Mimarlar Odası İstanbul Başkanı: TOKİ ve KİPTAŞ'ın boş konutları kullanıma açılmalı

Olası İstanbul depremi için riskli binalar biran önce boşaltılmalı diyen uzmanlar boş konutların kullanılması gerektiğini söylüyor. Buraların binası hasarlı olanlara açılması gerektiğini söyleyen Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen, "İnsanların konutlarının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa, devlet geçici olarak kendi yaptığı konutlarda bu insanların barınmalarını sağlamalı" diyor.

Abone ol

DUVAR - 26 Eylül’de Silivri açıklarında meydana gelen 5.8’lik deprem olası Marmara depremini tekrar gündeme getirmişti. Diğer taraftan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Özgür Suriye Ordusu’yla birlikte Suriye’nin kuzeyine düzenlediği “Barış Pınarı Harekâtı”nın sıcak takibi depremle ilgili gündemin sönmesine neden oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Ekim’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Toplantısı’nda deprem konusunda 13 bölümlük bir sunum yaptı.'İBB Deprem Seferberlik Planı'nı devreye aldıklarını vurgulayan İmamoğlu, İstanbul’daki 1 milyon 166 bin binanın 788 bininin 1999 depremi öncesinde yapıldığını söyledi. İmamoğlu "7,5 büyüklüğündeki bir depremde binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek" bilgisini paylaştı.

Hasarlı binalarda oturan ve ekonomik nedenlerle güvenli konutlara geçme imkânı olmayan binlerce insan için ne yapılmalı? Güvenli konutlara tahliye için hangi çözüm önerileri hayata geçirilebilir? Benzer sorunların çözümü için dünyadaki iyi örnekler neler?

‘TOKİ VE KİPTAŞ’IN ELİNDEKİ BOŞ KONUTLAR VATANDAŞA AÇILMALI’

Esin Köymen

Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen, 26 Eylül’de Silivri açıklarında meydana gelen deprem sonrası “Boş yapılar vatandaşların kullanımına sunulabilir” önerisinde bulundu.

Öncelikle Köymen’e bu önerisini sordum. Köymen, sayısal bilgiye sahip olunmasa da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı, özellikle sosyal konut üretimi için kurulmuş olan kamu kuruluşu Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve İBB tarafından kurulan, vatandaşların konut ihtiyacını karşılamaya yönelik projeler gerçekleştiren Konut İmar Plan Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin (KİPTAŞ) elinde boş konutlar olduğuna dikkat çekiyor.

Köymen “Bütün bu konutların kullanılabileceğini öneriyoruz” diyerek anlatıyor: “1999 depreminden sonra gayrimenkul açısından değeri çok yüksek alanlarda ve özellikle yoksul sınıfların bir arada yaşadığı gecekondu mahallelerinde imar rantıyla insanlar tahliye edildi ve bir daha bu insanlar yerleşim yerlerine geri dönemediler. Bahsettiğimiz şey asla böyle bir şey değil. İnsanların konutlarının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyorsa, devlet geçici olarak kendi yaptığı konutlarda bu insanların barınmalarını sağlamalı.”

‘ASLINDA BU BİR SEFERBERLİK ÇAĞRISIDIR’

“Yapı stoğu itibariyle çok eskimiş, kaçak yapıların olduğu alanlardan başlanabilir” diyen Köymen, ivedilikle hareket geçilmesi noktasında uyarıyor: “Bu aslında bir seferberlik çağrısıdır. Çünkü 20 yıl geçti ve biz hala 20 yıl önceki tartışmaları devam ettiriyoruz. Artık eyleme geçilmek zorunda.”

Öneriyle ilgili herhangi bakanlık görüşmesi olmamış. Köymen, “Büyükşehir Belediyesi yetkilileriyle devletin elindeki yapı stoğunun bu anlamda kullanılması gerekliliği üzerine görüşme yaptık” diyor.

TOKİ ve KİPTAŞ BİNALARI NE KADAR SAĞLAM?

Cevahir Efe Akçelik

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul, İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, zemin açısından en tehlikeli bölgenin Avcılar olduğuna dikkat çekiyor. Boş konutlara yerleştirme halinde önceliğin hasarlı bölgelere verilmesi gerektiğinin altını çiziyor: “Avcılar, 5.8’lik depremde bile en çok hasarı alan bölge oldu. Avcılar, Bakırköy ve o hat boyunca uzanan sahil kesimleri deprem açısından riskli bölgeler.”

