Murat Yetkin yazdı: Soylu’ya destek veren Erdoğan muhalefeti hedefe koydu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısını yorumlayan gazeteci Murat Yetkin, iç ve dış politikadaki durumu 'hassas ve tehlikeli bir oyun' diyerek niteledi.

Abone ol

DUVAR - Gazeteci Murat Yetkin bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısındaki konuşmasını değerlendirdi. Erdoğan'ın, Sedat Peker'in video için sessizliğini bozduğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya destek verdiğini aktardı. "Bundan böyle işin siyasi zeminde de tartışılacağını söylemiştik; öyle de olmaya başladı" diyen Yetkin, Erdoğan'ın Akşener ve Kılıçdaroğlu için söylediklerini de hatırlattı. 

Erdoğan'ın grup toplantısında söylediklerini alkış barometresiyle ölçen Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:

"Erdoğan’ın konuşmasında AK Parti grubundan en yoğun alkış aldığı cümleler, Soylu’ya destek verdiği ve erken seçim yapılmayacağını, 2023 Haziran ayında yapılacağını söylediği cümleler oldu. Örneğin Binali Yıldırım’a oğlu Erkam Yıldırım’a ithamlar üzerinden saldırılmasının da Türkiye’yi hedef aldığını söylediği bölümlerde alkışlar Soylu’ya destek kadar güçlü çıkmadı.
Akşener’den “Gelin Hanım” diyerek küçümser bir tonda bahsederek Rize’de ona yapılan fiziki engellemeyi övmesi, devamının geleceğini söylediği bölümlerde hayli zayıfladı.
CHP’nin tecavüzcü, hırsız ve terör destekçilerinin işgalinde olduğunu söylediği sırada ise salondan birkaç cılız alkış sesi geldi.
Anlaşılan AK Parti milletvekillerinin gösterdiği tepki, Erdoğan’ın muhalefet partilerini adeta hedef tahtasına yerleştiren sözlerini alkışlamanın içlerinden gelmediğini gösteriyor. Gerçekten de Erdoğan’ın sözleri, kutuplaşmanın arttığı ortamda ateşle oynamak anlamına da gelebilir; tehlikeli ve kolaylıkla geri tepebilecek bir oyun.
Bu konuşmadan yola çıkarak, Erdoğan’ın kendisine muhalefet partileri ve kontrolü altında olmayan medyadan gelebilecek başka eleştirileri daha fazla baskıyla engellemeyi, siyaseti sertleştireceğini söylemek de mümkün.
Muhalefet ve kendisine bağlı olmayan medya üzerinde baskı kurmanın Türkiye’ye daha çok ve -vur-kaç” niyeti taşımayan- düzgün yatırım gelmesini ve Erdoğan’ın cari açığı kapatmasını sağlamasını beklemek saflık olur.
Belki de bu gelişmeler, Erdoğan’ın artık Almanya ve Rusya’dan turist akınından ümidi kestiği ve en anti-Amerikan söylemle ABD ile işleri -14 Haziran’da Joe Biden ile yapacağı görüşme öncesinde- yoluna koymaya çalışacağını gösteriyor. Ama bunu muhalefet ve medyayı daha fazla altına alıp ABD siyasetinin askeri çıkarları öne koyan ikiyüzlülüğüne güvenerek yapmak fazla iddialı olmuyor mu?
Hassas ve tehlikeli bir oyun."

YAZININ TAMAMI