Muhalefetten 'çocuk teslimi' düzenlemesine itiraz: Çocuğu gözetmiyor, kadını tehdit ediyor
AK Parti’nin 'çocuk haczine son verecek' düzenlemesine muhalefetten itirazlar geldi. CHP ve HDP’ye göre düzenleme, 'çocuğun yüksek yararı'nı gözetmiyor ve kadının can güvenliğini tehdit ediyor.
ANKARA - TBMM Adalet Komisyonu'nda, 1932 yılından bu yana ihtilaflı boşanma ve velayet davalarında uygulanan 'çocuk haczi' uygulamasını sonlandıran düzenleme görüşüldü.
5'inci Yargı Paketi'ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin sahibi AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan, öngördükleri değişikliğe ilişkin komisyon üyelerine bilgi verdi.
'ÇOCUK TESLİMİ, UZMANLAR VE ÖĞRETMENLER MARİFETİYLE YAPILACAK’'
AK Partili Arslan'ın yeni düzenlemeye ilişkin verdiği bilgiye göre; Çocuk Koruma Kanunu'nda değişikliğe gidilecek. Teklifle, çocuk teslimine ilişkin işlemler, Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince yapılacak.
İşlemler, çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar veya öğretmenler marifetiyle gerçekleşecek. Çocuk teslimi, okul ve kreş gibi sosyal mekânlarda yapılacak. Tüm işlemler ücretsiz olacak, bu kapsamda harç alınmayacak ve yapılacak tüm masraflar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak. Çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinde uygulanan zor kullanma usulü de kaldırılacak.
'ÇOCUK TESLİMİNE MUHALEFETTE 3 AYA KADAR CEZA'
Çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinin yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla, müdürlüğün önerisi üzerine, aile mahkemesince çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilecek.
Yükümlünün teslim emrine ilk aykırı hareketinde müdürlük, yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasını aile mahkemesinden resen talep edecek.
Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları yükümlü tarafından rızaen yerine getirilmezse, çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alıkonarak hak sahibine teslim edilecek. Bu hâlde, kolluktan yardım istenecek, kolluk birimleri zor kullanma dâhil bu konudaki talepleri derhâl yerine getirilecek.
Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler, ilgilinin şikâyeti üzerine disiplin hapsiyle cezalandırılacak. Disiplin cezasının süresi, çocuk teslimine muhalefette 3 aya kadar, kişisel ilişki kurulmasına muhalefette 3 günden 10 güne kadar olacak. Kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gerekleri yerine getirilmezse, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayet hakkı değiştirilebilecek.
CHP’NİN 'ÇOCUK TESLİMİ' İTİRAZLARI: BİRÇOK İLDE ADM’LER YOK
CHP’ye göre söz konusu teklif; çocuğun üstün yararını değil, annelik ve babalık duygusunun tatmini gözeten, cinsiyetçi yaklaşımı etkin kılan, sürekliliği olmayan birçok eksiklik içeriyor.
CHP, öncelikli itiraz noktalarının yeni düzenlemeyle çocuk tesliminin bırakıldığı adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerinin (ADM) Türkiye’nin birçok ilinde bulunmaması olduğunu söylüyor. Aynı zamanda bu birimlerde çalışan personel sayısındaki yetersizliğine de dikkat çekiliyor.
'DÜZENLEMEDE KADINA YÖNELİK CİNSİYETÇİ BİR SALDIRI YOK MU?'
CHP’nin bir diğer itiraz noktası ise ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyen taraflara öngörülen ‘zorlama hapis’ veya velayet değişikliği’ yaptırımları.