‘BOŞALTILAN 26 OKULUN 19’U 1999 DEPREMİ SONRASI YAPILMIŞTI’

Akçelik, TOKİ ve KiPTAŞ binalarının ne kadar sağlam olduğu sorusunu Türkiye’de uygulanan yapı denetim sisteminin en nihayetinde ücrete mukabil olduğunu hatırlatarak anlatıyor: “Yapı denetim kamu denetiminde değil özel firmalar üzerinden yapılıyor. Bir inşaat yapılırken demirin miktarından, kalitesine kadar kontrol eden yapı denetim firmasını kim tutuyor? Müteahhit. Dolayısıyla para ilişkisi var. Bu anlamda sistemin kendisi sıkıntılı. Ancak ilgili deprem yönetmeliğine uygun olması bakımından tekrardan kontrol edilerek hızlıca yol alınması lazım. Çünkü artık İstanbul’un kaybedecek zamanı yok.”

Akçelik, 5.8’lik depremin ardından İstanbul’da 26 okulun boşaltıldığını ve bu okulların 19’unun deprem sonrası yapılan binalar olduğuna dikkat çekiyor; “Bu binalar yönetmeliğe uygun yapıldığı iddiası taşıyordu. 1999 depreminden sonra yapılan binaların da sağlam olup olmadığı hakkında elimizde veri yok.”

‘İNSANLAR HASARLI BİNALARDA OTURMAYA MECBUR BIRAKILIYOR’

Cihan Uzunçarşılı Baysal

Kent hareketleri üzerine çalışan, Kuzey Ormanları ve İstanbul Kent Savunması üyesi Cihan Uzunçarşılı Baysal, kentsel dönüşüm projelerinin depremle alakası olmadan yürütüldüğünü diğer taraftan ise kira vermekte zorlanacak insanların hasarlı evlerde kalmak zorunda olduklarını söylüyor. Baysal, “Rantsal dönüşüm yapılamadığı için zemini sağlam olmayan mahalleler gözardı ediliyor. Riskli binalardaki insanlar ise susup oturmak zorunda” diyor ve şöyle örnekliyor:

“Mesela Gaziosmanpaşa’da riskli alan ilanları ardı ardına devam ediyor. Oysa zemin olarak en sağlam yerlerden biri ve bu yüzden rantı yükseldi. Tamamen rant ekonomisine hizmet eden kentsel dönüşümle depremle alakası olmayan iki katlı konutlardan insanlar zorla tahliye edildi, sokağa atıldı. Belediyeden gelen kira ise bir süre sonra kesildi.”

Baysal, öbür tarafta gidecek yerleri olmayan, kira veremeyeceklerini bildikleri için kaygılanan insanların evini boşaltamadığını dile getiriyor; “Maalesef insanlar evlerinin hasarlı olduğunu bile bile oturmaya mecbur bırakılıyor. Depremde evlerinin başına yıkılacağını bile bile… Yaşam hakkı ihlaliyle karşı karşıya insanlar.”

‘SADECE TOKİ BİNALARI DEĞİL LÜKS KONUTLAR DA BOŞ’

“İstanbul’da müthiş bir konut stoğu var” diyor Baysal ve ekliyor: “Sadece TOKİ binaları değil lüks konutlar da var. Bu boş konutların halka açılması gerek.”

Baysal, deprem bölgesinde yer almayan fakat evsizlik sorununun yaşandığı Barcelona’dan örnek vererek anlatıyor:

“Barcelona Belediye Başkanı Ada Colau bankalara ‘Elinizde yatırım amaçlı tuttuğunuz boş konut stoğunu halka açın ya da fazla fazla vergi alacağım” dedi. Bu şekil tedbirlerin alınması lazım. Bunu merkezi yönetimden bekleyemeyiz ama en azından yerel yönetim, belediyeler bunun olanaklarını araştırıp, açabilir. Bunu yapacak güçte bir devlet otoritesi var mı şu anda? Hayır, yok. Hepimiz savaşa odaklanmış durumdayız. Maalesef deprem de unutuldu.”

‘İMAR BARIŞIYLA, VATANDAŞA SEN BAŞININ ÇARESİNE BAK DENİLDİ’

Baysal, son olarak fazla kat çıkmış binalara imar barışıyla ruhsat verildiğini hatırlatıyor:

“Binanın güvenliğine bakılmadan tıkır tıkır imar barış ruhsatları verildi. Devlet ne demiş oldu? Ben senin evini imar barışına sokuyorum ama depremde yıkılırsa sen sorunlusun. Benim yaşam hakkımı güvence altına alması gereken devlet sen kendi başının çaresine bak diyor. Bir de böyle vahim bir şey var. İmar barışına kaç milyon kişi başvurdu. Yıkıldığını düşünün. Kaç bin kişi ölecek? Bu kimin sorumluluğudur? Bunların düşünülmesi lazım.”