Muş’un tek kavurmacısı bir öğretmen

Karı koca öğretmenler KHK ile ihraç edilince hayatlarını idame etmek ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir iş aradılar. 0n sekiz yıl çocuklara ders veren Türkan öğretmen evde çocuklarıyla ilgilenip sağlık sorunlarıyla boğuşurken, kocası Kemal Toktaş ise kavurmacı lokantası açtı...

Abone ol

MUŞ - Kemal Toktaş, daha 13 yaşındayken gözaltına alınmış ve kendi değimiyle, 'devletin şiddetiyle' tanışmış. Dicle Üniversitesi’nde tarih okuduğu 1992-96 yılları ise hem toplumsal muhalefetin hem de devlet şiddetinin yükseldiği bir zaman dilimine denk geliyor. Öğrenci hareketi içinde yer aldığı için devletin şiddetiyle artık haşır neşir olmuştur, buna rağmen okulu bitirmeyi başarmış.

Kemal ve Türkan Toptaş öğretmenler kızlarıyla...

İlk tayin yeri Yalova’dır, ancak oraya hiç gitmez, becayiş ile Batman’da çalışmaya başlar. Bu sefer etrafında öğretmen arkadaşları ve sendikal çalışmalar vardır. Batman’da, Kırşehir Kürtlerinden bir arkadaşıyla yedikleri ayrı gitmez. Bir süre sonra arkadaşının tayini çıkar. Arkadaşının tayini çıkmıştır, ama arkadaşının çiçeği burnunda öğretmen kız kardeşi de Batman’a atanmıştır. Toktaş, “Bana emanet bırakılmıştı, emaneti bir daha geri vermedim” diyor gülerek. Toktaş ile karşılıklı oturan Türkan öğretmen de gülerek karşılık veriyor söylenenlere.

Türkan öğretmen de Kemal Toktaş gibi sendikal faaliyetlerde yer alır. “Onlar benden önce gelmişlerdi ve Batman’da sahiden çok iyi işler yapmışlardı. Onlar ilk olduğu için, en büyük eziyetleri de onlar çekti. Ben sonradan katkı vermeye çalıştım.”

SENDİKAL ÇALIŞMALAR İLE KÜRTÇE KURSLAR

Türkan öğretmenin ilk dediği şeyler arasında sendikal faaliyetler yer alıyor elbette. Sendikal faaliyetler, ne yazık ki bugün bile ağır baskı altında. Yaptıkları ilk işlerden biri de Kürtçe kurslar olmuş. Kemal Toktaş, “Kürtçe kursları önce sendikada gerçekleştirdik. Buradaki kurslara Kürt olmayan öğretmen arkadaşların da ilgisi çok iyiydi. Daha sonra Kurdi Der ile birlikte Kürtçe kursların verileceği bir yer açmaya çalıştık. Okulun koridorlarından yangın merdivenine, kapıların kaç santim olması gerektiğine kadar bir sürü bürokratik engel çıkardılar. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. Buna rağmen Kürtçe kursların verildiği ilk yer Batman’da açıldı” diyor.

Meslektaş olmak, sendikal faaliyetlerde birlikte yer almak ve düş yoldaşlığı şeklinde gelişen ilişki, daha sonra aşka evrilmiş, Türkan ile Kemal öğretmen evlenmişler. Türkan öğretmen Kırşehirli ve Gazi Üniversitesi mezunu. Batman öğretmenlik yaptığı ilk yer. Bütün Kürt illeri gibi, 90’lı yılların ikinci yarısında, Batman’da ağır bir siyasal süreçten geçiyor. Bunun hiç mi sıkıntıları olmadı?

Türkan öğretmen Batman’la ilgili şunları anlatıyor: “Beş öğretmen kardeşiz biz. Dördümüz Batman’da öğretmenlik yaptık. Benim tercihlerim arasındaydı Batman. İyi ki de tayinim buraya çıkmış. En başta Kürt meselesini burada daha iyi anlamaya başladığım için diyorum bunu. Sonra burada evlendim, çocuklarım burada doğdu. On yıl kaldım Batman’da ve şimdi bütün Batmanlıları ailemden biri olarak hissediyorum. Kapımı çalsalar, uzak bir yerden kardeşim gelmiş gibi karşılarım onları.”

Batman’dan ayrılmak gibi bir niyetleri yoktur aslında, ama çocukları astımlıdır ve Batman’ın havası onlara hiç iyi gelmiyordur. Muş, hem Kemal öğretmenin memleketi hem de havası çocuklara iyi gelecek bir şehir olduğu için, buraya tayin istiyorlar. İhraç edilinceye kadar da orada öğretmenlik yaptılar. Karı koca öğretmenlerle Diyarbakır’da, bir kafede konuşuyoruz bunları. Diyarbakır’da bulunma nedenleri, Türkan öğretmenin rahatsızlığı. Türkan öğretmenin tedavisi burada devam ettiği için sık sık Diyarbakır’a geliyorlar.

.

‘ÇOCUKLAR ÖLMESİN’ DEMENİN BEDELİ

İlk Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmişler. Türkan öğretmen, “Muş’ta açığa alınan kadın arkadaşlarımız oldu, ama sonra geri döndüler. İhraç edilen tek kadın benim ve bununla gurur duyuyorum. Çünkü hırsızlık yapmadım, haksızlık yapmadım. Tam tersine bütün haksızlıklara, sendikalı bir öğretmen olarak karşı durdum. Bu nedenle beni mesleğimden ihraç edenler utanmalıdır” diyor.

