Myanmar polisine 'öldürücü güç kullanımı' uyarısı: Zalimce önlemler durdurulsun

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Myanmar'da darbe karşıtı gösterilerde polislerin aşırı ve öldürücü güç kullanımına son vermesi için çağrıda bulundu. Açıklamada, cuntanın protestolarla ilgili zalimce emirlerini iptal etmesi ve baskılarını sonlandırması gerektiği belirtildi.

Abone ol

DUVAR - Myanmar'da, darbe karşıtı protestolarda polislerin göstericilere plastik mermiyle saldırdığı yönündeki haberlerin ardından İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), polislere 'aşırı güç kullanımı' uyarısında bulundu. Örgütten yapılan açıklamada, Myanmar polisinin, ülkenin çeşitli kentlerinde askeri darbeyi protesto etmek için sokağa çıkan göstericilere yönelik aşırı güç kullandığı belirtildi.

BAŞINDAN VURULAN KADININ DURUMU AĞIR

Açıklamada, emniyet yetkililerinin protestoculara yönelik bu zalimce önlemlerinin toplanma özgürlüğü hakkını ihlal ettiği vurgulandı. Myanmar polisine, 1 Şubat askeri darbesini protesto edenlere yönelik aşırı ve öldürücü güç kullanımına son vermesi çağrısı yapılan açıklamada, dün başkent Nepido'daki gösterilerde bir kadının başının arkasından, bir erkeğin de göğsünden vurulduğu hatırlatıldı. Başından vurulan kadının hastaneye kaldırıldığı ve durumunun kritik olduğu kaydedildi. 

Cunta yönetiminin sokağa çıkma yasağı ilan etmesine rağmen darbeyi protesto etmek için sokaklara dökülen halka tazyikli su ve plastik mermiyle saldırıldığı edildiği de kaydedildi. HRW'nin kriz ve çatışma araştırmacısı Richard Weir, Myanmar polisinin protestolarda arkası dönük bir kadını vurmasının hem vicdansızlık hem de yasa dışı olduğunun altını çizdi. Weir, polisin barışçıl protestolara silahını ateşleyerek müdahale etmeye son vermesi gerektiğini vurguladı.

'BİRLEŞMİŞ MİLLETLER UYARMALI'

Yetkililere, yanlış güç kullanımının acilen soruşturulması çağrısında bulunan Weir, cuntanın da protestolarla ilgili zalimce emirlerini iptal etmesi ve baskılarını sonlandırması gerektiğinin altını çizdi. Weir, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin tek ses olup, generalleri aşırı güç kullanımı ve barışçıl protestolara saygı duyulması konusunda uyarması ve aksi takdirde sonuçlarıyla yüzleşeceklerini bildirmesi gerektiğini ifade etti.

HİNDİSTAN-BENGLADEŞ AÇIKLAMASI

Başka bir açıklamada ise, Hint yetkililerinin Hindistan Sınır Güvenliği Gücünün (BSF) sınırda ateş etme ve işkencenin sonlandırılmasına dair 10 yıl önce verdiği sözü tutmadığı vurgulanarak ülkenin Bangladeş sınırında güç kullanımı iddialarını soruşturması gerektiği belirtildi. Hint ve Bangladeşli sivil toplum kuruluşlarına göre BSF'nin sınır bölgesinde yaşayanlara yönelik yargısız infaz, işkence ve insanlık dışı davranışlar gibi suistimalleri sürdürdüğü kaydedilen açıklamada, yerel halkın ve aktivistlerin, BSF mensuplarından şikayetçi olma girişimlerinin tehdit ve gözdağıyla sonuçlandığına dikkat çekildi.

Açıklamada, sınır bölgesi halkının bazen sınırı geçme gibi suçlara karıştığı ve BSF üyelerinin bu kişileri yakaladığında gözaltına alıp polise teslim etmek yerine şiddet uyguladığı ve işkence yaptığı ifade edildi. Bazı sınır güvenlik güçlerinin de sürü hırsızlığı veya insan kaçakçılığı gibi işlere karıştığı ve haraç vermemekte direnen halkı hedef aldığı aktarılan açıklamada, Hint makamlarının şimdiye kadar hiçbir BSF mensubunu yaptıklarından sorumlu tutmadığı vurgulandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen HRW Güney Asya Direktörü Meenakshi Ganguly da Hint hükümetinin gerçek mühimmat kullanımını sınırlamasının ölümleri, işkenceleri ve ciddi suistimalleri önlemediğini söyledi. Ganguly, hükümetin güvenlik güçlerini yaptıklarından sorumlu tutmaktaki başarısızlığının, yoksul ve savunmasız halkın daha çok suistimal ve taciz edilmesine yol açtığını belirtti. (AA)