Balıkesir’de 16 köyü mera ve tarlalarıyla beraber altüst eden CVK Madencilik, Çanakkale’de de yeni aldığı 86 kilometrekarelik, el değmemiş, ormanlık bir bölgeye dalmaya hazırlanıyor. İki ay önce tarlalarını görmeye giden Balıkesirli köylülerin feryadı, Çanakkalelilerin de başına geleceklerin acil kodlu mesajı oluyor: “Tarlam nerede?”
Şu videoyu izleyin. Yere çökmüş bir kadın ağlıyor: “Gelmeyim,
görmeyim… Gelmeyim, görmeyim diyordum. Geldim gördüm!”
Burası, Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Sarıalan köyündeki
altın madeni. Nisan ayında bir gün maden sahasına giden köylüler ve
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma
Derneğiüyeleri dehşete
kapılıyorlar. “Tarlam nerede?” diye çığlık atanlar var. Maden
şirketi henüz dava aşaması bile bitmeden, köylülerden habersiz
tarlaları çiğneyip yutmuş.
Atalarından kalma topraklarının bir santimini bile
tanıyamıyorlar. Ağaçlar köklenmiş. Yeşil bitki örtüsü bir bedenin
derisini yüzer gibi sıyrılmış, koca bölge çırılçıplak kalmış.
Tepeler yok olmuş. Ve onca feryadın arasında bir canavarın durmak
bilmez hırıltısıyla çalışan iş makineleri sürekli kazıyor, çukur
açıyor, tonlarca toprağı oradan oraya savuruyor.
Tarih boyunca nice savaşlar görmüş Çanakkale ve Balıkesir
coğrafyası, böyle bir düşmanlık görmüş müdür acaba?
Şu sıralar o coğrafyaya en azılı hücumları düzenleyen madencilik
şirketini daha yakından tanıyalım. Zira öyle bir hızlandı ki,
neredeyse tek başına dağları başımıza yıkacak!
Videoda gördüğünüz Sarılan Altın Madeni, CVK Madencilik’e ait.
Türkmen Dağı bölgesindeki Gökçeyazı, Sarıalan, Çamköy, Sofular,
Kiraz, Dallımadra, Ertuğrul, Meryemdere, Akçalören, Kutludüğün,
Büyükfındık, Küçükyenice, Yaren, Kınık ve Gökköy’ü etkileyecek.
Önceki gün CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, vahim bir olayı
soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. CVK Madencilik, atık
depolama tesisini devletin resmi fay haritasında bulunan,
uzmanların 7 şiddetinde deprem üretme potansiyeli olduğu konusunda
uyardığı Gökçeyazı fayının tam üzerine inşa ediliyor.
Yöre insanı bir araya gelip Türkmen Dağı Çevre Koruma ve
Dayanışma Derneği’ni kurdu. 8 Haziran’daki açılışta da madenin
nelere yol açacağı tek tek anlatıldı. Şirketin nasıl sinsi ve
sabırlı hareket ettiğini, iktidarın tüm kurumları ile arkasında
durduğunu şu kronoloji ortaya koyuyor:
* Projeye 16 hektar bir göstermelik alan için 2017’de “ÇED
Gerekli Değildir Kararı” verildi. Daha sonra ocak kapasite artışı
için pandemide ÇED süreci başlatıldı ve 2021’de “ÇED Olumlu” kararı
aldı. Ardından projeye siyanürle zenginleştirme ile atık barajı da
ilave etti ve yeni bir ÇED süreci başlattı. 2022’de “ÇED Olumlu”
kararı çıktı.
* Özel mülkiyete konu olan çok sayıda tarla var. Büyük kısmı
için özel mülkiyet izni, tarım dışı kullanma izni, kamulaştırma
kararı alınmamış. Sağlık koruma bandında yasa ve yönetmeliklere
aykırı bir şekilde yerleşim yerleri bulunuyor.
