NBA'de yeni sezonun başlama tarihi belli oldu. Pandemi süreci devam ederken spor dünyasında hesaplar yapılmaya devam ediyor. Bir taraftan yeni sezon nasıl oynanacak diye düşünülürken bir taraftan da tartışmalar oluşuyor. Ligin süper yıldızı LeBron James'in artık maç seçeceğini açıklaması ise gündeme bomba gibi düştü. Evet, başlayalım. Durumu güzelce masaya yatıralım.
Ta geçen sezonun pandemi süreci ve liglerin ertelenme süreçlerine dönmemize gerek yok. Şuradan başlayalım konuya; ligde en son maç ne zaman oynandı? 11 Ekim. 11 Ekim'de sezon Los Angeles Lakers'ın şampiyonluğuyla sona erdi. Ligler yeniden ne zaman başlatılacak peki? 22 Aralık. Yani 72 günlük bir ara var sadece. Bu Covid, pandemi, vesaire olmadığı zamanları bir düşünürsek normalde sezon aşağı yukarı ne zaman sona eriyordu? Haziran ortası diyelim kısaca. Ne zaman başlıyordu yeni sezon? Hazırlık sezonu maçlarını kenara bırakırsak ekim sonu gibi diyebiliriz. Yani 120 ile 135 gün arasında zaman dilimi mevcut. 72 günlük bir ara neredeyse yarı yarıya bir oran dersek çok da yanılmış olmayız diye düşünüyorum. Her takımın neredeyse 14 kere “back-to-back” yani art arda maçları olacak ki bunun da altını çizmemiz gerekir.
Playoff'lar ise 22 Mayıs'ta başlatılacak. Yani normal sezon 5 aya sığdırılacak. Normalde ekimin sonuna doğru başlayan normal sezon nisan sonu playoff'ların başlamasıyla sona ererdi. Yani 6 küsur aylık bir dönemde oynanıyordu NBA'in normal sezonu. Her takımın 82'şer maç yaptığı sezon bu, yanlış anlaşılmasın bu arada.
Draft 18 Kasım'da gerçekleşecekken 20 veya 21 Kasım'da ise “Free Agency” dönemi başlayacak yani serbest kalacak oyuncuların serbest kalma tarihleri. Yani mevcut sözleşmelerini tamamlayan ve sözleşmesi sona eren oyuncular için. Şimdi bu da enteresan bir konu çünkü normalde bu süreç sezonun bitimiyle başlardı. Mukaveleler bu şekilde yapılırdı ama pandemi sürecinde her şey arapsaçına döndü diyebiliriz. Aralık ayı olduğunda birçok oyuncunun hatta yıldız oyuncunun yer, takım ve şehir değiştirdiğine şahit olursak şaşırmayalım mümkünse. Çünkü hiç sürpriz olmayacaktır bu durum.
Aslında üzerine yapılacak fazla yorum yok gibi gözüküyor çünkü planlama yapıldı. Ama bakıyorum, özellikle geleneksel medyada bu konuya sırf bir bakış açısı koymak adına türlü türlü saçmalıklar türetiliyor. Ligi ocaktan sonra başlatılmasını savunanlar tutun da, daha ileri tarihe atılmasına kadar varan düşünce molekülleri. NBA zaten şu anda milyarlarca dolar zarar etmiş durumda. Kayıp zaten büyük. Oyuncuların performans olarak daha fazla dinlenmesi gerektiği başka bir tartışma konusu. Bu argümanları ortaya koymak isteyenlerin NBA hakkında ve daha önemlisi Amerikan spor dünyası konusunda hiçbir fikri olmadığı çok açık görülüyor.
NBA'de birkaç kritik eşik olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Christmas gecesi ve yılbaşı süreci, All-Star hafta sonu ve playoff'lar. Evet, NBA bu 3 ana dönemeçte parayı çok büyük oranda üretiyor. Yani Christmas'tan önce ligi başlatıyor olmaları tamamen bir stratejidir. Tesadüf ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Yani “Ocaktan sonra başlatsalar ne olacaktı ki?” diye soranlara söylüyorum; çok ama çok büyük bir fark var. Çünkü NBA, Christmas'ta fikstürü öyle bir planlıyor ki sezonun en reyting üretebilecek en kupon maçını sahaya koyuyor. Hatta maçlarını. Otomatik olarak basketbol dünyası ve NBA izleyicileri NBA kültürü, izleme ve takip etme konusunda daha fazla kanalize oluyor.
Gelelim şimdi LeBron James'in açıklamalarına. LeBron James, şakayla karışık artık maç seçeceğini söyledi basına. Buna anormal sert reaksiyon verenler de oldu, “ne olacak ki” diyenler de. Yıllardır NBA'de NBA ve spor kültürünü zehirleyen bir mevzu var aslında; “Load management” Nedir peki bu “Load management” dedikleri şey? Bir oyuncunun sezonda önemsiz maçlar takviminde dinlenme girişimidir diyebiliriz kısaca. Bu ne kadar doğru bir şey bunu da ayrıca tartışmak gerekiyor. Sonuçta hangi biriniz işveren değilseniz, kafanıza göre işe gitmeme veya o günlerde çalışmama lüksüne sahip olabiliyorsunuz? Bunun iş ahlakında ne kadar etik olduğu da ayrıca bir tartışma konusudur. Tabii ki ortalama sade vatandaş işlerini NBA yıldızlarıyla kıyaslamıyoruz ama en nihayetinde iş prensipleri ve iş ahlakının da her alanda benzer oranda sirayet etmesi gerektiğini biliyoruz. LeBron James'in yine ezber bozan bir harekete imza attığı bir gerçek. Herkesin bildiği, herkesin yaptığı ama kimsenin yüksek sesle çıkıp söyleyemediği bir şeyi kalktı pat diye söyledi. Bunu takdir etmek gerekir. Bunu bir kenara bırakalım. Ama şimdi bana Michael Jordan mı, LeBron James mi ya da Kobe Bryant mı diye soranlara cevap vermek istiyorum. LeBron James'in bedenindeki motorundaki kilometreler çok yüksek olabilir, LeBron James daha büyük bir maraton da koşuyor olabilir. Ama Michael Jordan 4000 metreyi 100 metre gibi koştu. Bütün hikaye burada çözülüyor esasında.
İşin ticari tarafı da enteresan. LeBron James'in bunu alenen açıklaması bir kültürün değişmesine neden olacaktır. Şimdiden kokusunu alabiliyoruz. Ama milyarlarca dolar yatırım yapan televizyon şirketleri de artık neye göre yatırım yapacak, bu da ilginç bir mesele haline geliyor. Düşünsenize LeBron James veya Steph Curry kafasına göre 1-2 hafta oynamayacak. Sakat değil, bir şey değil. Peki kanal o maçların reytingini nasıl sağlayacak. Sağlanması rasyonel olmayan bir havuza neden milyonlarca dolar akıtacak? Bu, ciddi boyutta başka tartışmaları da doğurdu ve doğuracaktır da.