Mülteciler için medya ve sivil toplum işbirliği

Amacı, medyadaki mülteci algısını değiştirmek olan projenin Ankara’daki tanıtım toplantısına Gazete Duvar’ın ‘Suriye’nin Kayıp Çocukları’ haberi damgasını vurdu.

Abone ol

ANKARA - Türkiye’de resmi verilere göre 'geçici koruma' statüsü verilmiş toplam 3.5 milyon Suriyeli var. Milyonlarca mülteciyle ilgili medyada yer alan haberlerin büyük çoğunluğu olumsuz örneklerden oluşuyor. Ötekileştirici dille yazılan haberler, ayrımcılığı tekrar dolaşıma sokarken meşrulaştırıyor. Bu dili dönüştürmeyi, değiştirmeyi ve medyada bir bilinç yaratmayı amaçlayan, ''Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği'' projesi bu nedenle büyük önem taşıyor.

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi(İGAM)’nin Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı (DİHAA) tarafından fonlanan ve Gazeteciler Cemiyeti ile ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında 7 ilde medya mensupları ve sivil toplum çalışanları ile toplantılar yapılacak, gazetecilere eğitimler verilecek.

'MÜLTECİLER, ARKALARINDA BIRAKTIKLARI HAYATIN YASINI TUTUYORLAR'

“Mülteci Hakları için Medya ve Sivil Toplum İşbirliği” projesinin Ankara’daki tanıtım toplantısına Gazete Duvar’da Hale Gönültaş imzasıyla yayınlanan “Suriyeli Kayıp Çocuklar” dosyası damgasını vurdu. Projenin danışmanı, uzun yıllar Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ‘ayrımcılığa karşı dersler’ veren ve OHAL KHK’sı ile görevinden ihraç edilen akademisyen Ülkü Doğanay, “Suriye’nin Kayıp Çocukları” haberinin, iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeliler’e ilişkin yapılan nadir olumlu haberden biri olduğuna dikkat çekti. Doğanay, “Mültecilerle ilgili meselelerde mültecilerin tanıklığına başvurulmuyor. Oysa haberi taraflara sormak gazeteciliğin temelidir. Medya, mültecileri ancak bir suç işlediğinde, bir cinayete kurban gittiğinde vb. haberlerde görüyor. Onlara ‘mülteci’ demiyor, ‘Suriyeli’ diyor. Medyamızın bu insanlarla birlikte yaşayacağımızı, onların sadece bize benzediklerinde değil karşılıklı kabullerle birlikte yaşamanın mümkün olacağını görmesi gerekiyor. Mülteciler birer sayı değil; ülkelerinde arkalarında birer hayat bırakmış ve bunun yasını tutan insanlar onlar. Bunu hiç unutmamız gerekiyor. Bu nedenle Gazete Duvar’ın haberi bu açıdan çok kıymetli” diye konuştu.

Avrupa Birliği Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in de katıldığı toplantıda, İGAM Başkanı Metin Çorabatır amaçlarının ‘medyada mülteci algısını değiştirmek’ olduğunu şu sözlerle ifade etti, “Bu alanda çalışan çok sayıda STK var ama bilgi paylaşımı yok. Amaçlarımız arasında haber kaynakları havuzunu genişletirken kendi inandığımız normlar çerçevesinde mültecilere bakış açılarını, kullanılan sözü, düsturu değiştirmek de var.” 1 Şubat 2017 tarihinde başlayan proje iki yıl sürecek.

‘SURİYE’NİN KAYIP ÇOCUKLARI’

Hale Gönültaş, Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen ebeveynsiz kayıp çocukların izini sürdüğü ‘Suriye’nin Kayıp Çocukları’ dosyasında cinsel istismara maruz kalan, kayıt dışı çalıştırılan ve yaşamını sokaklarda sürdürmeye çalışan çocuklarla yüz yüze yaptığı görüşmelerle ‘refakatsiz çocuklar’ gerçeğini ortaya koymuştu.

Suriye'nin kayıp çocukları-2: Katar ortaklı İHH yetimhanesi

Suriye'nin kayıp çocukları-1: Veri bile yok ki çözüm olsun!