* Gökçeyazı Ovası’na DSİ tarafından ciddi alt yapı yatırımları
yapılarak Ardıçtepe Barajı’ndan sulama suyu getirildi. Köylü daha
yeni suya kavuştu ve yılda en az iki mahsul almaya başladı. Yem
bitkilerinden her türlü tahıla, meyvesinden sebzesine çok çeşitli
tarım ürünü yetiştiriliyor. İşte bu sulama kanalları da proje
alanında kalıyor.
* Gökçeyazı Ovası’ndaki doğal göle Manyas Gölü’nden Kocaçay
üzerinden gelen turna balıkları her sene milyonlarca yumurta
bırakıp Manyas gölüne geri dönüyorlar. Bölge aynı zamanda Manyas
Kuş Cenneti’nden kış aylarında gelen göçmen kuşların bahar
sezonunda üreme alanı. Çok sayıda leyleğe de ev sahipliği
yapıyor.
Balıkesir’de devasa bir alanı altüst edecek CVK Madencilik,
diğer yandan da Çanakkale’de yine benzer çapta bir alana dalmaya
hazırlanıyor. 86 kilometrekarelik alan el değmemiş, ormanlarla
kaplı bir bölge. Büyük tepkiler sonucu kovulan Alamos Gold’un
bıraktığı Kirazlı altın madeninin yanı başındaki bölgeye ne isim
koymuşlar biliyor musunuz? TV Tower Projeckt (TV Kulesi
Projesi)
Kanadalı altın tekeli Liberty Gold bulmuş bu ismi. Neden böyle
dediklerini, şirketin Kanada borsasına sunduğu 2021 yılındaki
rezerv raporunda yer alan yukarıdaki fotoğraf açıklıyor. Dört
tepenin zirvesi, birbiri ardına sıralanıyor.
İşte yıllardır Kanadalı tekelin elinde olan ve bazı sondaj
çalışmaları yaptığı bu devasa alanı CVK Madencilik, 10 Haziran günü
11.5 milyon dolara satın aldı. Bilgiyi borsaya yapılan açıklamadan
öğrendik. Şirket Nisan 2023’te halka arz olmuş, 4.5 milyar lira
toplamıştı. Çanakkale’de Kirazlı yakınlarında satın aldığı bölgeden
altın, bakır ve gümüş çıkaracak. Bunlar için çok sayıda tesis inşa
edecek.
CVK Madencilik’in yeni hedefi şu haritada net olarak
görülüyor:
TV Tower projesinin ilk sahibi Kanadalı altın tekeli Liberty
Gold’un yatırımcılarına sunduğu raporda yer alan ifadeler,
memleketin toprağına nasıl bakıldığını gözler önüne seriyor. Bakın
şirket ne demiş:
“Yoldan erişilebilen proje, çok sayıda açık ocak kömürü, kuvars
ve kil madenleri, seramik fabrikaları ve büyük bir enerji santrali
içeren bir alan olan kuzeybatı Türkiye'nin Biga Yarımadası'nda yer
almaktadır. Liman kenti Çanakkale, asfalt bir otoyol boyunca 37 km
kuzeybatıdadır. Projenin kapsamlı bir yol ağı vardır. Alamos
Gold'un Kirazlı altın projesinin bitişiğinde ve
Halilağa altın-bakır projesinin 20 km kuzeybatısındadır.
Sondaj hedeflerinin tümü Türkiye Orman Bakanlığı tarafından
yönetilen arazide yer almaktadır.”
Son cümleye dikkat edin. İngilizce raporda bu bölümünün başlığı
“Madencilik dostu yargı yetkisi” olarak konulmuş. Yani arazinin,
aslında ormanlarımızı korumakla yükümlü Orman Bakanlığı’nın yetki
alanında olmasını büyük avantaj olarak gösteriyor. Çünkü istenilen
izin jet hızıyla alınabiliyor ve iktidar madene karşı tepkilerin
önünde çekinmeden bariyer oluyor.
Böyle görüyorlar memleketi işte. Üstelik sadece yabancılar
değil, en az onlar kadar gaddar olan yerli sermayedarlar da…