Monitör satın almadan önce bunlara dikkat edin

DUVAR - Bilgisayar kullanım konforunu en fazla etkileyen donanımlardan biri şüphesiz monitör. Monitörleri yakından tanımak, sizin için ideal modeli tespit etmek için teknolojilerinin ne anlama geldiğini bilmek iyi bir yol olabilir. Monitör dünyasında adı sıkça geçen kavramları öğrenmek, satın alma sürecinde fayda sağlayacaktır.

PANEL TİPİ

Monitörün kalbi olarak adlandırabileceğimiz bu kısımla ilgili olarak üç ana seçenek bulunuyor: TN, IPS ve VA. TN paneller en ucuz olanı ve tepsi süresi çok düşük. Oyunlara öncelik verenler için TN paneller uygun. Diğer kullanıcılar içinse IPS panel tercih edilmeli çünkü TN panele kıyasla görüş açıları ve renkler çok daha iyi. Piksel tepki süresi TN panellerin çok fazla gerisinde değil ve bundan ötürü TN panellerin öne çıkan yanı kalmamaya başladı.

VA ise diğerlerinden farklı durumda. Kullanım oranı hayli düşük ama TN ve IPS panellere kıyasla daha keskin siyahlar, yüksek kontrast oranı, renk doğruluğu ve orta seviye görüş açıları için VA paneller tercih edilmeli.

AYDINLATMA TEKNOLOJİSİ

Panel teknolojisindeki dramatik değişim için epeydir beklemedeydik ama bir türlü gerekli adım atılmıyordu. Son zamanlarda en azından arkadan aydınlatma sistemiyle ilgili gelişme gerçekleşti. Son yıllarda CCFL aydınlatmanın yerini LED aydınlatma aldı. Şimdilerde yeni monitörlerin neredeyse tamamı LED aydınlatma içeriyor. Bütün LED aydınlatma sistemleri aynı yapıda değil. Beyaz veya RGB LED’ler (kırmızı-yeşil-mavi LED) kullanılabiliyor. İkinci modelde renkler dana net ve berrak. Ayrıca renk aralığı daha geniş olabiliyor ama daha pahalı olduklarından çok fazla kullanılmıyorlar.

GÖRÜNTÜ İŞLEMCİSİ

Üreticilerin sürekli öne çıkardığı bir gerçek 10.000:1, 1.000.000:1 kontrast oranı gibi yüksek rakam içeren teknik özelliklerin ilgi çekici olması. Aynı zamanda 1 ms tepki süresi gibi düşük rakamlar da göz alıcı olabiliyor. Bu özelliklerin büyük kısmını mümkün kılansa görüntü işleme teknolojileri. Yüksek kontrast oranı için arkadan aydınlatma sistemi kontrol ediliyor, parlaklık düşürülerek siyahlar keskinleştiriliyor ve filmlerde görüntü kalitesi artırılıyor. Daha düşük piksel tepki süresi için yüksek gerilimlerle pikselleri coşturan hızlandırıcı algoritmalar kullanılıyor. Bu türden uygulamaların hiçbiri kaliteli bir panelin yerini tutacak seviyede değil. Dinamik kontrast uygulaması yerine sabit ışıklandırmalı yüksek kontrast oranı tercih edilmeli. Pikselleri bu şekilde hızlandırmak, gölgelenme gibi can sıkıcı yan etkilere sebep verebilir.

GÖRÜNTÜ GİRİŞLERİ

Artık tüm sistemlerde dijitale geçtiğimiz için görüntü girişinin önemi azalmış olmalı değil mi? Belirli bir noktaya kadar doğru. Esasında DVI ve HDMI için kullanılan görüntü sinyali birbirine benzer ve bundan ötürü ufak adaptörlerle DVI ile HDMI arasında dönüşüm yapabiliyoruz. Akılda tutulması gereken bazı ek faktörler var. 1920×1200 piksel ötesine geçen veya 120 Hz tazeleme yapabilen monitörleri besleyebilmek için ekran kartında DL-DVI veya HDMI 1.4 portu olmak zorunda. Peki ya DisplayPort? Teoride monitörleri zincir gibi seri modda yan yana bağlama gibi çok sayıda avantaj içeriyor. Gerçekteyse bu türden bir uygulama görme olasılığınız son derece düşük. Şimdilik DisplayPort için fazladan ödeme yapmak dışında bir değişiklik söz konusu değil.

TAZELEME HIZI

Stereoskopik 3D’yi bir kenara bırakın. PC monitörleri için bir sonraki önemli adım 120 Hz tazeleme hızı olacak. En azından bana göre durum bu yönde ilerleme gösteriyor. Daha hızlı olan 120 Hz tazeleme hızı (standart değer 60 Hz) şimdiye kadar sadece aktif 3D için şart olduğundan ötürü kullanılmaya başlandı. Sebep ne olursa olsun etkileyici bir gelişme ve devam etmeli. 120 Hz’in getirisini anlayabilmek için geçişlerdeki yumuşaklığı ve akıcılığı, artan tepki başarısını gözlerinizle görmeniz gerekiyor. Bir kez gördükten sonra 60 Hz monitörlere geri dönmeniz mümkün olmayacak.