Murat Yetkin yazdı: Salgına hazırlıklı yakalandığımıza inanan var mı?
Korona virüsü salgınına ilişkin uygulamaları ele alan gazeteci Murat Yetkin, "Türkiye’nin pek çok Avrupa ülkesinin düştüğü hataya düşmediği doğru, bu açıdan belli bir başarıdan söz etmek mümkün. Ancak bu önerilerin tamamının yürürlüğe girdiğini, girenlerin de uygulandığını söylemek mümkün değil" diye yazdı.
DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin, korona virüsü salgınına Türkiye'nin hazırlıklı olup olmadığına dair bir analiz kaleme aldı. Yetkin, kişisel web sitesindeki 'Salgına hazırlıklı yakalandığımıza inanan var mı?' başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hamdolsun Türkiye bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır” cümlesini hatırlattı.
"Türkiye’nin pek çok Avrupa ülkesinin düştüğü hataya düşmediği doğru, bu açıdan belli bir başarıdan söz etmek mümkün" diyen Yetkin, bunda en büyük payın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından ilk günlerde kurulan Koronavirüs Bilim Kurulu'nun yaptığı öneriler olduğunu belirtti. "Ancak bu önerilerin tamamının yürürlüğe girdiğini, girenlerin de uygulandığını söylemek mümkün değil" diyen Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:
"Göz önündeki en kötü örnek umre gibi görünüyor ama sadece o değil. Salgının hem Doğu komşumuz İran, hem de yakın turizm ve ticaret teması içinde olduğumuz İtalya’da başladığı tarih 3 Şubat. İran’la 27 Şubat, İtalya ile 29 Şubat’ta uçuşlar durduruldu. O tarihe dek hem Doğu, hem Batıdan ülkeye girenlere hiçbir kısıtlama olmadı. İtalya’dan sonra en kötü örnek sayılan İspanya ile uçuşların durdurulduğu tarih 13 Mart, diğer 8 Avrupa ülkesiyle birlikte. Suudi Arabistan 27 Şubat’ta koronavirüs uyarısı yapıyor, 5 Mart’ta Kâbe’yi kapatıyor ama aralarında Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un şirketi dahil turlar devam ediyordu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 27 Şubat’tan itibaren izin verilmediğini iş işten geçtikten sonra açıklıyor. Başkan, turların 20-30 günlük düzenlendiği gerekçesi arkasına saklanıyor.
Haydi bunlar geçmişten diyelim. Daha Cumhurbaşkanı önlemlerini açıklarken arayan bir dostum, çocuğunun eğitim için bulunduğu ABD’den İstanbul Havalimanına dönüşte herhangi bir işlem, ya da öyle söylendiği gibi karantina yurtlarına filan alınmadan doğrudan eve geldiğini söyledi. Gazeteci-yazar Büşra Sanay, ölümlü vakalara karşı neredeyse hiçbir önlem alınmayan İngiltere’den geldiğini ama karantinaya alınmak bir yana eve gönderildiğini yazdı. Bir başkasının yakını Hollanda’dan gelmiş, karantina bir yana, doğru eve gönderilmişler, on dört gün çıkmayın denilerek. Bunlar kendilerini evde karantinaya alma bilincine sahip insanlar. Öte yandan karantinadan -üstelik polislere tükürüp varsa mikrobunu bulaştırarak- kaçmaya çalışan umrecilerin, ya da bize bir şey olmaz kafasıyla, kapalı olması gereken kahvelerde okey oynarken yakalananların haberleri var.
Bu sabah konuştuğum bir yetkili “Korkarım en büyük hatayı daha sıkı önlem almayıp vatandaşa güvenmekle yaptık” dedi.