Nur Vergin'in kardeşi Yasemin Conker, Ahmet Hakan'ın cenaze yazısını yalanladı
80 yaşında vefat eden sosyolog Prof. Dr. Nur. Vergin'in kardeşi Emine Yasemin Conker, Hürriyet gazetesinin yayın yönetmeni Ahmet Hakan'ın ablasının cenazesine ilişkin yazdığı 'Sahipsiz kalan bir cenazenin öyküsü' başlıklı yazıya isyan etti. Gazete Duvar'a konuşan Conker, cenazenin 'iki gün evde kaldığı' iddiasını yalanladı; "Felaket bir yazı. Kendine de yontmaya çalışmış. Acınası bir durum var ortada" dedi.
DUVAR - 80 yaşında vefat eden sosyolog Prof. Dr. Nur. Vergin'in kardeşi Emine Yasemin Conker, Hürriyet gazetesinin yayın yönetmeni Ahmet Hakan'ın bugün yayımlanan 'Sahipsiz kalan bir cenazenin öyküsü' başlıklı yazısına isyan etti. Conker, aralarında 15 yaş bulunan ablası Nur Vergin'in 'cenazesinin ortada kaldığı' iddiasını yalanladı.
'CENAZE ORTADA KALMADI, BİR BUÇUK GÜN İÇİNDE KALDIRILDI'
Nur Vergin'in 17 Ocak pazar gününü pazartesiye bağlayan gece İstanbul'daki evinde uykusunda vefat ettiğini belirten Conker, 'cenazenin iki gün evde kaldığı' iddiasına tepki gösterdi; cenazenin en hızlı şekilde ve sadece bir buçuk gün içinde, 19 Ocak günü öğle namazında kaldırıldığını vurguladı. Conker, "O İstanbul'da yalnız oturuyordu. Ben Ankara'da oturuyorum. Pazarı pazartesiye bağlayan gece vefat etti, salı öğlen kaldırdık" dedi.
'ÇOK FELAKET BİR YAZI'
Ahmet Hakan yazısında, Nur Vergin'in vefat haberini alınca "kendisine yakın olabilecek arkadaşlarını aradığını, ilgili yetkilileri haberdar ettiğini ve Hürriyet İstihbarat’ın olayı haberleştirmesini istediğini" belirtiyor, "Gece yarısına doğru yeni bir haber aldım. Mesele halledilmiş. Nur Hanım’ın bir yeğeni varmış, o bulunmuş ve cenazenin ortada kalması sorunu hallolmuş" diyordu.
Conker ise yazının bu kısmını 'gazetecilik açısından çok sorunlu bulduğunu' söyledi; "Çok felaket bir yazı. Kendine de yontmaya çalışmış. Acınası bir durum var ortada" dedi. Conker, sürecin Ahmet Hakan'ın aktardığı gibi yaşanmadığını belirterek, yalnız yaşayan ablasını her gün ziyaret eden site güvenlik görevlisinin kapı açılmayınca içeriye polis ve çilingirle girdiğini; cenazenin bulunmasının hemen sonrasında da Nur Vergin'in komşusunun kendisini arayıp ölüm haberini verdiğini anlattı.
'İSTESE TELEFONUMU BULABİLİRDİ'
Aile Bakanlığı'ndan ruhsatı bulunan bir aile danışmanı olarak telefon numarasının Ahmet Hakan tarafından internette kolayca bulunabileceğini de belirten Conker, "Ahmet Hakan bu kadarını bile akıl edememiş, hiç kimseye sormasa bile [Vergin'in yaşadığı] sitenin güvenlik amirine sorsaydı" diye konuştu. "Madem Nur Vergin’in Nuri Conker‘in torunu olduğunu biliyordu, internette 'Nuri Conker’in torunları'nı arattığında zaten beni ve web sitemi, dolayısıyla telefon numaramı görecekti" dedi.
'KİMSESİZ DEĞİLDİ'
Conker, yazıda 'kimsesiz' ifadesinin kullanılmasından da özellikle rahatsız olduğunu vurguladı. "Benim takıldığım nokta, kimsesiz değildi. Zaten kimsesiz olmasına da imkân yoktu" deyip şöyle devam etti: "Akrabaları olduğu gibi, öğrencileri, dostları, çok seveni vardı. Cenaze, Sayın Cumhurbaşkanımız da katılmak istediği için çok acele kaldırıldı; birçok seveni yetişemedi."
Ahmet Hakan'a bir e-posta yolladığını ve ablasının ölüm belgesini de gönderdiğini belirten Conker, Hürriyet gazetesinden tekzip talep ettiğini, yazının tekzip edilmemesi halinde yasal haklarına başvuracağını açıkladı.