Ölümünün üzerinden 5 yıl geçti: Hacı Lokman Birlik dosyası AYM'de
Şırnak'ta cansız bedeni zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik'in ölümünün üzerinden bugün tam 5 yıl geçti. Birlik'in dosyasıyla ilgili bir ilerleme sağlanamazken, dosya Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Avukat Ramazan Demir, "Birlik’in ölüm şekli ve sonrasında bedenine yapılanlarla ilgili aradan geçen süreye rağmen savcılık tarafından herhangi bir işlem yapılmamıştır" dedi.
DUVAR – Şırnak'ta 3 Ekim 2015'te cansız bedeni zırhlı aracın arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik dosyası Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşındı. Toplumda infial yaratan Birlik'in ölümüyle ilgili soruşturmada aradan 5 yıl geçmesine rağmen etkili bir yol alınamadı. Birlik'in avukatı Ramazan Demir, dosyayı inceleyen 6 savcının da gerekli inceleme ve araştırma yapmadığını söyledi.
'SAVCILIK HERHANGİ BİR İNCELEME VE ARAŞTIRMA YAPMADI'
Şırnak'ın Dicle Mahallesi'nde, 3 Ekim 2015 tarihinde yaralı bir halde bedeni zırhlı araca bağlanıp sürüklenerek öldürülen 24 yaşındaki Hacı Lokman Birlik'in ölümünün üzerinden 5 yıl geçti. Birlik'in ölümüyle ilgili birçok soru işareti hâlâ cevapsız bekliyor. Birlik davasının avukatı Ramazan Demir, davayla ilgili bugüne gelen süreci anlatırken, “Öncelikle ifade etmek gerekir ki, hem savcılık hem Anayasa Mahkemesi'ne sunduğumuz beyanlarımızda ısrarla ifade ettiğimiz üzere, Hacı Lokman Birlik yaralandıktan sonra sağ yakalanabilecek olmasına rağmen gereksiz ve orantısız güç kullanımı sonucu yaşamını yitirmiştir” dedi.
Demir, ısrarlı taleplerine rağmen Birlik'in ölümünden sorumlu olan faillerin tespitini ilgilendiren kısımlara ilişkin savcılığın herhangi bir inceleme ve araştırma yapmadığının da altını çizdi: “Özellikle taleplerimizde Birlik'in ölümüne ilişkin orantılı güç kullanılıp kullanılmadığı ve Birlik'in sağ yakalandıktan sonra öldürüldüğüne ilişkin iddia ve taleplerin ciddi ve etkin bir şekilde soruşturulması talepleri karşılıksız kalmıştır. Birlik'in öldürücü şekilde ateş altına alınmasına ilişkin soruşturma başlatılmadığı için olay yeri incelemesi yapılmamış, olay yerindeki deliller toplanmamış, görgü tanıklarının ifadeleri alınmamış, kullanılan silahlar araştırılmamış ve olayın cereyan etme şekli ile ilgili güvenlik güçlerinin ifadesine de başvurulmadı. Bu durum, soruşturma boyunca, polisler tarafından sağlanan bilgiyi göründüğü gibi kabul eden ve kendisine gönderilen araştırma tutanaklarının ötesini görmeye çalışmayan soruşturma savcılarının izlediği tutumu da yansıtmakta. Soruşturmanın başından beri dosyaya bakan 6 savcı da bu şekilde davranmış, olayın aynı zamanda failleri olan kolluk görevlilerinin ifade ettiklerinin ötesini görmeye çalışmamışlardır.”
'KOLLUK GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNDU'
Peki kolluk kuvetinin ifadeleri ne diyor? Demir bu konuyla ilgili şunları söyledi: “Evraklardan kolluk kuvvetlerinin birçok konuda gerçeğe uygun beyanda bulunmadığı görülmüştür. Savcılık soruşturmasının esas odak noktası cenazenin sürüklenmesine ait görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasıdır. Savcılık ayrıca, belirsiz bir şekilde de olsa kişinin manevi varlığına hakaretten işlemler yapmış ancak devamını getirmemiştir. Savcılığın şu an için tam olarak hangi konuda soruşturma yürüttüğü dosyadan anlaşılamamakta. Bu nedenle de Birlik’in ölüm şekli ve sonrasında bedenine yapılanlarla ilgili aradan geçen süreye rağmen savcılık tarafından herhangi bir işlem yapılmamasından bahisle savcılık soruşturmasının makul bir başarı şansı tanımadığı iddiası ile Birlik ailesi adına Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılmıştır.”
NE OLMUŞTU?
Şırnak merkezde 2015 yılında Hacı Lokman Birlik'in cansız bedeni zırhlı aracın arkasına bağlanarak saatlerce yerde sürüklendi. Görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine kamuoyunda büyük tepki oluştu. Konuyla ilgili birçok siyasetçi açıklama yaparken aradan geçen 5 yılda Birlik'in ölümüyle ilgili birçok soru da cevapsız bekliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olaydan beş gün sonra açıklama yaparak, “Çeken kim (görüntüleri) çekilen kim, tabii ki incelenmeli. Devletin polisi öyle bir şey yapmışsa, elbette ki yapılan yanlıştır. Öyle bir şey olmamalı" dedi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da bu görüntülerin kabul edilemez olduğunu söylemişti. Öte yandan dönemin İçişleri Bakanı Selami Altınok da, olayla ilgili 2 polis müfettişini görevlendirdiğini söyledi.
BABASI CENAZEYE KATILDIĞI İÇİN HAKKINDA DAVA AÇILDI
Birlik'in babası Hasan Birlik oğlunun cenazesine katıldığı için hakkında iddianame hazırlandı. 'Terör örgütü progandası' yapmakla suçlanan baba Birlik, duruşmada yaptığı savunmada şu sözleri söylemişti: “Ben oğlumun cenazesine katıldım. Buraya katılmanın suç olduğunu bilmiyordum. Nasıl bir suç işlemiş olabilirim?”