Muradiye Şelalesi’nde iş makineleri ne yapıyor?

Van’ın Muradiye ilçesi sınırları içinde olan ve bu nedenle Muradiye Şelalesi olarak bilinen şelale sit alanı olarak tescillenmiş. Ancak kayyımla yönetilen Muradiye Belediyesi bu sit alanında bir çevre düzenleme projesi hayata geçiriyor. Projenin ayrıntılarını bilen yok. Bölge'de yaşayanlar "Buralar da ranta açılacak" diye endişeli. “Sit alanına çivi bile çakılmaz” denilir ama çevrede yoğun bir faaliyet var, iş makinelerin sesi şelalenin sesini bastırıyor.

Abone ol

VAN - Ekinler toplandığı için Eylül güneşinin altındaki tarlalar sapsarı. Ta uzaktan görünen kavak ağaçları bir vaha gibi görünüyor. Kavak ağaçlarının bulunduğu bölgede Muradiye Şelalesi var. Şelale, Van’ın Muradiye ilçesi sınırlarında olduğu için bu isimle anılıyor. Yıllar önce yine bir yaz günü gördüğüm şelale 50 metre yüksekliğinde. Bir şelale için çok yüksek değil belki ama Dağ Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinden gelip köpüklenerek dökülen su görülmeye değer bir güzellikte.

.

Asma köprü yerinde duruyor. Yürüdükçe sallanan köprü, yükseklik korkum nedeniyle biraz ürkütücü ama burada yürümek yine de keyifli. Şelale gürül gürül, köpüklenerek akıyor. Başka ağaçlar da var ama gökyüzüne doğru uzanan kavakların arasından şelaleye bakmak sevince hatta mutluluğa benzer bir duyguya neden oluyor. Bu nedenle aşağıda, suyun döküldüğü yerde fotoğraf çektirenlerin yüzünde görülen gülümsemenin sahici olduğunu düşünüyorum.

Ahmet Baygümüş

Hafta içi olmasına rağmen çok sayıda insan var şelalenin civarında. Muradiyeli Ahmet Baygümüş, “Hafta sonu burada oturacak yer bulamazsın” diyor, piknik alanını göstererek. Bir grup genç ile birkaç aile mangal yapma hazırlığı yapıyor.

MURADİYE ŞELALESİ PROJESİ

.

Köprünün diğer yakasında iş kamyonları ve kepçeler çalışıyor. Van’a gelmişken şelaleyi görmek istiyordum. Ama geliş nedenlerimden biri de burada yürütülen çalışmalardı. Muradiye Şelalesi çevresiyle birlikte sit alanı. Son yıllarda sit alanlarında yapılan çalışmaları doğayla birlikte tarihi varlıkları nasıl tahrip ettiğine, konuyla ilgilenenler vakıftır. Burada benzer bir tahribat yapılabilir mi? Bu sorunun cevabını bütün Muradiye ve bütün çevreciler merak ediyor.

Ahmet Baygümüş, “Burada nasıl bir çalışma yapılacağını bilmiyoruz. Belediye burada yapılacak düzenlemeyi şehir merkezindeki bir ekrandan duyurdu. Proje hakkında başka bir bilgimiz yok” diyor. Buradaki çevre düzenlemesi bittikten sonra ne olacak? Burada kurulacak tesisler kimlere verilecek? Benzer soruların cevaplarını Muradiye halkı olarak merak ettiklerini söylüyor Baygümüş.

‘ŞELALENİN ETRAFINA DUVAR ÖRÜLECEK’

İş kamyonları ve kepçelerin çalıştığı alanın ötesinde, ağaçların içinde bir restoran var. Restoran işletmecisi, çalışmalar sırasında ağaçların kesilmediğini söylüyor. Ama çalışmaların devam ettiği oldukça geniş alanda bir tek ağacın olmaması dikkat çekici. Çünkü bu çalışma alanının etrafı ağaçlarla çevrili. Burada daha önce bir tek ağacın olmaması pek akla yatkın değil. İşletmeciye, iş makinelerinin çalıştığı alanın ağaçlandırılacağını da söylemişler.

Çalışma alanı için kamyonlarla toprak taşındığı bilgisi veren işletmeci, “Dediklerine göre burayı yükseltecekler ve şelale her taraftan görülecek. Bir de duvar örecekler buralara” diyor. Duvar örülecek yerleri eliyle gösteriyor. Restoranın ve şelalenin de içinde olduğu geniş bir alanı işaret ediyor. “Duvar iyi bir şey değil” diyecek oluyorum. İşletmeci, “Bizim için iyi olacak, duvar olursa hayvanlar buraya gelemeyecek” diye itiraz ediyor. Çobanların arada serbest bıraktığı hayvanlar restoran çevresine geliyormuş ve bundan rahatsızmış.

