Okul öncesi dönemdeki özel gereksinimli çocuklar için ebeveynlere öneriler

Çocuğunuzla kuracağınız güçlü birlikteliklerde en önemli nokta, duyusal arayışlarına yönelik sinyalleri (sürekli koşmak, tekme atmak, itmek, dokunmak, sıkmak vb.) doğru değerlendirmektir. Yapılması gereken, hem çocuğun sakinleşerek güvenli ve uygun bir şekilde eğlenebilmesini hem de ihtiyaç duyduğu uyaran arayışlarını karşılayan aktiviteleri seçmektir.

Abone ol

Fatma Betül Kurban*

Çocuğunuzla evde verimli zaman geçirin.

Hepimiz zorunlu olarak evlerimize çekildik. Bu dönemde evde kalmamız ve uzmanların yapmış olduğu uyarıları dinlememiz oldukça önemli.

Evde vakit geçirilmesi gereken bu günlerde ebeveyn olarak başta otizm spektrumu olmak üzere gelişimsel sıkıntı yaşayan özel gereksinimli çocuğunuz için neler yapabilirsiniz?

Neleri öncelik haline getirmeli, nelere dikkat etmelisiniz?

Süreci çocuğunuz açısından nasıl daha keyifli ve verimli hale getirebilirsiniz?

Çocuğunuzun sakin kalabilmesi önceliğiniz olmalı. Çocuklar günlük rutinleri bozulduğunda bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder ve buna hızlı bir şekilde tepki verirler. Özel gereksinimli çocuklar için bu durum daha da hassas bir noktada bulunur.

Zaman zaman ebeveyn olarak çocuğunuzda yolunda gitmeyen durumları tanımlayan uyaranların neler olduğunu bilir ve bunları hemen fark edersiniz.

İşte böyle durumlarda öncelikli olarak kendi sakinliğinizle ilgili küçük bir değerlendirme yapmalısınız. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sakin misiniz? Nasıl sakinleşebilirsiniz? Sakinliğinizi nasıl koruyabilirsiniz?

Ebeveyn olarak kaygıyı uzaklaştırarak, sakin kalarak çocuğa model olabilmek oldukça önemlidir. Sizin sakin kalarak çocuğunuzla kuracağınız birliktelik çocuğunuzun sizinle keyifli vakit geçirmesini sağlayacaktır.

Bu süreçte çocuğunuzda bir uyaran arayışı ya da uyarandan kaçınma hali ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda bu ihtiyaçları karşılamak çocuğunuzun regülasyonunu kolaylaştıracaktır. Peki, bunu nasıl yapacaksınız?

DUYUSAL ARAYIŞLARINA DOĞRU KARŞILIK VERİN

Çocuğunuzla kuracağınız güçlü birlikteliklerde en önemli nokta, duyusal arayışlarına yönelik sinyalleri (sürekli koşmak, tekme atmak, itmek, dokunmak, sıkmak vb.) doğru değerlendirmektir. Yapılması gereken, hem çocuğun sakinleşerek güvenli ve uygun bir şekilde eğlenebilmesini hem de ihtiyaç duyduğu uyaran arayışlarını karşılayan aktiviteleri seçmektir. Sakinleşmiş ve mutlu yüz ifadeleri aktivitenin iyi gittiğini gösterir. Sızlanmalar ve boğuk kahkahalar ise sakinleşme zamanının geldiğini gösterir.

Evdeki günlük hayatımız üzerinden örneklendirelim:

Sürekli hareket halinde olan, zıplayan, yerde yuvarlanan çocuğunuzla evinizde varsa trambolinde, yoksa yaylı bir yatak üzerinde kollarından ya da ellerinden tutarak sizinle derin, güçlü ve uzayan bakışlarla hareket halinde iken bakışmasını sağlayarak, çocuğunuzu zıplatabilirsiniz. Ya da birlikteliğinizi hamak etkisini verecek şekilde çarşaf, battaniye gibi materyallerle sallayarak sürdürebilirsiniz.

ONUNLA OYUNLAR OYNAYIN

Çocuğunuz sıkılmaktan, sarılmaktan hoşlanıyorsa onunla sandviç oyunu oynayabilirsiniz. Yorgan ya da pilates matına sararak ya da koltuk minderlerinin arasına koyup hafifçe basınç verip sıkarak, kollarına ketçap ya da mayonez sıkıyormuş gibi yaparak çocuğunuzun duyusal ihtiyaçlarına karşılık verip sakin kalmasını ve güçlü birliktelikler kurmasını sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuz ağır nesneleri hareket ettirmeyi seviyorsa, 2-3 kiloluk saklama kaplarının içine koyduğunuz bakliyatları kaygan zeminin üzerinde (fayans-parke ) kaydırarak birbirinize gönderebilirsiniz. Bu oyunda, çocuğunuzun size ve ortada hareket eden nesneye bakarak nesne-kişi-nesne takibi yapmasını çalışabilirsiniz.

