TÜİK’in aylık en fazla artanlar listesinin üst basamaklarında taze meyve ve sebze var. Ocak ayında üst sıralarda biber, patlıcan, salatalık görünce neden bu gıdaların satıldığını anlıyorsunuz. Şubat ayında ise marul, maydanoz gibi yeşillikler çok artmış.
Tanzim satışlar kurulalı bir ay olmadı. Ama tanzim satışların kurulmasında belirleyici olan tüketici fiyat endeksi açıklanalı bir ay oldu. 4 Şubat’ta TÜİK, TÜFE rakamların açıklamış, Erdoğan 5 Şubat’taki grup konuşmasında “"Biberiydi, çarlistonuydu, patlıcanıydı, domatesiydi; her şeyde bu fiyatlara gerekirse ayar çekme kararını aldık, adımlarımızı atacağız.” (1) diyerek tanzim satışları duyurmuştu. Aynı gün Esenyurt’taki konuşmasında “Ya yola gelecekler, ya yola gelecekler. Bunun başka izahı yok” (2) diyerek aracıları uyarmıştı.
4 Mart’ta açıklanan TÜFE verileri iktidarın tanzim satışlar ile istediğini aldığını gösteriyor. Muhalefetin ise hâlâ eski ezberi devam ettirmesi iktidarın kazanımını güçlendiriyor. Sadece birkaç adayın halk gıda kooperatifleri veya kooperatife ek olarak kendi gıdasını karşılayan bir belediyecilik ve kent bostanları önermesi yeterli değil. Burada muhalefetin aşırı neoliberal düşündüğünü ya da iktidarı almamak için çırpındığını düşünmemek elde değil. Binalı Yıldırım bile Şile’de organik tarım sözü veriyorsa iktidarın toplumsal muhalefeti diğer partilerden çok daha fazla dinlediğini söyleyebiliriz.
Tartışmalarının ilk dalgasında solun işi olan tanzim satışların iktidarın varlığı için gerekli olduğunu, çiftçinin sırtından kazanan devletin ve zincir marketlerin rolünü ortaya koymuştuk.(3) Şimdi yaptığımı tespite son gelişmeleri ekleyerek geleceğe dair politik öngörüleri de somutlayalım.
1- İktidar taze meyve ve sebzedeki artış hızını düşürdü: Aralıkta yüzde 4,45 olan aylık artış, ocakta yüzde 29,71’e çıkmıştı. Tanzim satışların rolünü tanımlamak zor ama yine de aylık artış şubat ayında yüzde 1,78 olarak gerçekleşti.
2- Şubatta TÜFE yüzde 19,67, taze meyve sebzede artış yüzde 59,75: Şubat ayında TÜFE aylık yüzde 0,16 artarken gıda ve alkolsüz içecekler 0,9 artarak yine yoksulların fakirleşmesine katıda bulundu. Taze meyve ve sebzedeki artış yüzde 1,78’e düştü. Yani gıda TÜFE’ye 0,74 puan, pazar ise 1,62 puan fark attı. Ama yıllık artışa baktığımızda makas hâlâ çok açık. Şubattaki gelişme bile ocakta yıllık taze meyve ve sebzedeki artışı yüzde 64,11’den yüzde 59,75’e çekti.
3- Yıllık meyve sebze artışı el yakıyor: Ocak 2018’de 100 TL’lik file Ocak 2019’da 164 TL’ye doldu. Şubat 2018’de ise 100 TL’lik bir alışverişi yapmak isteseniz geçen ay 159,75 TL ödediniz. Yani bir yıl gibi kısa bir sürede file hâlâ pahalı.
4- Ocakta çarliston, şubatta marul çok politik idi: TÜİK’in aylık en fazla artanlar listesinin üst basamaklarında taze meyve ve sebze var. Ocak ayında üst sıralarda biber, patlıcan, salatalık görünce neden bu gıdaların satıldığını anlıyorsunuz. Şubat ayında ise marul, maydanoz gibi yeşillikler çok artmış.
5- İktidar tanzim satışı kazandı: Çok açık ki 70’lerin o devrimci yaklaşımını sol kullanmayınca devlet bu süreçte sadece iki kentte başlayan tanzim satışlara Adana, Trabzon, Samsun gibi kentler de eklemeye başladı.
6- Yangın devam ederken çiftçiye 3,7 milyar TL: AKP Başkanı mart TÜFE verilerinin açıklanmasının ardından da boş durmadı. Hemen çiftçiye 3,7 milyar TL’lik destek verileceğini açıkladı. Yani tanzim satışlar fikri ile yarattığı anlık rahatlama kesmediği için sorunun kökenine yönelik işler yaptı.