Adalet Bakanlığı’nın geçen yılki verilerine göre mahkemelerce çocukların yüzde 74,5’inin velayeti anneye verildi. Bu noktadan bakıldığında 2021 yılının ilk on ayında kayıtlara geçen 256 kadın cinayeti olduğu da hatırlatan CHP’ye göre, bu maddeden en çok kadınlar etkilenecek.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, parti olarak bu yöndeki itirazlarını şu şekilde açıkladı:
“Erkek şiddetinden kaçarak sığınma evinde çocuğuyla kalan bir kadın düşünün. Mahkeme, babayla çocuğun kişisel ilişkisini kuruyor. Baba da hafta sonu çocukla geçirdiği vakitlerde sığınma evinin yerini tespit edebilmek için çocuğu âdeta esir alıyor. Kadın da yaşamaya çalıştığı sığınma evinde çocuğunu daha fazla göstermek istemiyor. Şimdi bu durumda yeni düzenlemeye göre kadına disiplin hapsini reva görüyor. Ondan sonra da velayet hakkını değiştirme kırbacıyla ortaya çıkıyor. Şimdi, bu maddenin düzenlenmesinde, çocuğunu göstermeme konusunda yükümlülüğünü yerine getirmeyen ya da çocuğu kaçıran anneye yönelik, kadına yönelik cinsiyetçi bir saldırı yok mu?”
HDP: KANUN TEKLİFİNİ GERİ ÇEKİN
HDP de söz konusu kanun teklifinin, 5'inci Yargı Paketi’nden çıkarılmasını, çocuk hakları örgütleri ve uzmanlarla ‘çocuğun yüksek yararını’ gözeten yeni bir metinde mutabakata varılması için başka bir düzenleme yapılmasını istedi.
Düzenlemenin, “Acaba erkekleri sorunlarından nasıl kurtarırız?” üzerinden bir anlayışla önlerine geldiğini savunan HDP’ye göre; teslim mekânlarında kadının can güvenliğinin sağlanmasına yönelik bir önlem düzenlemede yer almıyor.
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, itiraz noktalarına ilişkin şu konulara dikkat çekti:
“Kadınlar, boşanma davalarında erkeğin, boşanma aşamasında ve boşanma sonrasında özellikle erkekler, kadına yönelik şiddet, çocuklara yönelik şiddet uygulama derdinde olduklarında en çok kullandıkları noktalar çocuklarla kişisel ilişki kurma noktaları. Tam da kadınlar bu noktalarda, bu bahaneyle erkeklerin şiddetine maruz kalıyor, kadın cinayetleri işleniyor. Ülkemizde her gün en az 3 kadının öldürüldüğü; adliye kapılarında, okul önlerinde erkek şiddetine maruz kaldığı gerçeğine karşı, kanun teklifinde, teslim mekânlarında kadının can güvenliğinin sağlanmasına yönelik hangi önlemlerin alınacağına dair hiçbir düzenleme yapılmadığını görüyoruz. Teslim noktasında kadını ve çocuğu erkek şiddetinden koruyacak önlemlerin detaylıca belirtildiği, kolluğun sürekli hazır bulunduğu bir düzenlemenin yapılması zaruridir.”
'KANUNDA İŞLEYİŞ DEĞİŞMİYOR, ŞEKLİ BİR DÜZENLEME'
HDP’ye göre, çocukla kişisel ilişki kurulmaması halinde 'zorla çocuğun alınacağı' maddesi de yanlış. Kişisel ilişki kurmanın son derece kişiye bağlı bir hak olduğunu belirten HDP, çocuğun fikrinin belirleyici olması gerektiği görüşünde. Partiye göre; eğer çocuğun 'görüşmek istememe' kararı varsa, velayet sahibine uygulanması öngörülen 'zorlama hapis' veya 'velayet değişimi' icra edilmemeli.
HDP’nin kanun teklifi için bir diğer önerisi ise çocukla kişisel ilişki kurulması noktasında Adalet Bakanlığı'nın değil, Aile Bakanlığı'nın sürece dâhil olması.
HDP’li Gülüm, bu konuyla ilgili olarak da, “Teklif metni bütünüyle incelendiğinde konu icra müdürlüklerinin görevinden çıkarılıyor gibi görünse de kararın yerine getirilmesinde, işleyiş biçiminin değişmediği, uygulamanın çocuk odaklı hâle gelmediği, dolayısıyla sırf göstermelik ve şekli bir düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır” dedi.