Balkanlar her ne kadar geçmiş yıllar hesaba katıldığında ‘yakın’ bir coğrafya olarak görünse de, aslında fazla hakim olmadığımız bir yer. Hele ki geçtiğimiz yüzyılın ciddi bir bölümünde yaşanan olayları en kaba hatlarıyla biliyoruz, ya da en azından bildiğimizi sanıyoruz. Üstelik işin ilginci, bu kaba yaklaşım oldukça geniş bir ideolojik yelpazede kendisine yer buluyor.
Yugoslavya ve Arnavutluk’a dair bildiğimiz pek çok üstünkörü bilgi var. Örneğin Tito Yugoslavya’sında Kosova’daki Arnavutlarla ilgili Arnavutluk ile ciddi gerilimlerin yaşanmış olması ya da Tito’nun kendisinden daha ‘solda’ kalan Arnavutluk lideri Enver Hoca’ya karşı koz olarak bu ülkenin devrik kralını elinde tutmuş olması fazla ‘önemsenmeyen’ konulardan.
Yugoslavya’daki Arnavutların hikayesine içkin ilginç bir örnekse müzik dünyasından. Kosovalı müzisyen Jusuf Gërvalla, bugün Kosova’nın Dışişleri Bakanı ve İkinci Başbakan Yardımcısı görevinde bulunan Donika Gërvalla-Schwarz’ın babasıdır. Fakat siyasi düşünceleri tam olarak örtüşüyor diyemeyiz, zira babası Arnavutluk ile birleşmeyi savunan Marksist-Leninist örgütün kurucularındandır ve bu nedenle de öldürülür. Ölümünde Yugoslav İstihbarat Servisi’nin parmağı olduğu önde gelen söylentiler arasındadır.
Babası ile kızı arasındaki ideolojik farklar, Arnavut milliyetçilerinin Kosova içerisinde kendilerini konumlandırışında yaşanan değişimi de işaret ediyor olabilir. Gelin bugün Gërvalla’nın müziğine yapacağımız seyahatte Kosova’yı daha yakından tanımaya çalışalım.
İKİ KARDEŞİN MÜZİĞİ
Kosova’nın İpek (Peja) kenti yakınlarındaki bir köyde 1943 yılında dünyaya gelen Gërvalla, hayatının önemli bir kısmını Yugoslavya’nın diğer kentlerinde geçirir. Okumak için Priştine ve Ljubljana’ya gider. Daha sonra gazetecilik yaparak Priştine ve Üsküp’te yaşayacaktır, ancak henüz üniversite yıllarında müzikle ilgilenmeye başlar. Kardeşi Bardhosh Gërvalla ile birlikte oldukça lirik şarkılara imza atarlar. 1976’da yayınlanan 45’likleri Njeri Ku Je, iki kardeşin müzik üslubunu tanımaya dair iyi bir örnek.
Şarkının diğer dillerdeki çevirilerine ulaşmak çok kolay değil, o nedenle Arnavutçadan çevirisine ulaşana kadar şimdilik sadece orijinal dilinde dinlemekle yetineceğiz. Yine de Gërvalla Kardeşlerin melodileri, fazla söze gerek bırakmıyor. Mesela kardeşlerin kendi annelerine adadıkları Do Të Kthehem Nënë isimli şarkı da aynı hissi veriyor.
İKİ KARDEŞİN YOLDAŞLIĞI
Gërvalla Kardeşlerin ortaklaştığı tek konuyu müzikle sınırlandırmamız mümkün değil. İkisi de benzer bir siyasi düşünce etrafında buluşur ve 1982 yılında Kosova Halk Hareketi’nin (Lëvizja Popullore e Kosovës - LPK) kurucu isimleri olarak yerlerini alırlar.
Kosova Arnavutlarının ulusal mücadelesinin Yugoslavya döneminde iki önemli fikir ayrılığı vardır. Bir taraf Kosova’nın Yugoslavya içindeki diğer sosyalist cumhuriyetler gibi bir yerel cumhuriyete dönüştürülmesi ve Arnavutların ulusal haklarının genişletilmesini hedeflerken diğer taraf Kosova’nın sosyalist Arnavutluk ile birleşmesini savunur. LPK’nın çekirdek kadrosu ilk başta ikinci seçenekten yana tavır alır ve ideolojik olarak Enver Hoca’nın izinde Marksist-Leninist bir çizgi benimser. İleride bu durum değişecektir.
ABD ve müttefikleri o dönem Arnavutluk’un her adımına karşı sert bir tavra sahip olduğu için Avrupa’daki Enver Hoca yanlısı Arnavut ulusal hareketine alan açılmaz. O dönem pek çok Arnavut ulusal hareketi, Avrupa’da sanayi ülkelerinde oluşan Arnavut diasporasından güç almaktadır.
LPK’nın kuruluşundan önce Yugoslav İstihbarat Servisi tarafından takibe alınan Jusuf Gërvalla, Almanya’ya kaçmak zorunda kalır. Örgüt de zaten ülke dışında kurulacaktır. Fakat kuruluşun ardından çok geçmeden, kardeşi ve bir başka önde gelen Arnavut milliyetçisi Kadri Zeka ile birlikte Stuttgart’ta suikasta uğrar. Üçlünün ölümü Yugoslavya’daki Arnavutlar arasında büyük yankı uyandırır.
Jusuf Gërvalla’nın farklı alanlarda yetkin bir isim oluşu, bugün adının hâlâ anılmasında önemli bir neden. Sadece müzik değil aynı zamanda pek çok tiyatro eserini çevirir. Her ne kadar eserlerine ulaşmak çok kolay olmasa da birden fazla roman kaleme alır.
*
Arnavutluk’taki sosyalist iktidarın 1990’ların başında çökmesiyle birlikte Kosova’daki Arnavut ulusal hareketi de farklı bir kimliğe bürünür. Enver Hocacı kanat hiçbir zaman ‘tek özne’ değildir, ancak tek kutuplu dünyada Arnavut ulusal hareketi de tek bir kutup altında toplanır. Elbette Kosova içerisinde farklı eğilimlerde siyasi özneler var, bunlardan bazıları hâlâ Arnavutluk ile birleşmeyi savunuyor ancak artık ulusal bir meselenin çözümünde Marksizm-Leninizm rafa kaldırılır. Donika Gërvalla-Schwarz’ın bugün liberal, AB yanlısı bir tutuma sahip oluşu, bu dönüşümün farklı bir örneği.
Bugün Jusuf Gërvalla’nın hikayesi ne anlatabilir diye kendimize soracak olursak eğer, bize yakın olduğunu düşündüğümüz Balkanların sosyalist tarihine dair hâlâ öğrenecek çok şeyimiz olduğunu göreceğiz. Bununla birlikte Yugoslavya örneğini bir mite dönüştürmeden, ulusal sorunlara ve yeterli sosyalist adımların atılmayışına dair daha detaylı bir inceleme gerektiriyor.
Haftaya farklı coğrafyaların tarihine yapacağımız işitsel yolculuklarla yine burada olacağız…