Miçotakis'ten Erdoğan'a: Anlaşmazlıkların çözümü için Lahey'e gidelim

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Erdoğan'la NATO Zirvesi marjında yaptığı görüşme sonrası verdiği demeçte, Türkiye ile ilişkilerdeki sorunların çözümünün adresi olarak Lahey'e işaret etti.

Abone ol

DUVAR - Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılan NATO Liderler Zirvesi'nin marjında bir araya geldi. İki liderin görüşmesi ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konu hakkındaki son açıklamaları başkent Atina'da ana gündem maddelerinden biri oldu.

Başbakan Miçotakis de Erdoğan ile görüşmesinin hemen ardından muhafazakar hükümete yakın SKAİ Televizyonu'na bir mülakat vererek Erdoğan'a "Lahey'e gidelim" çağrısı yaptı. 

'KEŞFETMEYE İSTEKLİ OLDUĞUM CESUR BİR GÜNDEM VAR'

Miçotakis, verdiği mülakatta, Erdoğan ile görüşmesinin Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin yeniden başlaması için bir fırsat olduğunu belirterek, "Türkiye'nin dış politikasında bir değişime hazır olduğu yönündeki görüşüm teyit edilmiş oldu. Yunanistan Türkiye'nin böyle bir hamlesinden fayda sağlayabilir. Gerektiğinde egemenliğimizi ve egemenlik haklarımızı savunduk; ancak dost olarak yaşamak daha iyidir. Bu politikanın devamlılık, tutarlılık ve süreklilik arz etmesini temenni ediyorum" dedi.

Miçotakis, Türkiye ile ilişkilerdeki sorunların çözümünün adresi olarak Lahey'i gösterdi ve "Büyük hedef, anlaşmazlığın özünü çözmektir" diyerek şu değerlendirmeyi paylaştı:

"En büyük farklılığımız hâlâ deniz alanlarının sınırlandırılması meselesi. Göçün yönetilmesi büyük bir sorun ya da fırsattır... Amacım ana anlaşmazlığımızın özüne inmek, eğer Lahey'e gitmeyi kabul edebilirsek... Bu (bunu gerçekleştirmek) basit bir mesele değil. Her halükârda ve eğer bunu başaramazsak, iki ülke arasındaki iyi iklimi korumak, ihlâller yaşamamak ve bu iklimi pozitif gündem üzerine inşa etmemize izin vermek de önemli bir başarıdır. Türkiye ile keşfetmeye istekli olduğum cesur bir gündem var."

'FIRSAT PENCERESİ OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRMAKLA YÜKÜMLÜYÜM'

Miçotakis Erdoğan'la görüşmesinde "Lahey" lafının geçip geçmediği sorulduğuna verdiği yanıtta detaylara girmeyerek, "Bardağın yarısını boş değil dolu görmeliyiz" dedi.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, konu hakkında, "Türkiye ile aramızdaki büyük anlaşmazlığın âdil bir şekilde ve uluslararası hukuka uygun olarak çözülmesi Yunanistan'ın çıkarına mı? Cevabım evet. Bu türden herhangi bir anlaşma, müzakerenin başlangıç noktası olabilecek bazı pozisyonlardan taviz verilmesi anlamına gelebilir. Bu senaryodan çok uzaktayız ve parlamento ile tarafların oynaması gereken bir rol var. Gerçekten de Türkiye 2020 yazında olduğu gibi son yıllarda çok agresif davrandı. Bir fırsat penceresi olup olmadığını araştırmak gibi bir yükümlülüğüm var" değerlendirmesinde bulundu. 

'ABD'DEN BİZE DESTEKLERİ AÇISINDAN YAKINDA İYİ HABERLER ALACAĞIZ'

Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güvenip güvenmediği sorulduğunda ise bu soruya "Kesinlikle büyük bir seçim zaferinin ardından geliyor ve belki de bu onu dış politika konularını iç tüketim için kullanmaktan kurtarıyor. Farklı bir atmosferle karşılaştım. Bu sürekli ve tutarlı olmalı" yanıtını verdi. 

ABD'den Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışı konusuna da değinen Miçotakis, ABD Kongresi'nin herhangi bir satışın başka bir NATO üyesi ülkeye karşı kullanılamayacağı yönündeki görüşünün geçerli olduğunu belirtti. "ABD'nin temel kaygısı Doğu Akdeniz'de sükûnet ve güvenliğin sağlanmasıdır" ifadelerini kullanan Miçotakis, "Çok güçlü bir savunma anlaşması imzalamış olan Yunanistan ve ABD arasında ikili görüşmeler yapılıyor; sanırım yakında bize verdikleri destek açısından iyi haberler alacağız. Sadece F-35'ten değil, ihtiyaç fazlası teçhizatı ücretsiz olarak temin etme imkânından da bahsediyorum" dedi.

Avrupa'nın Kıbrıs konusundaki tutumu konusunda ise Miçotakis, "Biz masadayız, Lefkoşa da masada. Orada, Türkiye'nin müzakere masasına dönme yükümlülüğü, iki devletli çözümden vazgeçerek başlamaması (söz konusu). (Bunlar) dikkate almamız gereken şeyler" dedi.

'ÖMER ÇELİK, ÖNCEKİ DÖNEMİN SERT SÖYLEMİNE GERİ DÖNDÜ'

Miçotakis-Erdoğan görüşmesi Atina'ya yansırken, Yunanistanlı diplomatlar ve gazeteciler, konu hakkında başka bir meseleyi de ele aldı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in Türkiye-Yunanistan ilişkileri hakkında söylediği son sözler Atina'da olumsuz tepkilere neden oldu.

