Nazım Hikmet'in 25 yıl saklanan resmi: Tek şartla satılık!

Nazım Hikmet'in Çankırı Cezaevi'nde kaldığı günlerde koğuş arkadaşı fırıncı İbrahim Efendi'yi çizdiği yağlı boya resmi 25 yıldır Fatma Tuna saklıyor. Tuna, İbrahim Efendi'nin torunları aracılığıyla ulaştığı resmi kamuya açık bir yerde sergilenmesi şartıyla satacağını söylüyor.

Abone ol

ANKARA - Ankara Kalesi'nin eteklerinde Galeri Z'yi işleten Fatma Tuna, bundan 25 yıl önce Nazım Hikmet'in 1940 yılında Çankırı Hapishanesi'nde kaldığı dönemde çizdiği yağlı boya resme ulaştı. Hikmet'in aynı koğuşu paylaştığı fırıncı İbrahim Efendi'yi çizdiği resim, İbrahim Efendi'nin torunları tarafından Tuna'ya ulaştırıldı. "Nazım Hikmet'in adının anılmasının yasak olduğu tarihlerde İbrahim Efendi bu resmi dörde bölerek defter arasında saklamış" diyen Tuna resmi ancak 'kamuya açık bir yerde gösterilmesi şartıyla' satabileceğini söyledi.

'O DÖNEM ADINI ANMAK BİLE YASAKTI'

Tuna'nın aktardığına göre Çankırı Cezaevi'nde fırıncı İbrahim Efendi ile arkadaş olan Hikmet, yağlı boya resmin yanı sıra bir de el yazması şiir defterini İbrahim Efendi'ye hediye etti. Hikmet'in sağlık sorunları nedeniyle Bursa'ya nakledilmesinden kısa bir süre sonra İbrahim Efendi, Çankırı Cezaevi'nden tahliye oldu. Hapishaneden çıkmasının ardından resmi muhafaza etmek için uğraştığını söyleyen Tuna, "O dönem Nazım Hikmet'in adını anmak bile yasaktı. Çok güzel şiirleri kulaktan kulağa dolanırdı ve Nazım'ın kitapları insanların eline kolay kolay geçmezdi. Ben de çocukluğumdan hatırlıyorum bunları. İbrahim Efendi dörde katlayıp kitap arasında bir süre saklıyor resmi. Şiir defterini de tavan arasına saklayarak birisinin eline geçmesini engelliyor. Defter bina yıkılırken inşaatın molozları arasında kaybolmuş" dedi.

Nazım Hikmet koğuş arkadaşı fırıncı İbrahim Efendi’yi Çankırı Cezavi’nde resmetti.

25 YILDIR SAKLIYOR

Fatma Tuna, resmin kendisine fırıncı İbrahim Efendi'nin torunları aracılığıyla ulaşma sürecini ise şöyle anlattı, "Nazım Hikmet'le ilgili yasakların kalkmasının ardından ortaya çıkarmışlar resmi. Bu resim 25 yıldan fazladır bende. Fırıncı İbrahim Efendi'nin torunu Çankırı'da müzik öğretmeniydi. Benim de bir akrabam o okulda resim öğretmenliği yapıyordu. Akrabamız, 'böyle bir resim var, satılır mı' diye sordu. 'Uzun vadede satılır, herkes almak istemez ama' yanıtını verdim. Koyduk resmi satılmadı, başka bir akrabam aldı. Sonra ben ondan geri aldım 25 yıl önce. O gün bugündür bende. Müşteri çıktı ama ben satmak istemedim."

'EVDE HAPİS KALMAMALI'

Nazım Hikmet'in annesi ünlü ressam Ayşe Celile Hanım’ın yaptığı portreler de resimle ilgilenenler tarafından biliniyor. Bugüne dek Nazım Hikmet'in yaptığı 15 resme ulaştığını söyleyen Tuna, pek çok kez tabloyu satın almak isteyenler olduğunu fakat satmadığını belirterek şunları söyledi, "Pek çok kişi bireysel olarak satın almak istedi tabloyu. 'Eğer siz alırsanız sizin evinizde size gelen insanlar görecek' dedim. Halbuki bu resim Nazım'ın 15 ya da 16 resminden birisi... Bu kadar az resimden biri evde hapis kalmamalı. Bir müzede ya da herkesin görebileceği bir yerde olmalı. Şu anda satılık ama sadece böyle bir yer isterse satacağım. Nazım Hikmet'in resminin bende olması bana şeref veriyor.”