7- Kendi aracıları düşmanları değil: Ankara Sebze Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı bir TV’de alımların belli şirketlerden ve yüksek fiyattan yapıldığını Birgün gazetesine (4) açıkladıktan sonra polis tarafından dükkânı basıldı (5). Aslında söylediği çok ilginçti. Birincisi medya önünde aracılar düşman ilan edilirken arkadan kendi aracılarına ciddi sermaye transferi yapıldığı ortaya çıkıyordu. İkincisi ise yüksek fiyattan alımın Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından finanse edildiği ortaya çıkıyordu. Üçüncüsü ise iktidarın iktidar sorunu çiftçiye yükleniyordu. Yani iktidardakiler koltuğunu korumak isterken bile sermaye transferi yaparak politikalarında hiçbir şey değiştirmiyorlar.
8- İktidarın beka sorunu var: Haziran 2018’de TÜFE makası açıldı. Yıllık TÜFE Haziran 2017 için yüzde 10,90 iken Haziran 2018’de yüzde 15,39’a çıktı. Makasın açıldığını seçimden sonra öğrendik. Ondan sonra TÜFE yüzde 20’ler mertebesine yerleşti. İktidar seçimi kazanmak için milyarlarca TL devlet kaynağımızı harcadı. Temmuzdan itibaren enflasyon düşmedi ve ağustos krizi geldi. Bu durumda 31 Mart seçimleri için harcanacak kaynakların 1 Nisan’dan itibaren ödenmesi gelecek. Bu bile başlı başına bir “beka” sorunu.
9- İklim meselesi iktidarın meselesi olacak. Ocak ayında iklim felaketleri iktidar için bir bahane demiştik. Çünkü ikim değişikliği bir bahane değil neden olsaydı, böylesi bir dönemde bile inşaat sektörüne para aktarma derdinde olmazdı. Şehircilik Bakanı bu kadar felaketi görmemezlikten gelerek 4 milyar TL’yi müteahhitlere ayırmaya çalışıyor. Ama üç kötü haberimiz var.
a. Ocak ayında İzmir, Antalya ve Adana normalin yüzde 300 üstünde yağış aldı. Ama daha kötüsü bu yağışlar bir ayda değil, çok kısa bir sürede yağdı.
b. İkinci olarak burada üretilen yeşillikler şubat ayında enflasyonu arttıran faktör oldu.
c. Üçüncü olarak sahillerde yaşanan aşırı iklim olayları ile sınırlı değiliz. NASA 11-25 Şubat arasında sıcaklık ortalaması haritasını yayımladı. Haritaya göre İç Anadolu 2002-2012 ortalamasına göre 12 °C’ye yakın sıcak geçirdi. Bunun tarıma etkisi ayrı bir tartışma ama son yaşanan aşırı iklim olaylarının devamının olacağı çok belli. Yani ocaktaki aşırı iklim olayları sadece buzdağının görünen yüzü.
1 NİSAN'DAN SONRA BEKANIZ NASIL OLSUN?
İktidarın elinde artan döviz ve yavaşlayan ekonomi varken muhalefet bunu okuyamadı. Belki de ekonomi AKP’nin elinde patlasın diye görmezden geldi. Tanzim satışları ise hâlâ okuyamadı. Eğer bir politikacı 2 Şubat’ta pazar alışverişi yapıp gördüğü pahalılığı dillendirse ve cümle içinde “asfalta betona değil, gıdaya para veren bir tanzim satış” dese çok şey fark ederdi. Bu süreci en iyi okuyan Sıhhiye’de tanzim satış önünde “Cumhurbaşkanı çay mı dağıtırmış” diyen kadınlar ve onların sesi olan Yol TV, Medyascope TV, Artı Gerçek gibi kanallar oldu.
İktidar şubatta tanzim satışlar ile dövizdeki artışı dizginledi ama dizginler çok gergin. Boşaldığı an geri dönüş yok. Partilerin sokak kadar politika yapamaması, Şehircilik Bakanı 'betona 4 milyar TL ayıracağım' derken muhalefet adaylarının da 'beton, asfalt' demesi iktidarın işine yarıyor. Ama devam eden aşırı iklim olayları, şubat ve martta karşılıksız harcadığı paralar ve bu şartlar altında bile sermaye transferinin en kötüsünü yapması, meselenin asıl 31 Mart’ta başlayacağını ortaya koyuyor.
Tanzim satışlar artık iktidar için bir beka sorunu. Ama bu beka başka beka!