Ana muhalefete yakın duran 'Efimerida ton Sintakton' gazetesi, konuya ilişkin haberinde, Çelik'in "Yunanistan ile gerginlik olmadan meseleyi ele almalıyız. Adaları askerileştirdiğiniz zaman yapabileceğiniz bir şey yok. Burnumuzun dibindeki Dedeağaç'ta üs kurarsanız, Akdeniz'de sondaj yapmaya ve insanları öldürmeye devam ederseniz ya da adaları askerileştirirseniz, o zaman farklı bir durum ortaya çıkar" yorumunu hatırlattı. 

Gazete, Çelik'in açıklamalarını "Hükümetin ve medyadaki propaganda aygıtının Yunanistan Başbakanı ile Türkiye Cumhurbaşkanı arasındaki görüşmeyi olumlu ve yeni bir sayfa açma işareti olarak sunmaya çalıştığı anda, Ömer Çelik durumu anormal bir şekilde tersine çeviriyor. Tayyip Erdoğan'ın partisinin sözcüsü, HaberTürk'e açıklamalarda bulundu ve önceki dönemin (sert) söylemine geri döndü" yorumu ile okuyucuları ile paylaştı. 

Gazete, haberinde şu değerlendirmeye de yer verdi: "Türk siyasetçi ayrıca Batı Trakya'daki Türk azınlıktan bahsederek haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Miçotakis ise ABD Kongresi'nde 'Türkiye'ye silah vermeyin' demiş ve Pelosi hiçbir mantığı olmadan ayağa kalkıp alkışlamıştı. O zaman Ege Denizi'nin bir barış gölü olmasına yardımcı olmuyorsunuz. Bunlar masada tartışılması ve çözülmesi gereken konulardır. (Miçotakis) Yunan diplomasisi 'Türkiye ile Yunanistan arasındaki meseleleri Türkiye-AB meselesi haline getirdi' diye övünüyor. O zaman karmaşık bir denklem ortaya çıkıyor. Sonra ABD, Almanya ve Fransa'nın taleplerini [masaya] koyduğunuz karmaşık bir noktaya geliyoruz."

KOMÜNİST PARTİ: DAHA GENİŞ STRATEJİK YAPBOZUN BİR PARÇASI

Atina'da Miçotakis-Erdoğan görüşmesi ve Çelik'in açıklamaları gündemdeki yerini korurken, Yunanistan Komünist Partisi'den (KKE) son gelişmeler hakkında bir açıklama yaptı.

KKE'nin yayın organı "Rizospastis" gazetesinde bugün yayımlanan baş yazıda, "Vilnius'taki NATO Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen Miçotakis-Erdoğan görüşmesinde, bölge halkları ve Yunanistan ile Kıbrıs'ın egemenlik hakları açısından yeni büyük risklere yol açacak bir 'yol haritası' ele alındı. Perde arkasında, ABD-NATO-AB'nin bölgedeki planlamalarına tamamen uygun 'çözümler' üretildiği ve Türk-Yunan ilişkilerindeki pazarlığın tam da bu zeminde yoğunlaştığı çok açık. Pazarlığın burjuva partileriyle daha geniş bir uzlaşı ortamı oluşturma çabasına paralel olarak ilerleyeceği kesin" görüşüne yer verildi.

Yazıda ayrıca şu değerlendirme yapıldı: "Türk-Yunan müzakerelerinde tartışılan (olası) uzlaşılar, Rusya-Çin ile rekabetinde NATO'nun bütünlüğünü korumayı amaçlayan bölgedeki daha geniş jeopolitik çözümlerin 'yapbozunun bir parçası'. Bu zeminde gündem, ABD-NATO-AB 'müttefiklerinin' desteğiyle Ege Denizi'ni fiilen 'grileştiren' alanların olduğu açık. Başbakan ABD-NATO-AB adına 'Türkiye'nin dış politikasında sadece Yunanistan ile ilişkilerini değil, AB, NATO ve ABD ile genel ilişkilerini ilgilendiren' ve 'Yunanistan'ın sadece fayda sağlayabileceği bir değişimden' bahseden ilk kişi oldu. Türk-Yunan ilişkilerinde gündemi belirleyen 'ağır jeopolitik meseleler' arasında, iş gruplarının 'bıçaklarını bilediği' bölgenin enerji zenginliğinin ortaklaşa sömürülmesi-ortaklaşa yönetilmesi planlarının da bulunduğuna ve ABD'nin ve tanınmış ve istisnai olmayan (ABD'nin Atina Büyükelçisi) Pyatt'ın mührü altında çeşitli 'girişimlerin' başlatıldığına şüphe yok."

Ne olmuştu? 

Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Cumhurbaşkanı  Erdoğan, Vilnius'ta gerçekleştirilen NATO Zirvesi çerçevesinde gerçekleştirilen bir toplantıda bir araya geldi. Toplantı Erdoğan'ın "Miçotakis diye birisini tanımıyorum" mesajını verdiği ve Ege'de uzun dönem gergin bir atmosferin hâkim olduğu bir dönemden sonra gerçekleşti. Miçotakis-Erdoğan görüşmesi öncesinde, 5 Şubat'taki Maraş depremleri ve Yunanistan'ın Tempe bölgesindeki tren kazası sonrasında iki ülke ilişkilerinde bir yumuşama gözlemlenmişti. 

Mayıs ve haziran aylarında Türkiye ve Yunanistan'da yapılan seçimleri Miçotakis ve Erdoğan kazandı. Bu gelişme, Yunanistanlı uzmanlar tarafından Türk-Yunan ilişkilerinde yeni bir yakınlaşmanın habercisi olarak ele alındı. Aynı süreçte de Kıbrıs Rum tarafında Kıbrıs meselesinde yeni bir hareketlilik beklentisi göze çarpmaya başladı.