MÜZİKLİ ATLAS | Moğolistan’ın yakın geçmişine işitsel bir yolculuk

Moğolistan’ın 1924-1991 yılları arasında ‘Moğolistan Halk Cumhuriyeti’ ismiyle sosyalist bir ülke olduğunu hatırlayarak başlayalım. Gerek sosyalist geçmiş gerekse Sovyetler Birliği ile kurulan ilişkiler kültürel anlamda önemli yansımalar sunuyor. Moğolistan’ın 1970-80’lere hükmeden grubu Soyol Erdene bunun en iyi örneği. Grup dönemin rock’n roll ve jazz esintilerini Moğolistan’ın geleneksel müzikleriyle birleştirir.

Kavel Alpaslan kalpaslan@gazeteduvar.com.tr

‘Dünya Müziği’ denilen manasız kategorinin en büyük kurbanlarından biri Moğolistan. Oryantalist yaklaşımların bir yansıması olan ‘dünya müziği’ kategorisi, kültürleri bir ‘Lonely Planet’ rehberine sıkıştırıyor. Hal böyle olunca bir coğrafyada yapılan, dinlenilen, söylenilen şarkıların hepsi, oraya dışarıdan bakan birinin ona yakıştırdıklarından ibaret oluyor. Moğolistan’da özelinde ‘gırtlaktan söylenilen şarkılar’ ve hatta onların da en geleneksel formları tek başına baş köşeyi kapıyor. Elbette bu geleneksel müziklerin ülke kültüründe yeri yok değil. Ancak Moğolistan’ın oldukça zengin ve hatta deneysel önemli bir kültürel birikimi var. Gelin Moğolistan’ın müziğinin fazla görülmeyen köşelerine seyahat edelim.

SOYOL ERDENE

Moğolistan’ın 1924-1991 yılları arasında ‘Moğolistan Halk Cumhuriyeti’ ismiyle sosyalist bir ülke olduğunu hatırlayarak başlayalım. Sovyetler Birliği ve Çin arasında bulunan bu ülke, her ne kadar Moskova ile yakın ilişkiler geliştirmiş olsa da birliğe dahil olmamış, ayrı bir cumhuriyet olarak varlığını sürdürmüştür. Fakat gerek sosyalist geçmiş gerekse Sovyetler Birliği ile kurulan ilişkiler kültürel anlamda önemli yansımalar sunuyor.

Moğolistan’ın 1970-80’lere hükmeden grubu Soyol Erdene bunun en iyi örneği. İsmini ‘Kültür Cevheri’ anlamına gelen 1920’lerden kalma bir şarkıdan alan grup, 1971 yılında Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle kurulur. Başkent Ulan Bator’daki bir müzik okulundan mezun olan dört genç ile başlayan yolculuk yıllar içerisinde pek çok müzisyenin adım attığı bir üretim alanına dönüşür. Dönemin Kültür Bakanı ve ünlü bir roman yazarı olan Chadraabalyn Lodoidamba, Soyol Erdene’nin kuruluşuna dair “İngiltere’nin The Beatles’ı varsa neden bizim kendimize ait benzer bir grubumuz olmasın?” ifadelerini kullanır.

Buna rağmen Erdene’nin başarısı The Beatles’ın bir replikası olmaktan öteye geçmesindedir. Grup dönemin rock’n roll ve jazz esintilerini Moğolistan’ın geleneksel müzikleriyle birleştirir. 1975 yılında çıkan Mongol Ayalguu albümünde yer alan Dangiin Daavuu Maiha şarkısı bunun güzel bir örneğidir.

Sen bozkırın şarkısısın / çimlerin üzerinde boylu boyunca duruyorsun / rüzgarla esiyorsun / gözlerin derin ve bilgelikle dolu / mücevherlerle kuşanmışsın / ay gibi parlıyorsun / Sen bozkırın yeni bir şarkısısın.”

Aynı şarkıya yine bir grup genç tarafından kurulan The Colors isimli müzik grubu, 2014 yılında çıkarttıkları Önöödör kheden on be? Noyon Tagtaa albümünde yer veriyor.

Diğer çoğu Moğolistan grubu gibi Soyol Erdene’nin albümleri de Sovyetler Birliği’nin kamu plak şirketi Melodiya tarafından kaydedilir. Soyol Erdene’nin 1981 yılında çıkarttıkları ve grupla aynı ismi taşıyan albümü, çok en fazla ses getiren kayıtları olur.

BAYAN MONGOL

Aynı dönemi etkileyen bir diğer grup ise Bayan Mongol’dur. (İsmindeki ‘bayan’ kelimesinin Türkçe’deki bayan ile bir alakası yoktur.) Grup Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte kendilerine sağlanan maddi ve fiziki olanaklardan da mahrum kalır ve dağılır. Grubun 1980 yılında Melodiya’dan çıkarttığı albümü, bugün neredeyse altında değerinde.

Enstrüman çeşitliliği ile dikkat çeken grup, yine devlet desteğiyle müzik yapan gruplardan. ‘Bir Siyah At’ isimli enstrümantal parçaları, bunu kavramak için yeterli olacaktır.

D. SARANTUYAA VE HURLATİN TİMUR

Güzel bir ninni ile devam edelim. Geleneksel şarkıların yer aldığı 1983 yılında çıkan ve pek çok sanatçıya yer verilen Uls Töriin Duu albümündeki Eejiin Buuveitei Khorvoo (Annenin Ninnisiyle Dünya) isimli şarkının içeriğini tahmin etmek güç değil. Biz ninni olduğunu söylemesek de müzik bizi istediği yere götürüyor.

“Çocuğumun büyüyüşüyle dünya da büyüdü, / annem şarkı söylüyor ve dünyanın başlangıcını kutluyor, / ‘anne, anne, dünyanın kökü’ diye söylüyor şarkısını (…)”

Aynı derleme albümde yer bulan bir diğer şarkı ise oldukça farklıdır. Moğolistan’ın Sovyetler Birliği ile birlikte gerçekleştirdiği uzay programı hakkındadır. 1981 yılında uzaya giden Moğolistanlı Jügderdemidiin Gürragchaa ve beraberindeki kozmonotları karşılamaya dair yapılan şarkı oldukça neşeli bir çocuk şarkısıdır. 

Bugünkü yolculuğumuzun sonuna geldik. Moğolistan’a bir sonraki gelişimizde ülkede oldukça popüler olan metal ve hardcore müziğini dinleyebiliriz. Şimdi bir ‘veda’ şarkısı ile bitirelim. Hurlatin Timur isimli ünlü Moğolistanlı müzisyenin sevgililerin vedasına dair seslendirdiği ‘Üdeltiin Duu’ şarkısı sizlerle. Haftaya başka yolculuklarda görüşünceye dek hoşça kalın.

*

Yazıda geçen kimi şarkılara ve daha fazlasına ulaşabileceğiniz çalma listesi için:

https://open.spotify.com/playlist/1x4D3jiAdzGeyLGI7ghhQN?si=3799e28e13324a95 

Tüm yazılarını göster