Mithat Sancar: HDP’yi hesaba katmadan, bu bozuk düzeni değiştirmek mümkün olmaz

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Şırnak'tan muhalefete "HDP’yi hesaba katmadan, bu bozuk düzeni değiştirmek mümkün olmaz” mesajı verdi.

Abone ol

DUVAR - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Şırnak’ta dün “Özgürlük Zamanı” kampanyası kapsamında düzenlenen buluşmada konuştu.

Meydanda toplanan binlerce kişiyi Kürtçe selamlayan Sancar, “Şırnak halkı, Botan halkı, onurumuz, gücümüz, inancımız kaynağını sizin desteğinizden ve coşkunuzdan alıyor. Sizin bu gönlünüz, bu güzel yüreğiniz, bu kararlı duruşunuz olduğu sürece bu yol bitmez, bu yol tükenmez. Bu yürüyüş mutlaka ama mutlaka başarıya kadar gider. Sizinle gider, hep birlikte gider. Bizim gururumuz, inancımız, gücümüz irademizsiniz” sözleriyle başladı.

‘BU DÜZENİ DEĞİŞTİRECEK GÜCE SAHİBİZ’

Sözlerinin devamında ülkenin çok kritik bir dönemden geçtiğini sile getiren Sancar, “Bu ülkenin kritik dönemleri çok olmuştur, ama diyoruz ki finale doğru yürüyoruz. Ya demokrasinin, barışın, adaletin özgürlüğün yolunu sonuna kadar açacağız ya da bu karanlık düzen hakimiyetini daha bir süre daha devam ettirecek. Ama biz biliyoruz ve inanıyoruz ki, biz bu düzeni değiştirecek güce sahibiz. Baskılar bizi yıldıramıyor, her gün gözaltılarla uyanıyoruz ama onlarca kişi gözaltına alındığında yüzlerce, binlerce kişi mücadeleyi onlardan devralıp, yolu yürümeye ve büyütmeye devam ediyor. O inancı sürdürüyor” dedi.

‘BİR AİLE EVİNİ HDP BİNASI YAPMIŞ’

Şırnak’ın Karalar Beldesi’nde şahit olduğu bir olayı anlatan Sancar, “Bugün Karalar Beldesi’nde geçerken HDP’nin ne olduğunu anlamak isteyenlere güzel bir örnek yaşadık. Bunları siz biliyorsunuz, ama bunu bütün Türkiye de bilecek. Özellikle HDP’ye karşı düşmanlık politikası güdenler bilecek. 10 yıldır Karalar Beldesinde bir aile evini HDP binası yapmış ve bir aile eşbaşkanlığı üstlenmiş. Bir de ‘HDP’yi kapatacağız’ diyorlar. HDP’yi kapatırsanız Ankara’daki Genel Merkezi kilitleriz, Karalar Beldesi’ne geliriz. Karalar Beldesi’ne bu ülkenin, bu toprağın bütün köylerine geliriz. Biz bu mücadeleyi her yerde, her alanda, her sokakta sürdürecek güce sahibiz. Bunu herkes görsün, herkes hesabını buna göre yapsın” diye konuştu. 

“Biz bu zalim bloğa karşı, bu iktidara karşı, demokrasi ittifakı şiarı ile yola çıktık” diyen HDP Eş Genel Başkanı Sancar’ın sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Dedik ki; çözümü, demokrasi ittifakı ile getireceğiz. Soruyorlar bazen nedir bu demokrasi ittifakı? Ne kastediyorsunuz. Diyoruz ki; demokrasi ittifakı her şeyden önce çözümsüzlük bloğuna karşı çözüm ittifakıdır. Bu ülkenin temel sorunlarının kaynağında, Kürt sorununda çözümsüzlük politikaları yatıyor. 

