Ayşegül Doğan’ın Gazete Duvar için hazırladığı söyleşilerin konuklarından gazeteci, yazar, insan hakları savunucusu Murat Çelikkan, “Kötü bir seneydi ve maalesef geride kalmadı. 2018’in de farklı geçeceği kanaatinde değilim. Yeni KHK’lar bu sürecin ağırlaşarak devam edeceğini gösteriyor” dedi.
Barış ve çözüm sürecinin bitmesinin devamında referandumla kuvvetler ayrılığına dayalı sisteminin sona erdiğini dile getiren Murat Çelikkan’ın sözlerinden bazı bölümler şöyle:
“Bu sadece tek adam yönetimi değil, her şeyde bir tekçilik yönetimi olduğunu görüyoruz. Razı değilseniz, muhalifseniz yaşama şansınız yok.”
“Amerika’da olmaz denilenin olup Trump’un seçilmesiyle dünyada da demokratikleşmeye ve insan haklarına dayalı bir sürecin geçici bir süre ya da daha uzun bir süre için bittiğini kapandığını düşünerek değerlendiriyorum.”
“Türkiye’de bir daha olmaz dediğimiz, mitinglerden bomba patlatılmasından, milletvekillerinin tutuklanmasından, hem yaşam hakkına yönelik hem de memurlar ve akademisyenler çerçevesinde sivil ölüm dediğimiz hoyrat uygulamalara tekrar sahne oluyor.”
“Her baskı döneminde gündeme gelen aydın düşmanlığı bu dönemde de geldi. Bu süreçte gazeteciler, akademisyenler, aydınlar iyi bir sınav verdi, vermeye de devam ediyor.”
“AK Parti’nin oy almak için hep referans verdiği tek parti döneminin bütün uygulamalarını bugün kendisinin yapıyor olması da herhalde tarihin bir cilvesi.”
“Türkiye’nin KHK’lar ile yönetilmesi, olmayan yargı bağımsızlığının tamamen vesayet altına alınması ve eğitimde olup bitenler ülkenin on yıllarına mal olacak.”
“Hakikat, Adalet, Hafıza Merkezi’nin eş direktörüyom. Daha çok 90’lardaki zorla kaybettirmeler, devlet şiddeti ve cezasızlık üzerine çalışıyoruz. Cezasızlık sisteminin nasıl çalıştığını (bu çalışmalar) gösteriyor. Son çıkarılan KHK ile sadece devlet görevlilerinin değil, siviller için de bir ceza muafiyeti getirildi. Dolayısıyla adalet sisteminin altına dinamit konulmuş vaziyette.”
“Hafıza Merkezi çok zor koşullarda çalışıyor. Çünkü bütün bu olanlar sivil alanın ve sivil siyasetin ortadan kaldırılması sonucunu doğuruyor.”
“Süleyman Soylu’nun, Hatun Tuğluk’un cenazesine saldıranlarla karakolda fotoğraf çektirip hala içişleri bakanı olarak kalması bana yok artık dedirtiyor. Bunun direkt göndermesi Hrant Dink cinayetidir. Bu çok umut kırıcı.”
“Nuriye ve Semih’in cezaevinden tahliye olmaları, hala hayatta kalmış olmaları benim için ciddi bir umut.”
“Toplumun çok farklı kesimlerinden Türkiye’de demokrasi ve insan hakları için her şeyi göze alarak düşündüklerini savunan akademisyenler, baskıyı protesto eden gazeteciler umudu korumamızı sağlıyor.”
“2017’de kaybeden bütün Türkiye oldu.”
“Askeri vesayet altında çalışmaya çok alışmış olan gazete patronları, sivil iktidara bağımlılığa geçmeyi çok kolay benimsediler. Çok ciddi bir kırım yaşandı. Hem değerlerde hem insanlar üzerinde.”
“Bütün dünyada olduğu gibi gazetecilerin giderek yeni medya dediğimiz dijital medyaya yöneliyor olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Uzun vadede umut olduğunu düşünüyorum.”