Ölüm orucundaki Mustafa Koçak vefat etti
"Adil yargılanma" talebiyle ölüm orucu eylemi yapan Mustafa Koçak vefat etti. İstanbul'a getirilen Koçak'ın cenazesi, Gazi Cemevi'nde düzenlenen törenin ardından Kıraç'ta defnedildi.
DUVAR - Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın 2015 yılında İstanbul Adliyesi'ndeki odasında öldürülmesi olayında silah temin etmekle suçlanarak müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak, adil yargılanma talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297. gününde vefat etti. Halkın Hukuk Bürosu, müvekkilleri Koçak’ın hayatını kaybettiğini Twitter hesabından duyurdu.
Mustafa Koçak'ın kendisine ağır işkence altında imzalatılan gizli tanık ifadelerini kabul etmediği için ölüm orucuna başladığı belirtilen Halkın Hukuk Bürosu açıklamasında, "Egemenler, onu bir tanıklarına 'Beyanlarım yalandı, bana işkenceyle yalan ifadeler imzalattılar' sözünü söyletmemek için katletti" denildi.
Halkın Hukuk Bürosu, ölüm orucundaki başka müvekkillerinin ve avukatların da olduğunu hatırlatarak, "Bir kez daha sesleniyoruz, müvekkillerimiz İbrahim Gökçek, Didem Akman ve Özgür Karakaya'yı yaşatmak için arkadaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ı yaşatmak için taleplerini kabul edin" dedi.
28 yaşındaki Mustafa Koçak, 297 gündür sürdürdüğü ölüm orucu nedeniyle 29 kiloya düşmüştü.
HDP: TEK TALEBİ VARDI
HDP Merkez Yürütme Kurulu da Koçak'ın ölümü ile ilgili bir açıklama yaptı. "Türkülerine özgürlük istediği için ölüm orucunda hayatını kaybeden Helin Bölek’ten sonra, bu kez 'Adil Yargılama' talebiyle ölüm orucunu başlatan Mustafa Koçak’ı kaybetmiş olmanın derin acısı ve üzüntüsü içindeyiz. 297 gün boyunca hepimizin gözleri önünde bedenini eriten Mustafa Koçak’ı da yaşatamadık" denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Mustafa Koçak, hiçbir somut delil olmaksızın sadece itirafçı beyanları esas alınarak, mahkemenin vicdani kanaatiyle (!) ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti. Tek talebi vardı Mustafa’nın: Hakkında beyanda bulunan ve sonradan ifadesini baskı ve işkence altında verdiğini mahkemeye ileten tanığın mahkemece dinlenilmesiydi. Mahkemenin kendiliğinden kabul etmesi gereken böylesine anlaşılır ve insani bir talep uğruna gün be gün ölüme terk edildi Mustafa Koçak.
Mustafa Koçak’ın talebi ve eylemi sadece kendisine yönelik de değildi. İktidarın muhalifleri terbiye etme aracına dönüştürdüğü bağımlı yargıya gösterilen bir tepkiydi. Yargılama sisteminin uydurduğu ve binlerce kişinin haksız yere cezalandırılmasına sebep olan 'Gizli tanık' uygulamasına, itirafçılaştırmaya karşı toplumsal bir isyandı.
Bu kadar anlaşılır ve haklı bir talebi kabul etmeyen siyasi iktidar, ölüm orucu eylemi süresince, uluslararası sözleşmelere aykırı olarak, zorla müdahale adı altında Mustafa Koçak’a işkence ve kötü muamelede bulunarak adeta ölümünü hızlandırdı."
Açıklamada ayrıca ölüm orucu eylemleri devam eden İbrahim Göçek, Didem Akman, Özgür Karakaya, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın taleplerinin kabul edilmesi istendi.
POLİS GAZİ CEMEVİ'Nİ ABLUKAYA ALDI
Mustafa Koçak’ın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından İzmir'den İstanbul'a, Gazi Mahallesi’nde bulunan Gazi Cemevi’ne getirildi. Cemevi polis tarafından ablukaya alındı. Polis, cemevine gelmek isteyen yurttaşları sokağa çıkma yasağını gerekçe göstererek engelledi. Bazı yurttaşlara yasağı ihlalden para cezası kesildiği bildirildi. Burada yapılan törenin ardından cenaze defnedilmek üzere Esenyurt'a bağlı Kıraç İstiklal Mezarlığı’na doğru yola çıkarıldı. Bu sırada cenazeyi taşıyan aracın önü polis tarafından kesildi. Polisin cenazeye sadece aile bireylerinin katılacağını söylemesi tartışmaya neden oldu. Ardından Koçak, İstiklal Mezarlığı'nda ailesinin katılımıyla defnedildi. (HABER MERKEZİ)