Öldürülen Suriyeli Emani'nin duruşması 15 Ocak'a ertelendi

Sakarya Kaynarca'da 9 aylık hamile Emani Al Rahmun ve 10 aylık bebeğini öldüren Birol Karacal ve Celal Bay'ın yargılandığı dava başladı. Savcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sakarya Barosu ve kadın dernekleri müdahil olmak taleplerinin kabul edilmesini istedi. Duruşma, 15 Ocak'a ertelendi.

Abone ol

DUVAR - Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde 6 Temmuz günü, 9 aylık hamile olan Suriyeli Emani Al Rahmun ve 10 aylık bebeğini öldüren Birol Karacal ve Celal Bay'ın yargılanmasına Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iki sanığın yargılandığı davanın görüleceği duruşmaya, eşi Halid Al Rahmun ve ailesi ile avukatları, Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan da katıldı.

Jinnews'te yer alan habere göre, İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Memur Sen üyeleri alınırken, gazeteciler ise "yer yok" denilerek alınmadı.  Eğitim-Sen Sakarya Şubesi Üyeleri ve davayı izlemeye gelen kadın örgütleri de alınmadı.

Kimlik tespitleri sırasında mahkeme başkanı tutuklu sanık Birol Karacal'a "Sabıkan varmış, yargılanmışsın daha önce?" diye sorunca, "Daha önce bir kadın bana iftira atmıştı" diye yanıtladı, salondan tepki yükseldi. Ardından ilk olarak tutuklu sanıklardan Celal Bay'ın ifadesi alındı. Bay, Emani Al Rahmun'un evine zorla girdiklerini ve Emani Al Rahmun'un o sırada uyuyor olduğunu belirtti. Eve girdiklerini fark eden Emani Al Rahmun'un uyanarak tepki gösterdiğini ve kendini korumaya çalıştığını dile getiren Bay, kadını darp ederek bayılttıklarını ve evden çıkardıklarını söyledi.

O sırada mahkeme başkanı, “Çocuk neredeydi?” diye sordu. Celal Bay çocuğun ağladığını ve Birol Karacal'ın çocuğu boğarak susturduğunu belirtti. Emani ve bebeğini arabaya bindirdikten sonra dağlık bir alana gittiklerini söyleyen Bay, Karacal'ın Emani'yi cinsel saldırıya maruz bıraktığını itiraf etti.

Celal Bay sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana da tecavüz et dedi, ben de ettim” dedi. Celal, Suriyeli kadının hamile olduğunu fark etmediklerini öne sürdü. Cinsel saldırının ardından Bilal'in Emani'yi arabadan indirerek katlettiğini ve ardından bebeği de yanına bıraktıklarını söyleyen Celal Bay, katliamı 'iş' olarak tanımlayarak "İş bittikten sonra beni de eve bıraktı" dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sakarya Barosu, Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve Uluslararası Mülteci Hakları Merkezi, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadın ve Demokrasi Derneği de müdahil olmak istedi. Savcı katılma taleplerinin kabul edilmesi ve sanıklarını tutukluluk halinin devam etmesi yönünde görüş açıkladı.

Mahkeme, otopsi raporunun beklenmesi, sanıklara ek savunma verilip, verilmeyeceği konusunun değerlendirilmesi için sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Ocak 2018 tarihine erteledi.

RAHMUN: İDAM İSTİYORUM

Duruşma çıkışında açıklama yapan Emani'nin eşi Halid Al Rahmun, "Allah razı olsun. Ablalar, ağabeyler, kardeşler benim yanımda durdu. Suriyelilerin hepsi Müslüman, siz Müslüman gibi durdunuz benim yanımda. Oğlumun, eşimin hakkını alacağız. Ben bu işi tam hakkımı alarak bitirmek istiyorum. Ben ne söylüyorsam aynısını söyleyin, kısas itiyorum, idam istiyorum. Türklerin hepsi Müslüman, onlar kafir. Oğlum daha yaşına bile girmedi, 10 aylık. Eşim hamile, doğum yapmadı. Bir gün kalmıştı, öldürdü. Bu Müslüman işi değil" dedi.

'SESSİZ KALMIYORUZ'

Kadın Meclisleri adına açıklama yapan Sultan Gürbey, "Türkiye'ye gelerek hayata tutunmaya çalışan göçmenlerin yaşadığı zorlukları, kadınların da yaşadığı zorluklarla birleştirerek kadın düşmanlığının yabancı düşmanlığıyla birleşmesiyle birlikte Emani'nin tecavüz edilerek nasıl vahşice öldürüldüğüne şahit olduk. Giderek vahşileşen kadın cinayetleri, cinsel saldırılara sessiz kalmıyoruz" diye konuştu.

'BİRÇOK KESİM BİR ARAYA GELDİ'

Avukat Cihad Gökdemir ise, şunları söyledi:

"Bu saldırı Türkiye'deki birçok kesimi bir araya getirdi. Topluca tepki gösterdiler. Bugün sanıklara karşı açılan davanın ilk celsesi görüldü. Duruşmada neler yaşandı? Hakime hanım maddi gerçeğin ortaya çıkması için çok çabaladı. Hem sanıklara sorularıyla, hem daha önce emniyette vermiş olduğu ifadelerden sorularla sanıkların çelişkili ifadelerini ortaya çıkarmaya çalıştı. Her ikisi de birbirine suçu attılar. Bizim için gerçek olan, her ikisi de suçu kabul etti. Suçu tasarlayarak işlemiş olduklarını beyan ettiler, bir hafta öncesinden bu suçla ilgili plan yaptıklarını. Evet giden iki can geri gelmez. Çok büyük bir acı, çok vahşi bir olay. Bundan sonra herhangi bir gruba, ırka karşı bir saldırı olması bizim birlikte tepki vereceğimiz anlamına gelir."