Muradiye Şelalesi’nde yapılan çevre düzenlemesiyle ilgili başka sorular da soruyorum işletmeciye. Hep kulaktan duyma şeyler anlatıyor, elinde net bir bilgi yok. Buradaki çalışma bittiğinde yıllardır işlettiği mekanın durumu ne olacak? Bu soruyu “Bilmiyorum” cevabını alacağımı ve bu cevaptan dolayı üzüleceğimi tahmin ederek soramıyorum.

ÇİVİ ÇAKILMAYACAK YERDE İŞ MAKİNELERİ

.

Hep söylenegelir, “Sit alanına çivi bile çakılmaz” diye. Ama ağaçların gölgesinde iş makinelerinin sit alanındaki çalışmasına bakıyoruz. Makinelerin sesi şelalenin sesini bastırıyor, bir canavar gürültüsüyle çalışıyor.

Ahmet Baygümüş de “İki dönem önceki HDP’li belediye başkanı İzzet Çelik, halkın talebi doğrultusunda burada bir köprü yaptırmak istiyor. Encümen kararıyla Devlet Su İşleri’ne bir yazı yazarak köprü yapmak istediğini iletiyor. DSİ, buradaki floraya zarar verileceği gerekçesiyle köprünün yapımına izin veremeyeceğini belirten bir cevap veriyor. Bir köprünün yapımına izin vermeyen devlet, bu suyun üzerinde 3 HES’in yapımına izin verdi. Bu HES’ler, burada yaşayan köylüler ile bütün canlıların hayatına müdahaledir. Şimdi de buraya çevre düzenlemesi yapılıyor. Bu projenin nasıl bir şey olacağını tam olarak bilmiyoruz. Sadece belediyenin reklam panolarından verdiği bilgiler var. Ancak buradaki tesisler nasıl olacak, bunlar suyu nasıl kirletecek, şimdiden bir şey diyemeyiz.”

Baygümüş, HDP’li belediyenin köprü talebine olumsuz cevap verildiğini de hatırlatıyor ve “HDP’li belediye sadece bir köprü yapacaktı ama buna florayı olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle izin verilmedi. Belediyeye kayyım atandıktan sonra bu büyük projeye izin verilmesi düşündürücüdür. Muradiye şelalesi birilerine rant mı sağlayacak? Muradiyeliler bunu konuşuyor” şeklinde konuşuyor.

ŞEYTAN KÖPRÜSÜ’NE DÖKÜLEN ASFALT       

Van’a dönerken Şeytan Köprüsü’nü de görmek istiyorum. Yıllar önce görmüştüm köprüyü. Köprünün altından, kayalıkların arasından müthiş güzel bir ses çıkararak akıyordu su. O zaman en çok köprüye neden Şeytan Köprüsü denildiğini merak etmiştim. Yakın köylerden birinde oturan bir Van'lıyla tesadüfen karşılaşmıştım ve “Ermeniler yaptığı için Şeytan Köprüsü diyorlar” demişti.

.

Ahmet Baygümüş ise köprünün Ruslar tarafından yaptırıldığını söylüyor. Yıllar önce karşılaştığım köylü, muhtemelen çevredeki Ermeni köylerinden yola çıkarak böyle yaygın ve yanlış bilgiyi vermişti. Bir zamanlar Van’daki nüfusu yüzde 40 civarında olan Ermenilerin artık Van’da yaşamadığını vurgulayarak geçelim.

Şeytan Köprüsü’nün altından geçen su, suyun zamanla değişik biçimlere soktuğu kayalıklar görülmeye değerdi yine. Ama köprünün üzerine simsiyah taze bir asfalt dökülmüştü. Köprü ne zamandan beri asfaltlanmıştı, bilmiyorduk. Aynı gün, köprüye dökülen asfalta yönelik itirazlar medyada haber oldu. Tepkiler üzerine ertesi gün asfalt kaldırıldı.

Şeytan Köprüsü ile Muradiye Şelalesi arasında birkaç kilometre var. Tarihi köprüye asfalt döken zihniyetle karşılaşınca, birkaç kilometre ötedeki Muradiye Şelalesi’nin akıbeti ne olacak sorusu daha bir can yakıcı oluyor. Turistlerin uğrak yeri, Vanlıların en güzel piknik alanlarından biri olan Muradiye Şelalesi’nin hayata geçirilen proje ile çehresinin değişeceği muhakkak. Ve ne yazık ki bu projenin Muradiye Şelalesi’nin güzelliğine zarar vermemesini ummaktan başka bir şey gelmiyor elden.