Oğuzhan Müftüoğlu: Dilerim Bahçeli 2002'yi tekrarlar

Oğuzhan Müftüoğlu: Ben dilerim ki Bahçeli, 2002’de yaptığı şeyi yine tekrarlar. Kendi oyunlarıyla sırt üstü gitmiş olsunlar. Tarih böyle ivmelerle doludur.

Abone ol

DUVAR - BirGün gazetesi yazarı Oğuzhan Müftüoğlu erken seçim gündemini değerlendirirken, 24 Haziran seçimin yeni bir “hayır” seçimi olduğunu söyledi. BirGün Medya’da Ece Zereycan’ın hazırlayıp sunduğu programda erken seçim gündemini değerlendiren Müftüoğlu, Bahçeli’nin Anayasa değişikliği referandumunda da yaptığı gibi alelacele ortaya attığı erken seçimin, “erken seçim istemek vatan hainliğidir” diyenler tarafından kabul edildiğini söyledi. 2002 yılında içinde bulunduğu koalisyonu zorla erken seçime götüren Bahçeli’nin, seçimde 'tepetaklak olduğunu' söyleyen Müftüoğlu, “Ben dilerim ki Bahçeli, 2002’de yaptığı şeyi yine tekrarlar. Kendi oyunlarıyla sırt üstü gitmiş olsunlar. Tarih böyle ivmelerle doludur” dedi. Müftüoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle:

'ERDOĞAN'A EVET Mİ HAYIR MI DİYORSUNUZ'

AKP-MHP ittifakının ülkeyi erken seçime götürme sebeplerini sıralayan Müftüoğlu, sistemin iktidar partisi tarafından sürdürülemediğini vurguladı. Normal şartlarda 2019’da yapılması gereken seçimlerin, o tarihe kadar AKP-MHP ittifakında iktidarın yürütemediği sisteme karşı tepkilerin daha da büyümesi yönüyle endişe yarattığının altını çizen Müftüoğlu, “Esas olarak giderek muhalefetin güçleneceğinden korkuyorlar. Zaten hile hurda ile elde ettikleri iktidarı 2019’a kadar elde tutmaya çalışırlarsa, ellerindeki iktidarı çamura saplayacaklarından hem de ellerinden kaybedeceklerinden korktular” dedi. Müftüoğlu 24 Haziran seçimi için, “Buna da ben 2017 Referandumu’nun yenilenmesi diye bakmak gerektiğini düşünüyorum. Tıpkı o zaman olduğu gibi bugün var olan seçimde iktidar partilerine evet demek, başkanlık sistemine evet demektir. Bu yeni rejime hayır demek, Erdoğan’ın şahsında getirilmeye çalışan dinci, otoriter, sermayeden ve kâr hırsından başka bir şey düşünmeyen sisteme hayır demektir. Erken seçim meselesini biraz böyle görüyorum. Bu seçim Erdoğan’a evet mi, hayır mı diyorsunuz demektir” dedi.

'BOYKOT ERDOĞAN'A EVET DEMEKTİR'

24 Haziran seçimlerinde olası ‘boykot’ çağrılarına yönelik ise Müftüoğlu, “Boykot, 2010’daki referandumunun evet olarak geçmesi anlamına geldi. Çekimser olmak, evet demektir. Boykotun ilerici güçler tarafından savunulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum” dedi.

Müftüoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşünün, eskiden erken seçim olup olmayacağına parlamentoda karar verilirdi. Milletvekilleri, hükümetler Meclis’te tartışırdı. Ama şimdi öyle değil. Bir gün beyefendinin yardımcısı 'Hadi hadi seçime gidelim!' dedi; beyefendi gece düşündü, sabah da 'En erken tarihte gidelim' dedi ve öyle oldu. Tartışılma olmadan, gerçek sebepleri tartışılmadan, millet fala bakar gibi acaba bunu neden yaptılar, hangi sebepten yaptılar diyemeden bu karar alındı. Normalde bir demokratik sistemde her şey berrak ve şeffaftır. Toplumun karşısına geçilir, karar verilir. Meclis de bunu tartışır. Herkes bilir ne olduğunu. Şimdi yorumcular yorum yapıyor kahve falına bakar gibi. Bütün bir toplumla alay eder gibi.” Müftüoğlu şunları kaydetti: “Beyefendi televizyona çıktı ve ‘Muhalefet partisi ‘erken seçim, erken seçim’ dedi, ben de onun ısrarına dayanamadım; ‘işte hodri meydan, işte seçim!’ dedim’ dedi. Böylesine bütün milletin aklıyla, milletin aptal olduğuna kani olmuş gibi her şeyi, her yalanı, her sahtekârlığı yapabiliyorlar.” CHP’den 15 milletvekilinin İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için İYİ Parti’ye geçmesinin kendi gündemlerini ilgilendiren bir mesele olmadığını söyleyen Müftüoğlu, AKP’nin bu işlemi ahlaksızlık olarak görmesini şu sözlerle eleştirdi: "İktidarın yürüttüğü çalışmalar içerisinde ortada siyasi ahlaka uygun ne var? Ben önce şunu söyleyeyim, 1-1,5 yıldan bu yana iktidar, bütün devlet olanaklarını kullanarak seçim çalışması yürütüyor. Açık açık dosdoğru seçim çalışması yürütüyor."

'GÜL, ERDOĞAN'I SEVİNDİRİR'

Günlerdir süren CHP’nin adayının Abdullah Gül olacağına yönelik iddialara da değinen Müftüoğlu, İsmet İnönü’nün bir sözünü hatırlatarak şöyle dedi: “Şaka gibi. Buna müstahak bir seçmenin olmadığını düşünüyorum. İnönü’nün bir lafı var o aklıma geliyor. İnönü şöyle diyor: ‘Ben de herkes gibi hata yaparım. Ama bir farkla; bir hatayı bir kere yaparım.’ CHP ikinci kez Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir hatayı yaparsa gerisini kendileri düşünmesi lazım.”

Muhalefetin diğer bir hatasını, gündeme dair meseleyi salt bir Erdoğan meselesi olarak görmesi olarak yorumlayan Müftüoğlu, “Mesele Erdoğan meselesi değil. Erdoğan üzerinden bir sistem oturtuluyor. Muhalefet liderleri, ‘Başkanlık sistemini değil eski sistemi savunuyoruz’ diyorlar. Bu yenilgiyi baştan kabul etmek demek. Eski sistem kırık bir biçimde çalışıyordu. Eski sistem 12 Eylül’e dayanan bir sistem ve demokrasiyle uzak yakın alakası olmayan tamamen anti demokratik hükümlerle, barajlarla, partilerin içerisinde tek adam diktatörlüğüne izin veren, bir kişinin parti içerisinde karar vermesini sağlayan bir sistem. Onun yerine gerçekten demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü bir sistem önermek gerekir” dedi ve ekledi: “Bence Gül önerisine en çok sevinen kişi Tayyip Erdoğan olmuştur. Onun işini çok daha kolaylaştırır diye düşünüyorum.”

RÖPORTAJIN TAMAMI