Musa Anter davasında son 6 ay: Bakanlık yanıt vermiyor

JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter cinayeti davasının 30’uncu duruşması Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İHD ve Van Barosu’nun davaya katılıma talebi reddedildi.

Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin eylemlerden sorumlu tutulan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da sanık olduğu JİTEM davası Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 6 ay sonra zaman aşımına düşmesi beklenen dava 20 Haziran'a ertelendi.

'Musa Anter ve JİTEM Ana Davası' olarak bilinen davanın 30'uncu duruşmasına 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da katledilen Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, avukatı Nuray Özdoğdu, sanık avukatları, siyasi parti temsilcileri ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da katıldı.

İHD’NİN DAVAYA KATILMA TALEBİ REDDEDİLDİ

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) avukatı Gülnizi Satar, duruşmaya katılma taleplerini iletti. Satar, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve kendi adına davaya katılma talebine dair dilekçe verdi. Satar davaya katılma taleplerine ilişkin “Dernek tüzüğümüz doğrultusunda katılma talep ediyorum. Tüzel kişilik olarak davaya katılmasını talep ediyoruz” dedi.

Sanık Hamit Yıldırım’ın avukatı, “Derneğin tüzel kişiliğinin doğrudan zarar görme durumu söz konusu değildir. Katılma talebinin reddine karar verilmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme İHD’nin davaya katılma talebini, dernek olarak davaya konu olan eylemlerden doğrudan doğruya zarar görmedikleri gerekçesiyle reddetti.

DİCLE ANTER: KARARLIYIZ

Davanın zamanaşımına az bir süre kaldığını hatırlatan Dicle Anter, “Abdulkadir Aygan'ın ifadesi alınmadı. Çözüme kavuşturulması noktasında kararlıyız. Abdulkadir Aygan’ın savunma tespitinin bir an evvel ihtimaline, yanı sıra maktul Musa Anter'in katli olayında adı geçen Hogir kod adılı Cemil Işık'ın Almanya'da katline dair olayın aydınlatılmasına ilişkin evrak yazışmaların verilmesini talep ediyoruz” dedi.

‘ETKİLİ SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMESİNİ ENGELLEYEN ADALET BAKANLIĞI’YDI’

Dicle Anter’in Avukatı Nuray Özdoğan da davanın zamanaşımına uğramasına az bir süre kaldığına dikkat çekti. Özdoğan, “Adalet Bakanlığı dosya sürecinde, zaten dosyanın ilerlemesini engelleyen bir kurum konumunda kaldı. Etkili bir soruşturma yürütülmesini engelleyen Adalet Bakanlığı’ydı. İfadelerin alınmasını engelleyen husus, Adalet Bakanlığı'nın çaba sarf etmemesi. Bakanlık gerekli hassasiyeti göstermedi, şimdi de göstermeyecek” diye konuştu.

JİTEM örgütünün işlediği suçlar açısından Türk Ceza Kanunu’nun 77’nci maddesinin mahkemede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Özdoğan, “JİTEM’in işlediği suçların tamamı sistematik. Kamu gücünün de etkisinin kullandığı suçlar. Siyasi saikle işlenmiş suçlar. Tam olarak TCK 77’de tanımlanan belirli bir gruba karşı işlenen suçlardır. Bu dosyada zamanaşımının uygulanamayacağı düşüncesindeyiz. İnsanlığa karşı TCK 77 kapsamında görmediğiniz de dahil, insanlığa dair suçlar kapsamında değerlendirmeniz gerekiyor” ifadelerini kaydetti.

‘AĞIR İNSAN HAKKI İHLALİ İÇEREN EYLEMLER ZAMANAŞIMINA TABİ TUTULMAZ’

Özdoğan, insan hakkı ihlalleri davalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler’in kararlarını hatırlattı. Özdoğan, zamanaşımının hak ihlali davalarında mutlak uygulanan bir kural olmadığı söyledi. Özdoğan, “Cezasızlığın engellenmesini önleyen faktörlerin değerlendirilmesi gerekiyor. İnsanlığa karşı suçlar, ağır insan hakkı ihlali içeren eylemler zamanaşımına tabi tutulamaz. Dava dosyasındaki eylemler bu eylemlerdendir” diye konuştu ve şöyle devam etti:

“Zaman aşımına uğramasının sebebi engellenmesi ve soruşturmanın yürütülmemesi. Kamu makamlarının özel çabası oldu. Adalet Bakanlığı bu dosya açısından etkili bir kovuşturma yürütülmesini engelleyen kurumdur artık. Yanıt geleceğine inanmıyoruz. Gerçek ortaya çıkana kadar devam etmek zorundasınız. Zamanaşımı dosyanın gündeminden çıkarılması gerekir.”

VAN BAROSU’NUN DAVAYA KATILIM TALEBİNE DE RET

İnsan Hakları Derneği’nin ardından Van Barosu Başkanı Zülfü Uçar ve Van Barosu’ndan Avukat Kadir Kutevi de davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme katılma talebini reddetti.

SANIK YILDIRIM’IN AVUKATI ADLİ KONTROLÜN KALDIRILMASINI TALEP ETTİ

Sanık Hamit Yıldırım’ın avukatı, müvekkilinin, sanık Abdülkadir Aygan’ın sözleri nedeniyle beş yıl tutuklu kaldığını, müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini ve lekelendiğini iddia etti. Hamit Yıldırım’ın Avukatı, “Daha önce de savcılık makamı, adli kontrolün kaldırılması yönünde mütalaa vermişti” diyerek adli kontrol talebinin kaldırılmasını talep etti.

Dicle Anter’in Avukat Nuray Özdoğan ise adli kontrolün kaldırılması yönündeki talebi tanımadıklarını söyledi. Adli kontrolün kaldırılmasıyla birlikte kaçma ihtimaline dikkat çeken Özdoğan, “Dosyamız zaten yargılananların burada olmaması nedeniyle bu kadar uzadı. Yurtdışı yasağı kaldırıldığında bu sanığa bir daha ulaşamayız. Tutuklama gerekçeleri devam etmektedir. Yargılamanın sürdürülebilmesi ve etkili bir kovuşturmanın yürütülebilmesi için sanığın Türkiye'de olması lazım. Kaçma ihtimali vardır” dedi.

31’İNCİ DURUŞMA 20 HAZİRAN’A ERTELENDİ

Mahkeme sanık Hamit Yıldırım hakkında uygulanan adli kontrolün devam etmesine karar verdi. Mahkeme ara kararında, Adalet Bakanlığı’na yazılan yazılara gelecek cevapların beklenmesine hükmetti ve 31’inci duruşmayı 20 Haziran saat 10.15’e ertelendi.