'Neo-Osmanlıcı' Türkiye ve her daim müttefik Almanya

Her ne kadar Büyükelçi Martin Erdmann Türkiye'nin "Neo-Osmanlıcı" dış politikasının olduğunu söylese de, bütün veriler bu söylemi desteklese de anlaşılan Almanya'nın Türkiye'nin bu politikasıyla ilgili bir sorunu en azından şimdilik yok. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen'in soru önergesine Almanya Ekonomi Bakanlığı'nın verdiği yanıta göre, 9 Ekim 2019 - 22 Temmuz 2020 tarihleri arasında Almanya Türkiye'ye 25 milyon 900 bin hacminde askeri malzeme satışına onay vermiş.

Abone ol

KÖLN - Almanya'nın eski Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Deutschlandfunk radyosuna verdiği röportajda Türkiye hükümetinin "Neoosmanlıcı zihniyete" sahip olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkesini, Osmanlı İmparatorluğu'nun 20'nci yüzyılda sahip olduğu, Balkanlara kadar olan bölgede düzen sağlayıcı role büründürmek istediğini, ancak bunun uygulanmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Gerçekten de Erdoğan Türkiyesi Ortadoğu, Afrika ve Kafkasya'da askeri olarak varlığını göstermeye çalışıyor, silahlanıyor. Erdoğan başkanlığındaki AKP hükümetinin uzun zamandır Osmanlı İmparatorluğu'ndaki büyüklüğüne geri dönme hayali var. Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması, hilafet özlemlerinin dile getirilmesinin bir yanını ekonominin zayıflığının, ülkede var olan büyük problemlerin üstünü örtme çabası oluştursa da diğer yanını Osmanlı gibi yeniden bir dünya gücü olma hevesi oluşturuyor. Bu nedenle de her yerde silahlı gücünü ve varlığını göstermeye çalışıyor.

ORTADOĞU VE AFRİKA

Suriye'de çıkan savaş komşu ülkeyi Türkiye'nin dış politikasının en önemli ayağı haline getirdi. Suriye'de ABD ve Avrupa'nın kararsızlığını kullanarak üç alanı işgal etti. İslamcı isyancı milislerden paralı bir askeri güç kurarak Türkiye adına savaşmasını sağladı. Suriye'de Türkiye'nin kontrolü altında olan yerlerde kalıcılaştı. Okullarda Türk İslam'ı ve Türkçe öğretiliyorken artık Türk lirası da ödeme aracı olarak kullanılıyor.

Türkiye dış politikasının en önemli aracını da AB'ye karşı şantaj olarak kullanılan 3.6 milyon Suriyeli mülteci oluşturuyor. Suriye müdahale politikasında Avrupa'nın etkin bir karşı duruş sergileyememesi Türkiye için Libya iç savaşına da müdahil olmasının önünü açtı. 15 bine yakın cihatçı gruplardan devşirilmiş Suriyeli paralı asker, uluslararası kabul gören Trablus hükümeti için savaşıyor. Türkiye, araçlarını, silahlarını ve hava savunma sistemlerini Libya'ya gönderdi. Askeri danışmanlar ve özel kuvvetlerden oluşan bir personel görevlendirdi. Büyük petrol rezervlerine sahip olan Libya, Türkiye için merkezi stratejik öneme sahip ve aynı zamanda Avrupa'ya gidecek olan mültecilerin de kilit ülkesi konumunda. Artık Ankara Libya'da ve de Suriye'de kendisini söz sahibi bir konuma getirdi. Türk askeri ayrıca Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi'nin olduğu bölgede 40 kilometre derinliğe kadar girerek 30'dan fazla "geçici üs" inşa etti.

Ankara'nın 2016'da Katar'da kurduğu askeri bir üssü var. En az 3000 Türk askerinin konuşlandırıldığı söyleniyor. Türkiye ayrıca Katar'a insansız hava araçları, zırhlı araçlar ve diğer silahlar da ihraç ediyor.