'ÇÖZÜMSÜZLÜK BLOĞUNA KARŞI ÇÖZÜM İTTİFAKI'

Devletin çeteleşmesi, soygun, rantın meşrulaştırılması, bütün talanın üstünün örtülmesi çözümsüzlük politikalarından dolayı mümkün oluyor. İşte o nedenle diyoruz ki çözümsüzlük bloğuna karşı demokrasi ittifakının bir ayağı olarak çözüm ittifakını kuracağız. Çözümsüzlük bloğuna karşı çözüm ittifakı. Bu blok savaş bloğudur, bu blok bu ülkeyi savaş politikalarıyla yönetmeye çalışıyor, bu blok savaşın olduğu her yerden fırsat yaratmaya çalışıyor. Suriye’de, Libya’da, Afganistan’da insanların kanı akarken bu iktidar bloğunun hesabı kar, menfaat ve Saray’ın düzenini devam ettirmektir. İşte o nedenle diyoruz ki savaş bloğuna karşı barış ittifakını kuracağız. Barış ittifakı savaş bloğuna karşı kurulacak.

'İMRALI'DAKİ TECRİT BASİT BİR HAPİSHANE UYGULAMASI DEĞİLDİR'

Çözümsüzlük ve savaş politikalarının sembolü tecrit uygulamasıdır. Bu blok, tecrit bloğudur. İmralı'daki tecrit, basit bir hapishane uygulaması değildir. İmralı tecridi bir rejimdir, bir düzendir. Bu rejimin, bu düzenin, İmralı’daki tecridin temeli çözümsüzlük ve savaş politikalarıdır. O nedenle diyoruz ki tecrit bloğuna karşı diyalog ve müzakere ittifakını kuracağız. Çünkü Kürt sorununda çözüm ancak diyalog ve müzakere ile mümkündür. Bunun için İmralı'daki tecrit mutlaka sona ermelidir. Bizim tecride karşı mücadelemiz aynı zamanda barış ve çözüm mücadelemizin ayrılmaz bir parçasıdır. İşte o nedenle diyoruz ki tecrit bloğuna karşı diyalog ve müzakere ittifakını kuracağız. Karşımızdaki blok otoriterlik blokudur, despotluk bloğudur. Halkları, muhalefeti, toplumun bütün kesimlerini susturarak, özgürlükleri gasp ederek yoluna devam edebilir. Bunu bildiği için polisiyle, yargısı ile, kanunlarıyla yeni zulüm pratikleri uyguluyor. 

Biz de diyoruz ki bu otoriter bloğa karşı özgürlük ittifakını kuracağız. Özgürlük ittifakıyla bu bloğu mutlaka alt edeceğiz. Bu blok aynı zamanda sömürü ve rant bloğudur. Bütün ülkenin kaynaklarını, halkın kaynaklarını savaşa, saraya, yandaşa sermayeye peşkeş çekiyor. O nedenle ülkede yoksulluk ve açlık var. İşte biz diyoruz ki bu sömürü bloğuna karşı, rant bloğuna karşı emek ittifakını kuracağız, emekçilerle bir arada yürüyeceğiz.

'IŞİD VE TALİBAN ZİHNİYETİ'

Bu blok erkek egemen bir bloktur, kadın düşmanıdır. Bu bloğun zihniyeti IŞİD ve Taliban ile aynıdır. Erkek egemen bloğa karşı kadın ittifakını kuracağız, kadın özgürlük mücadelesiyle yürüyeceğiz. Diyeceğiz ki; ‘Jin jiyan azadî’. Bu blok (erkek egemen blok) geleceği karartmak isteyen bir bloktur. Geleceğin karartılmasından en büyük zararı görecek olanların ittifakı kuracağız, gençlerin ittifakını kuracağız, karanlığı getirmek isteyenlere karşı gençlik ittifakı kuracağız. Bu blok, doğa ve çevre düşmanıdır. Yangınları görüyorsunuz, yangınların çıkmasını önleyemiyorlar, gerekli tedbirleri almıyorlar, yangın çıkınca söndürmüyorlar, ‘söndürecek araç gereç yok’ diyorlar. Bu yüzsüzlüktür. Bu ülkenin kaynaklarını savaşa, ranta tahsis etmeseler bu yangınlar 10 gün sürmez, birkaç saatte söndürülür. Orada binlerce canlı hayatını kaybetmez, o kadar insanımız hayattan ayrılmazdı. Şemdinli’de, Hozat’ta, Antalya’da, Alanya’da, Bodrum’da, Milas’ta yangınların sebebi bu talancı, doğa ve çevre düşmanı iktidar bloğudur. Bu iktidar bloğunu besleyen zihniyetlerdir, düzendir. O nedenle çevre ve doğa düşmanı bloğa karşı ekoloji ittifakını kuracağız. Ekoloji ittifakıyla bunlara karşı mücadele edeceğiz.