ÇEKME-İTME ÇALIŞMALARI

Bir başka seçenek olarak çocuğunuzu çamaşır sepetinin içine koyarak çevirebilir, sepeti ittirebilir, farklı afektler kullanarak ileri-geri kaydırabilir ya da dolu çamaşır sepetini taşıtabilirsiniz.

Çocuğunuzdan 5 litrelik su şişelerini salondan mutfağa ittirerek ya da uzun bir ip yardımıyla çekerek taşımasını isteyebilir ya da sadece yerde yuvarlanmasını sağlayarak hareket halindeki nesneyi takip etme çalışabilirsiniz.

Fış fış kayıkçı oyununu oynayarak çocuğunuzun bedenini ileri geri hareket ettirip kollarını çekerek ona ihtiyacı olan duyusal girdiyi verebilirsiniz. Diğer taraftan, ikiniz de hareket halinde iken çocuğunuzla uzun uzun bakışarak birlikteliğinizin daha da uzamasına yardımcı olup bu becerisini geliştirebilirsiniz.

ÇOCUĞUNUZLA MUTFAK KEYFİ

Çocuğunuz farklı nesnelerin yüzeyine dokunmayı, sıkmayı seviyorsa; siz mutfakta işlerinizi yaparken çocuğunuza büyük bir leğenin içine kuru fasulye, nohut, pirinç, mercimek gibi çocuğunuzun dokunmaktan hoşlanabileceği bakliyatlar koyun. Çocuğunuz çıplak elleri ve ayaklarıyla bu malzemelerin içinde oynayabilir.

Siz mutfaktayken çocuğunuzun yapabilecekleri bununla da sınırlı değil. Siz yemek yaparken o da bir tepsinin içine koyacağınız tıraş köpüğü, ketçap, mayonez, tuz gibi malzemelerle basit objeler (basit bir araba, bir insan yüzü) oluşturabilir. Yapacağınız hamurun ununu elekle eleme gibi aktiviteler de hoşuna gidecektir.

Bir diğer seçenek olarak, çocuğunuzun eline plastik bardak, kaşık, kepçe gibi mutfak eşyaları verebilirsiniz. Çocuğunuz verdiğiniz malzemelerle doldurma, dökme, aktarma gibi faaliyetleri yaparken siz de onunla sohbet edebilir ve böylece birliktelik sağlayabilirsiniz.

BANYO DA OYUN ALANI OLABİLİR

Evinizin banyosu da çocuğunuzun keyifli zaman geçirmesine yardımcı olacak bir başka alan olarak düşünülebilir. Küveti sabunlu su ile doldurup içine değişik büyüklükte süngerler koyarak çocuğunuzdan sıkmasını isteyebilirsiniz. Ayrıca değişik yüzeyleri olan lifleri, banyo fırçalarını deneyimlemesini, plastik kaplarla doldur-boşalt şeklinde oynamasını sağlayarak birlikteliğinizi karşılıklı büyük bir keyifle sürdürebilirsiniz.

Önemli not: Çocuğunuzla, birlikteliğinizi ve iletişimizi güçlendirmek için yapacağınız çalışmalarda çocuğunuzun aktivitelere katılımında kaçınma, uzaklaşma ya da konuşan çocuk için etkinliğin devam etmesini istemediğine dair bir ifade ya da duygu görürseniz etkinliği devam ettirmeyi bırakmalısınız. Çünkü seçtiğiniz faaliyet çocuğun etkinlikte kalıp duyuları derinleştirmek ve bizimle olan birlikteliğini güçlendirmesi için uygun bir etkinlik olmayabilir. Bunun yerine çocuğunuzdan gelen iletişim sinyallerini tekrar değerlendirip ona uygun olan etkinlikle devam etmelisiniz.

Yazıda, Carol Stock Kranowitz’in “Senkronize Olamayan Çocuk” isimli kitabından faydalanılmıştır.

*Özel Eğitim Öğretmeni

-Bu yazı ilk olarak TV100 internet sitesinde yayınlanmıştır.