İhraç edilmeleriyle ilgili olarak Kemal Toktaş, “Çatışmalar sırasında sendikanın bir çağrısı olmuştu. Savaş bitsin, insanlar ölmesin diye 19 Aralık’ta bir günlük grev yaptık. O zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bu eylemle ilgili sert açıklamalar yaptı. Ancak hakkımızda herhangi bir soruşturma açılmadı. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi ve bunu fırsat bilen iktidar bütün muhaliflere yöneldi. İhraç edilmemizle ilgili herhangi bir gerekçe gösterilmedi bize. Ama biz, ihraç edilmemize nedenin barış talebimiz olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Türkan öğretmen ise, “Çocuklar ölmesin istedik, bunu şimdi de söylüyoruz. Aynı koşullar olsa, ihraç edileceğimizi bilsek bile, aynı talepleri dile getiririz” diyerek eşini destekliyor. Vicdanı rahat olunca, ihraç edilmek psikolojik olarak sarsmamış Türkan öğretmeni. “Ancak” diyor, “Çocuklarımın okuduğu okulda öğretmenlik yapıyordum. Yarıyıl karneleri verildiğinde okula gittim. Ders verdiğim çocuklar etrafımı sardı, karnelerini gösterdiler. O zaman kendimi kötü hissettim.”

‘DARBENİN ACISI MUHALİFLERDEN ÇIKARILACAK’

Darbe girişimi sırasında oğluyla birlikte Antalya’da tatilde olduğunu söyleyen Kemal Toktaş, “Tatili yarıda bırakıp Muş’a döndüm. Çünkü mevcut iktidarın muhalif kesimlere yöneleceğini biliyordum” diyor. İktidarın sol ve muhalif kesimlere yöneleceği sendikada da konuşulmuş. “Nasıl bir yönelim olacağını tam olarak bilmiyorduk” diyen Toktaş, arkadaşlarıyla birlikte, işten çıkarıldıklarında ne yapacaklarını da düşünmeye başlamış. Sonunda, Eylül ayında çıkarılan KHK ile ihraç edilince şaşırmamış. Toktaş, “En çok şaşıranlar, ‘FETÖ darbe girişiminde bulundu, bize karışmazlar’ diye düşünen arkadaşlarımız oldu” diyor.

MUŞ’UN TEK KAVURMACISI

Karı koca ihraç edilmişler, Toktaş’ın dediği gibi, yalnız olsalar başlarının çaresine daha kolay bakabilecekler. Ama çocukları var, çocukların okulu ve ihtiyaçları var. Bunun için zaman geçirmeden kolları sıvamak ve yeni bir işe atılmak gerekiyor. Ama nasıl olacak bu? Yirmi yıldır öğretmenlik yapan bir insan, öğretmenlikten başka ne iş yapabilir?

Kavurmacı lokantası açma fikri, bu sorulara cevap ararken somutlaşıyor. Muşluların et yemeklerini sevdiğini vurgulayan Toptaş, kavurmacı lokantası açma fikrini, “Etin çok tüketildiği Muş’ta bir kavurmacı lokantası yoktu. Bazı lokantalarda yapılıyordu kavurma, ama bu, diğer yemeklerin yanında çeşit olsun diye yapılıyordu. Bu da kavurmanın bilinen lezzetinden uzaktı. İnsanların kavurma yemek için geldiği bir yer açmaya karar verdik” diye açıklıyor. Bu düşünceyle Muş’ta açılan Gold Kavurma, yaklaşık dört aydır müşteri ağırlıyor.

İyi kavurma nasıl yapılır? Kemal öğretmen bu soruyu cevaplarken, Türkan öğretmen gülerek müdahale ediyor ve “Sırlarımızı paylaşma” diyor. Bu konuyu, hem Türkan öğretmenin sırını paylaşmamak, hem de vejetaryen okurun sabrını zorlamamak için geçiyorum.

DAYANIŞMAYLA AŞILACAK BİR SÜREÇ

.

Kemal Toktaş, lokanta için yer ararken yaşadıklarını da anlatıyor. Dediğine göre hiç tanımadığı bir adam, “Yaşadıklarını biliyorum hocam. Ekonomik olarak desteğe ihtiyacın varsa, kirada bir dükkanım var. İstersen kiracıyı çıkarırım, dükkanı sen kullan, senden kira da istemem” demiş.

Şimdi kavurmacı olarak kullandığı iş yerinin sahibi de benzer şeyler söylemiş. Kemal Toktaş, “Bu süreç böyle dayanışmayla aşılacak” diyor. Bir gün haklarını geri alacaklarına inanıyor karı koca. O zamana kadar dayanışmanın öneminin de farkındalar. Kemal Toptaş, “İhraç edilen arkadaşlarla görüşüyoruz, bir araya geliyoruz, neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Hem hayata hem de iktidarın haksız uygulamasına karşı mücadeleyi birlikte verirsek kazanacağız” diyor.

Dışarıya akşam karanlığı çöktüğünde sohbeti bitirip kafeden çıktık. İhraç mağduru olunca mezeci dükkanı açan kadınları ziyaret etmişlerdi. İhraç edilince sokakta nohutlu pilav satmaya başlayan Mehtap öğretmeni de ziyaret etmek istiyorlardı. Muş’un tek kavurmacısı karı kocaya, Mehtap öğretmenin yerini tarif ederek ayrıldık. Naif bir cümleyi, “Dayanışma çok iyi bir şeydir” cümlesini düşünerek…