Mor Dayanışma deprem bölgesinde
Mor Dayanışma Kadın Derneği, İstanbul'daki ofisini depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için dayanışma merkezi haline getirdi. Burada toplanan malzemeler, deprem bölgelerine gönderiliyor.
DUVAR - Maraş merkezli depremlerin 8. günündeyiz. Depremlerin ilk gününden itibaren pek çok sivil, STK, kurum, siyasi parti temsilcileri, belediyeler ve toplumun pek çok kesimi, depremzedelere yardım ulaştırmak için seferber oldu.
Bunlardan biri de Mor Dayanışma... Mor Dayanışma Kadın Derneği’nden Cemile Baklacı, depremin ilk gününde Beyoğlu’nda kurdukları irtibat bürosu ile İstanbul’un farklı noktalarında toplanan çadır, gıda, hijyen ürünleri ve lojistik malzemeleri deprem bölgelerine gönderdiklerini söyledi.
'DEPREM BÖLGESİYLE DAYANIŞMA, BİRBİRİMİZLE DAYANIŞMADIR'
Mezopotamya'nın haberine göre, şu ana kadar Beyoğlu ve Kadıköy ilçelerinden Hatay ve Maraş’a 9 tırın gönderildiğini aktaran Baklacı, çok sayıda Mor Dayanışma gönüllüsünün ise Adana, Mersin ve Hatay’da depremzedelerle dayanışmayı sürdürdüklerini dile getirdi. Deprem bölgesinden gelen bilgiler doğrultusunda ihtiyaçların belirlendiğini ifade eden Baklacı, “Herhangi bir yaşam alanı kurulmadığı için ihtiyaçlar sürekli devam ediyor. Deprem bölgesiyle dayanışma, aynı zamanda birbirimizle dayanışmadır. Bu anlamda ihtiyaç kolileri hazırlıyor, dayanışma çağrıları yapıyoruz. Buradan, desteklerin bölgeye gönderilmesini koordine ediyoruz. Çok sayıda gönüllü arkadaşımız Adana, Mersin ve Hatay’da çalışma yürütüyor. İkinci bir gönüllü ekibi daha göndereceğiz. Çağrılarımız devam ediyor” dedi.
KADIN DAYANIŞMA ÇADIRI KURULDU
“Deprem bölgesinde devletin yapmadığını halk yapıyor” diyen Baklacı, kadınların dayanışma ağlarını örerek, el birliğiyle güçlü bir çalışma inşa ettiklerini söyledi. Baklacı şöyle devam etti: “Bu anlamda kadınların çalışmaları örnek teşkil ediyor. Bu süreçte farklı zeminlerden gelen bir sürü insan bu çalışmanın bir parçası oldu. Samandağ’da bir kadın dayanışma çadırı kurduk. Bu çadırın birçok eksiği var ancak deneyim için önemli bir çalışma oldu. Samandağ’da durum epeyce kötü, orada herhangi bir çadır yok. Bizde daha çok çadır ve barınma üzerinden dayanışma ağını kuruyoruz. Bölgede belli bir süre sonra şiddet vakalarının artacağını biliyoruz. Kadınların daha özel sorunları ve taleplerinin karşılanmasının acil ihtiyaç olarak öne çıkacağını biliyoruz. Bu nedenle böyle kadın dayanışma çadırını kurduk. Bu çadıra gönüllü kadınların gitmesi çağrımızı yineliyoruz.”
Sahadan aldıkları bilgilerle AFAD’ın baştan itibaren hiçbir müdahalede bulunmadığını öğrendiklerini söyleyen Baklacı, “Depremin 8’inci günündeyiz. Hatay Samandağ’da henüz AFAD’ın gitmediği, yardım götürmediği bölgeler var. Yine Maraş, Pazarcık ve Elbistan'da bulunan gönüllü üyelerimizden edindiğimiz bilgiler çadırların kurulmadığı ve enkazlarda çalışmaların yapılmadığı yönünde. Yine buralarda devlet yetkililerinden herhangi birinin olmadığını öğreniyoruz. Bu bir cinayetin sorumluluğunu tekrar almak demektir” ifadelerini kullandı.
'MÜLTECİLER HEDEF HALİNE GETİRİLİYOR'
Deprem bölgesinde 'yağma' üzerinden oluşturulan algıyla mültecilerin hedef haline getirilmesine dikkat çeken Baklacı, şöyle dedi: “Son günlerde bize gelen bilgilere göre, muazzam bir göçmen karşıtlığı ve düşmanlığı var. Devlet ve iktidar, halkta biriken öfkeyi göçmenlere yönlendirerek, saldırılara meşru bir zemin oluşturuyor. Bu saldırıların başta kadınlar ve LGBTİ+’lara, halkın yaptığı çalışmalara yöneleceğinin sinyallerini görmüş olduk. Aslında korktuğumuz ve tanık olduğumuz şeyleri maalesef şimdi de görüyoruz. Şu an bölgede en temel sorun barınma sorunudur. Bu durum ise kadınlar açısından bu daha özel bir anlam taşıyor. Kadın ve çocuklar için daha güvenli bir alan oluşturulması gerekiyor. Çadırlar sadece sizi yağmurdan koruyan alanlar değildir, aynı zamanda oluşturulması gereken güvenli yerlerdir. Ancak şu an onlar da yok. Dolayısıyla çadır alanına ihtiyacımız var. Bu alanlar kadın ve çocuklar için daha özel bir anlam taşıyor.”
Depremlerden en fazla etkilenen kesimlerin başında kadın ve çocuklar geldiğini vurgulayan Baklacı, kadınların yaşadığı önemli sorunlardan birinin hijyen olduğunu söyledi. Bu sorunun kadınlarda bir kriz durumu oluşturduğunu dile getiren Baklacı, “Özellikle ped, ıslak mendil ve hijyen ihtiyaçlarına ilişkin çağrılarımız var. Çocuk maması, kadınlar içinde iç çamaşırı şuan temel ihtiyaçlardır. Daha sonraki haftalarda kadınlara yönelik saldırı ve yönelimlere karşı da hazırlıklarımız olacak. Bu nedenle önümüzdeki hafta olası saldırılara karşı bir nöbet sistemi örgütlemeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Dayanışma çağrısını yineleyen Baklacı, sözlerini şöyle tamamladı: “Hem dayanışma çağrımızı hem de devletin yapması gerekenleri buradan tekrar hatırlatıyoruz. Bölgede dayanışmanın sürdürüleceğini biliyoruz ve buradan tekrar duyurmakla beraber devletin de yapması gerekenleri ve yapmadıklarını ifşa etmeye devam edeceğiz.”