayınbabam sağ çıktı, 14 yaşındaki kaynım vefat etti. Tüm ailemizin kıymetlisiydi. Bize hiçbir zaman bayram yok. Bakın işte bayram bu. Biz buraya konteyner kentten, bu sıcakta yürüyerek geldik. Bize bayram nasıl gelsin” dedi.
Öte yandan mezarlık görevlisi, mezarın yerinin sorunlu olmasından kaynaklı kaydığını, bu nedenle mezarların başka yere taşınacağını söyledi.