Netflix'ten 170 milyon dolarlık 'Baby Reindeer' itirafı

Avukat Fiona Harvey'nin Netflix'e iftira, kasıtlı olarak duygusal sıkıntıya neden olma, ihmal, ağır ihmal ve tanıtım hakkını ihlal gerekçeleriyle açtığı davada yeni bir gelişme yaşandı.

Abone ol

DUVAR - Netflix, dizinin gerçek hayattaki 'Martha'sının dizinin yaratıcısı Richard Gadd'ı takip etmekten dolayı mahkum edilmediğini kabul etti. Bu itirafın ardından, diziye ilişkin 170 milyon dolarlık davanın etkilenmesi gündeme geldi. 

İskoçyalı avukat Fiona Harvey, dizinin prömiyerinin ardından, gerçek hayattaki 'Martha' olduğunu söyleyerek, "Beş yıl hapis cezasına çarptırılan iki kez hüküm giymiş bir sapık" olarak tasvir edildiği dizinin "televizyondaki en büyük yalan" olduğunu söylemiş ve Netflix'e dava açmıştı.

GERÇEĞİ BİR MİLLETVEKİLİNİN SORGULAMASI ORTAYA ÇIKARDI

Beyazperde'nin aktardığına göre, Netflix dava öncesinde "gerçek hikaye" olarak tanıttığı bu dizideki bazı olayların değiştirildiğini, Fiona Harvey'nin dizide aynı zamanda 'Martha' tarafından ısrarlı bir şekilde takip edilen Donald Dunn karakterini canlandıran Richard Gadd'ı takip etmekten dolayı mahkum edilmediğini, yalnızca Gadd ile olan etkileşimleri nedeniyle mahkeme kararına tabi tutulduğunu kabul etti. Bu itiraf, bir milletvekilinin Netflix'in bu yılın başlarında milletvekillerine sunduğu kanıtları sorgulamasının ardından Britanya Parlamentosu'nun Kültür, Medya ve Spor Komitesi'ne gönderilen bir mektupla geldi.

Mayıs ayında komite huzuruna çıkan Netflix'in Birleşik Krallık'taki kıdemli kamu politikası direktörü Benjamin King, dizinin Gadd'ın "hüküm giymiş bir takipçinin elinde uğradığı korkunç tacizin gerçek hikayesi" olduğunu söylemişti.

Komitenin üyesi John Nicolson, daha sonra Netflix'e bir mektup yazarak, gazetecilerin bu mahkumiyet iddiasını destekleyecek kanıtlar bulamadığını belirtti ve King'in iddiasını destekleyecek kanıtlar talep etti.

'DİZİNİN DAYANDIĞI KİŞİNİN MAHKEME KARARINA TABİ OLDUĞUNU AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK İSTEDİM'

King, yanıt mektubunda şu ifadeleri kullandı: "Dizinin dayandığı kişinin (hiçbir zaman kimliğini belirlemeye çalışmadığımız kişinin) mahkumiyet yerine mahkeme kararına tabi olduğu yönündeki anlayışımızı açıklığa kavuşturmak istedim. 'Baby Reindeer'ın yazarı aylarca ciddi tacizlere maruz kaldı (şimdi diğer pek çok kişi için de durum aynı gibi görünüyor), bu da onun sağlığı üzerinde önemli bir etki yarattı."

Netflix'in İngiliz milletvekillerine yazdığı mektubun ortaya çıkması, Gadd'ın Netflix'in Harvey'in davasının düşürülmesi çabalarını destekleyen bir mahkeme beyanı sunmasından birkaç gün sonra yaşandı.

'DİZİDE HİÇBİR ZAMAN HERHANGİ BİR GERÇEK KİŞİ 'Martha' SCOTT OLARAK TANIMLAMAYI AMAÇLAMADIM'

Gadd'ın temel argümanlarından biri Harvey'in 'Martha' olmadığı idi. Gadd, 21 sayfalık beyanında şu ifadelere yer verdi: "Dizide hiçbir zaman Harvey dahil herhangi bir gerçek kişiyi 'Martha' Scott olarak tanımlamayı amaçlamadım. Tüm karakterler gibi 'Martha' da Harvey'inkinden çok farklı kurgusal kişilik özelliklerine sahip kurgusal bir karakter.”

Bunu söyledikten sonra yazar ve aktör, birkaç yıl boyunca Harvey tarafından nasıl "taciz edildiğini ve takip edildiğini" anlattı. Harvey'den gelen e-postaları ve mesajları detaylandıran (birçoğu şu anda mahkeme dosyasında redakte edilmiş belgeler olarak yer alıyor) Gadd, 2016 yılında Birleşik Krallık polisinden "Harvey'e karşı İlk Durumda Taciz Uyarısı aldığını" ancak mahkumiyete ilişkin kanıt sunma konusunda yetersiz kaldığını kaydetti.

(ALINTI)