İki aydır yollardayız. Bazen biz eşbaşkanlar şehirlere geliyoruz ama bütün yöneticilerimiz, bütün PM ve MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz her gün sokaklardalar, ev ev dolaşıyorlar, sizlerle buluşuyorlar. Bu buluşmaların şimdi bir hedefi var. Elbette her zaman halkımızla iç içeyiz olacağız. Çünkü gerçek gücümüz halkımızın gönlüdür, bağrıdır, sokağıdır, evidir.

'YOLUMUZU BELİRLEYECEĞİZ'

Meydanlarda sizlerle buluştuk, burada halkımızın yüreğini dinledik. STK’lerle istişareler yaptık, alimlerimizden, irfan seydalarımızdan hikmet aldık. Ev ev, sokak sokak dile getirilen önerileri de seydalardan alimlere, kanaat önderlerinden STK temsilcisine bütün halkı dinledik. Çünkü önümüzdeki dönem bazı kritik kararları alma dönemidir. Çünkü finalde neyi nasıl yapacağımızı ortaya koymamız, halkımıza ilan etmemiz gerekiyor. Bunu da Eylül ayı içinde yapacağız. Ama nasıl yapacağız? İşte sizlerle bu buluşmalardan, meydanlarda yüreğinizin sesinden, salonlarda STK temsilcilerinin fikirlerinden, alimlerimizin irfanından seydalarımızın hikmetinden yararlanarak yolumuz belirleyeceğiz. Bizim yolumuz bellidir, ama nasıl yürüyeceğiz sorusunun cevabını buradan aldıklarımızla karar altına alacağız, buradan bize gelen fikirlerle, önerilerle, aldıklarımızla belirleyeceğiz, bize gelen seslerle nefeslerle belirleyeceğiz. Yolumuz demokrasidir, yolumuz özgürlüktür, barıştır, adalettir.

'KARARLARI HALKIMIZLA BELİRLEYECEĞİZ DEMİŞTİK'

Ülkenin tamamına demokrasi, her kesime özgürlük, bütün halklara eşitlik, bütün inançlara özgürlük ve gençlere umutlu bir gelecek, kadınlara eşit, hayatlarını kendileri belirledikleri bir yaşam, bizim yolumuz budur. Ama bu yolda demokrasi ittifakı hedefine giderken ‘Nasıl yapmamız gerekiyor? Neyi, nasıl yürümemiz ya da hangi yolu nasıl yürümemiz gerekiyor? sorusunun yanıtını işte sizlerden aldıklarımızla belirleyeceğiz. Alacağımız kararları halkımızla birlikte belirleyeceğiz demiştik yola başlarken. Şimdi bu yolun ilk finalini gerçekleştiriyoruz. Şimdi oturup parti kurullarımızı toplayıp, buradan aldıklarımızı enine boyuna, en ince ayrıntısına kadar ele alacağız, değerlendirip kararlarımızı vereceğiz. Bu kararları bir deklarasyon haline getireceğiz. Ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair çözüm önerilerimizi ve yöntemlerimizi bu deklarasyona koyacağız. Bu deklarasyon ülkenin temel sorunlarına, acil meselelerine ve özel gündemlerine dair karar öneri ve yöntemlerimizi içerecek.

‘HDP OLMADAN, DEĞİŞİM OLMAZ’

Bu deklarasyonda önce topluma çağrılarımız olacak. Muhalefete, iktidara ve Kürt hareketine de çağrılarımız olacak. Bu çağrıları da sizden aldıklarımızla yapacağız. Yolumuz belli. Bu yol özgürlük yoludur, demokrasi ve barış yoludur. Bu ülkede HDP olmadan, halkların ortak iradesi olmadan, değişim olmaz. HDP’yi hesaba katmadan, bu bozuk düzeni değiştirmek mümkün olmaz. Savaşı, yalanı, talanı, kanı ancak HDP ile birlikte bitirebilirsiniz. Biz olmazsak çözüm olmaz, çözüm bizimledir.”

Buluşma, çekilen halaylarla sona erdi. (MA)