Osmanlı döneminde liman olarak kullanılan Sudan’ın Kızıldeniz'deki Sevakin adasını bir turizm merkezi olarak geliştirmek amacıyla 2018'de 99 yıllığına kiraladı. Konuyla ilgili Mısır medyası, iki ülke arasında varılan anlaşmanın amacının adada bir donanma üssü kurulması ve “Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin devrilmesi” olduğu iddialarına yer vermişti. Sudan ile Türkiye arasında 2017'den bu yana silah endüstrisi işbirliği de hızlandı. İki ülke arasında 10 milyar dolarlık silah ticaret hacmi mevcut.

Türkiye'nin 2017'den beri Somali'de de askeri üssü var. 400 hektarlık alan sahip üs Türkiye'nin de yurt dışındaki en büyük askeri tesisi konumunda yer alıyor.Türkiye Somali'de ayrıca okullar, hastaneler ve yollar inşa ediyor.

20 Temmuz'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Nijer’e gitti. Çavuşoğlu ve Nijer Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou terörle mücadele konusunda işbirliği içeren askeri bir anlaşma imzaladı. Çavuşoğlu Nijer'le "ticaretimizi artıracağız. Özellikle tarım, madencilik ve enerji alanında Nijer'in zenginliklerini, Nijer halkının yararına değerlendirebiliriz." diye konuştu. Nijer, Libya'ya komşu ülke olarak da Türkiye için önemli bir ortak.

AZERBAYCAN

Türkiye, Temmuz ayında Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan silahlı çatışmaların ardından derhal Azerbaycan'a dronlar, mühimmat ve füzeler gönderdi. Türk ve Azerbaycan hava ve kara kuvvetleri Azerbaycan'da 10 Ağustos'a kadar sürecek ortak askeri tatbikata başladılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye ucuz gaz sağlayan "Azerbaycan'a yapılacak her türlü saldırıya misilleme" sözü verdi.

Ancak Libya ve Suriye'de olduğu gibi burada da Türkiye'nin Rusya'yla çıkarları çatışıyor. Rus ordusunun Ermenistan'da birkaç hava kuvvetleri üssünün mevcut olduğunu unutmamak gerekiyor.

ALMANYA DESTEĞE DEVAM ETMEKTEN GERİ DURMUYOR

Her ne kadar Büyükelçi Martin Erdmann Türkiye'nin "Neo-Osmanlıcı" dış politikasının olduğunu söylese de, bütün veriler bu söylemi desteklese de anlaşılan Almanya'nın Türkiye'nin bu politikasıyla ilgili bir sorunu en azından şimdilik yok. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen'in soru önergesine Almanya Ekonomi Bakanlığı'nın verdiği yanıta göre, 9 Ekim 2019 - 22 Temmuz 2020 tarihleri arasında Almanya Türkiye'ye 25 milyon 900 bin hacminde askeri malzeme satışına onay vermiş. Ancak satış izni verilen savunma sanayi ürünleri arasında savaş silahının bulunmadığı belirtiliyor.

Belki de Almanya, Rusya ile Türkiye'nin bir çok yerde çakışan çıkar çatışmasından başka türlü bir fayda sağlamak da istiyor olabilir. Rusya'nın Ukrayna'daki varlığı en çok Almanya'yı endişelendiriyor. Almanya enerji alanında Rusya'ya bağımlı olmak istemiyor.

Avrupa’da NATO adına konuşlu 63 bini aşkın ABD askerinin yaklaşık olarak 35 bini Almanya’da bulunuyor. Geçtiğimiz hafta ABD savunma bakanı Mark Esper, Almanya’dan 11 bin 900 Amerikan askerini çekerek yeniden konumlandıracaklarını açıkladı. ABD'nin bu tutumu da Almanya'nın Rusya'ya karşı yalnız bırakıldığı hissini güçlendiriyor. İlerde yaşanacak Türkiye Almanya ilişkilerindeki gelişmelerde, Almanya'nın atacağı adımlarda Rusya'nın varlığını ve partner olarak ABD'ye karşı sarsılan güveni, ABD Başkanı Trump'ın Almanya'ya karşı agresif tutumunu da hep göz önünde tutmak gerekiyor.