Muhalefet liderlerinden Can Atalay tepkisi: Hukuk darbesi

Muhalefet partilerinin liderleri AYM'nin ikinci hak ihlali kararına rağmen Can Atalay'ın tahliye edilmemesi ve dosyanın yeniden Yargıtay'a gönderilmesine tepki gösterdi.

Abone ol

DUVAR - Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesine rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki dosyayı yeniden Yargıtay’a gönderdi.

Yerel mahkemenin tahliye kararı vermemesine muhalefet de tepki gösterdi. Muhalefet liderlerinin Atalay açıklamaları şöyle:  

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Çağlayan Adliyesi önünde Hatay Milletvekili Can Atalay'ın tahliyesinin Anayasaya aykırı biçimde engellenmesini teşhir eden Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş'ın çağrısını destekliyorum.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: Can Atalay’ın hukuksuzca tutuklu olmasına ilişkin AYM'nin 2. kez hak ihlali kararı vermesine rağmen bu kararı tanımayan, meydan okuyan Yargıtay ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir hukuk garabetine imza atıyor. Yaşanan hukuksuzlukta bu kadar ısrar ve inat edilmesi Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya dönük bir çabadır. Bu anlayış adaleti çürütüyor, yozlaştırıyor. Türkiye işçi partisi'nin Çağlayan adliyesinde önünde başlattıkları adalet nöbetini selamlıyoruz. Dayanışma içerisinde olarak bu köhnemiş zihniyeti geriletebiliriz.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesinin ardından, problemin ilk derece basamağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden Yargıtay’a gönderme kararı aldı. Böylece devletimizin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırma fırsatı bir kez daha heba edildi. Hukukun üstünlüğünü rafa kaldıran bu anlayışın karşısında kaybeden ise yine maalesef milletimiz oluyor. İktidar bizzat kendi eliyle anayasal devlet krizi çıkarmakla meşgulken; milyonlarca insanımız hayat pahalılığı sarmalında mücadele etmeye devam ediyor. Ama hiç kimse merak etmesin; Yoksulluktan, hukuksuzluktan, krizden ve kutuplaşmadan beslenen bu yönetim anlayışına, milletimiz gereken cevabı sandıkta verecek. 31 Mart’ta yapılacak olan mahalli idareler seçimi; milletimizin haktan, hakkaniyetten ve adaletten yana mührünü vuracağı tarihi bir gün olacak!

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Bu ülkenin kurucu senedi, yapılan her işlemin dayanağı olan Anayasa'yı tanımayanlar büyük bir hukuk darbesine imza atıyor. Anayasa Mahkemesi kararına katılın veya katılmayın. Can Atalay’ı sevin veya sevmeyin. Önemli değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti iddiasının gereği olarak bu kararın uygulanması şart. Buradan kabinedeki ve AK Parti’deki makul insanlara sesleniyorum: Sizi dönüşü olmayan karanlık dehlizlere sokuyorlar. Ses çıkarın, gün bugündür. Susmayın, adalete sahip çıkın. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması bu ülkenin beka sorunu haline gelmiştir. Size dayanarak, sizden aldıkları güçle ülkeyi bu karanlık yola sokanları durdurun. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın sözleriyle sesleniyorum: “Uzaktan kumandalı yargı da yargıç da olmaz!” 100 yılı aşmış demokrasimiz tamamen ilkel çağlara mı dönsün istiyorsunuz? Adalet, hak yerlerde ama, iyice sürünsün mü istiyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Sesleniyorum: Utanacaksınız. Bu gidişatı sürdüremezsiniz. Derhal Anayasa'nın asgari gereğini yerine getirip Anayasa Mahkemesi kararını uygulayın!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Can Atalay’ın dosyasının Anayasa Mahkemesi’nin ikinci hak ihlali kararından sonra yeniden Yargıtay’a sevk edilmesi yüksek yargı kurumları arasındaki devlet krizinin yeniden tırmandırılması demektir. Anayasa ve kanunlar Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine dosyayı farklı bir yargı merciine gönderme yetkisi vermediği gibi herhangi bir yargısal makama Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma yetkisi de vermemektedir. Adalet inatlaşma üzerine değil insan haklarına dayalı objektif hukuk kuralları üzerine inşa edilir. Bireysel başvuru hakkı başta olmak üzere insan haklarını teminat altına alan hukuk süreçlerinin korunması en öncelikli hedef olmalıdır. İnsan hakları ile ilgili uzun onyıllar süren mücadelelerle elde ettiğimiz kazanımlarımızın kaybedilmesi riski karşısında bütün siyasileri ve aydınları ortak tavır sergilemeye davet ediyorum. 

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Can Atalay'a destek verdi. Kılıçdaroğlu "Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Erkan Baş'ın haklı çağrısını destekliyorum. Milletimizin helal oyları ile seçilen Hatay Milletvekili Can Atalay’ın aylardır süren tutsaklığı artık son bulmalı. Bugünden tezi yok Sayın Atalay tahliye edilmeli ve Meclis’teki görevine başlamalıdır. #AdaletİçinÇağlayana #CanAtalayaÖzgürlük" ifadelerini kullandı. 

(HABER MERKEZİ)