Emre Belözoğlu bir gıdım olsun olumlu bir değişme göstermemiş. Hatta artık daha da fazlasını yapmaya başlamış. Eskiden gazeteciye saha ortasından salladığı kolunu, artık maç çıkışında direk suratına sallıyor.
Fenerbahçe’nin şampiyonluğunda orta sahasının en önemli oyuncusu Emre Belözoğlu’ydu. Ligi birinci bitirince kulüplerin futbolcular üzerindeki basınla buluşma yasağı kaldırma dönemi başladı. Emre de bu yasağı kullanabilen oyunculardan oldu. Bir televizyon kanalına (NTVSpor) ve gazetelere yaptığı açıklamalar ilgi çekiciydi.
Emre’nin önce şampiyonluk yarışında kendilerini yalnız bırakmayan Trabzonspor’u ve tüm Anadolu takımlarını ötelediği demecini duyduk: “Avrupa’da ancak bir İstanbul takımı başarılı olabilir. Bu yüzden şampiyon İstanbul’dan çıkmalı.” Emre Belözoğlu’na tarih dersi verelim. Bu ülkede ilk kez Avrupa’da çeyrek final gören takım Göztepe’dir. Trabzonspor’un altın çağındaki Avrupa maçı zaferlerini unutmayalım. Denizlispor, Gençlerbirliği de 2000′lerin başlarında Avrupa’da Lyon, Blackburn gibi takımları elediler. Gençlerbirliği de çeyrek final oynamıştı sanırım. Bunlar da Fenerbahçe Chelsea ile çeyrek finale kaldığından önceydi.
'EĞİTİMSİZLİĞİME BAĞLIYORUM'
Sonra da HaberVesaire’deki güzel röportajına denk geldim: “Sahadaki hırsının, hırçınlığa dönüşmesine geliyor konu. “Kendimi bir anda çok değerli, bir anda çok değersiz hissedecek kadar ortalama bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Hiçbir zaman yıldız oyuncu olduğumu düşünmedim. Bu nedenle, saha içinde yaptığım bir hatadan kendime kızabiliyorum. Hakeme vermiş olduğum bir tepki, bilinçaltımda yer edip ilerleyen dakikalarda karşıma farklı bir şekilde çıkabiliyor” diyor“. Ardından da samimi bir itiraf: “Açıkçası ben sahadaki sert davranışlarımı, eğitimsizliğime bağlıyorum.”
'OĞLUM BENİ ÇİRKEF BİLMESİN'
Son bombası da NTVSpor’daki programda “Oğluma beni ileride çirkef olarak tanıtmasınlar. Oğlum beni çirkef bilmesin” sözleriydi. Emre, oğlu dünyaya geldikten sonra biraz düzelme refleksi göstermiş belli ki. Fakat oğlun seni 29 yaşından sonra yaptıklarınla değil 29 yıl boyunca yaptıklarınla da hatırlayacak, tanıyacak. Bunun yanında iyi baba olup olmaman hakkında yorum yapamam; ama ve ne yazık ki oğlun seni çirkef ve pis bir futbolcu olarak bilecek. Maç içinde hakeme dayılanmalarınla, ağzından okunan ettiğin ağır küfürlerle, gol attıktan sonra yaptığın kol hareketli sevincinle, kavgacı kimliğinle tanıyacak seni. Ama Türkiye’nin en yetenekli ve kariyerli orta saha oyuncularından biri olarak da bilecek. Inter’de, Galatasaray’da, Newcastle’da, Fenerbahçe’de attığın efsane gollerini de izleyecek. En iyisi sen kötü yanlarınla barışmaya bak ki oğlun da seni olduğun gibi kabullensin ve sadece üzülerek de olsa “bir zamanlar çirkefmiş” diyebilsin artık öyle olmadığına da sevinerek.
*HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEMİŞ
Buraya kadar okuduğunuz kısmı, 26 Mayıs 2011 tarihinde Efektifpas adını verdiğim, hâlâ da açık olan, blogumda "Oğlun seni çirkef bilecek" başlığıyla yayınlamıştım. O günden bugüne tam 5 yıl 11 ay geçmiş, ancak son bir hafta içinde olanlara bakarsak Emre Belözoğlu bir gıdım olsun olumlu bir değişme göstermemiş. Hatta artık daha da fazlasını yapmaya başlamış. Eskiden gazeteciye saha ortasından salladığı kolunu, artık maç çıkışında direkt suratına sallıyor. Kurgulanmış özür buluşmasında da kibirden yanına yaklaşılamaz hale gelmiş. Kendisini eleştiren Mehmet Demirkol'a yaptığı açık tehditler onu daha da kabadayılaştırmış. Belki bugün, 2011'de Demirkol'un çalıştığı NTV Spor'a verdiği röportajı bu vesileyle kendisi de hatırlar da, Emre de kendisiyle, geçmişiyle ve artık sahip olduğu 2 çocuğunun gelecekleriyle ilgili iç hesaplaşmalarını yapıp, Demirkol'un dilediği gibi, girdiği bu mafyatik karakterden uzaklaşır.