Onursal Adıgüzel: Seçim gecesi yavaş ama doğru sonuç açıklayacağız
CHP Genel Bakan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, seçim gecesi en doğru sonuçların CHP tarafından açıklanacağını belirtti, "Erdoğan kazandım dese de kimse inanmayacak" diye konuştu.
DUVAR- CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, seçim güvenliğinin teknoloji değil insan kaynağı meselesi olduğunu söyledi, Millet İttifakı olarak her sandıkta mutlaka görevli bulunduracaklarını belirtti. T24 yazarı Füsun Sarp Nebil'e konuşan Adıgüzel, CHP'nin elinde önceki seçimlere ilişkin bilgilerin kayıtlı olduğunu, yeni seçmen bilgileri ile bunları karşılaştırarak ilerlediklerini ifade etti. Seçim gecesi kimsenin Anadolu Ajansı'nın sonuçlarına inanmayacağını, herkesin CHP'nin sonuçlarını bekleyeceğini kaydetti, "hızlı değil doğru sonuç açıklayacağız" diye konuştu.
Adıgüzel'in Füsun Sarp Nebil'e yaptığı açıklamaların ilgili bölümü şöyle:
"Türkiye'deki seçim sistemini şöyle bir gözümüzden geçirirsek, nasıl oy kullanıyoruz biz? Sandığa gidiyoruz, pusulayı, zarfı alıyoruz, bir paravanın arkasına geçiyoruz, oyumuzu atıyoruz, elimizdeki pusulayı zarfın içine koyuyoruz, zarfı götürüp kutuya atıyoruz. Sonra ne oluyor? Saat 17.00'ye kadar oylar kullanılıyor, 17.00'den sonra kutu açılıyor, kutunun içindeki oylar tasnif ediliyor, tasnif edildikten sonra bir ıslak imza tutanak tutuluyor. Islak imzalı tutanağı bizim görevlimiz alıyor, her görevliye bir ıslak imzalı tutanak verme zorunluluğu var kurul başkanının. Aldığı ıslak imzalı tutanağı ilçe başkanlığımıza, okul sorumlumuza verdikten sonra ancak teknoloji devreye giriyor.
Onun için biz diyoruz ki her sandıkta işini iyi yapan bir görevliye ihtiyacımız var. Her okulda bir okul sorumlusuna, bir okul bilişim sorumlusuna ve bir hukuk sorumlusuna ihtiyacımız var. Her okulda büyükşehirlerde bir avukatımız var, küçük şehirlerde ve kırsal bölgelerde 5 sandığa 1 avukat projemiz hayata geçti.
Bununla birlikte, tutanak okul sorumlumuza geldi, okul sorumlumuzun yanında okul bilişim sorumlumuz var. Okul bilişim sorumlumuz ilk sonuçları bize tanımlı olduğu sistemden gönderiyor. Yetmiyor, ıslak imzalı tutanağın ilçeye gitmesi lazım. Eğer ıslak imzalı tutanak ilçeye gitmemişse sonuçlara itiraz etme şansımız yok. İstersek diyelim ki, 'biz 100 kişi gördük, burada hırsızlık var' hiçbir şey yapamayız ama tutanağımız varsa bir kişinin bile görmesi yeter.
Bu defa ilçede tamamen farklı bir sistemden tekrar sonuçlar yükleniyor. Sonra YSK'dan da bir entegrasyonumuz var bizim. Islak imzalı tutanak bizim ilçemize geldi, bunu burada tutup devamını konuşalım. Aynı zamanda oy çuvalları ilçe seçim kurullarına gidiyor. Bu süreçte de 'acaba çuvallar güvende mi, gidiyor mu?' diye soranlar var, çuvalların güvende gitmesi için biz sandık görevlilerimize, okul sorumlularımıza tembih ediyoruz; 'Binebiliyorsanız, çuvalların taşındığı polis araçlarına binin, binemiyorsanız arkasından bir otomobille takip edin İlçe seçim kuruluna gidene kadar. İlçe seçim kurulunda da siyasi partilerin temsilcileri var, onlara teslim edin' diyoruz.
İlçe seçim kurullarında ne oluyor? Bu defa tutanaklar İlçe seçim kurulu yetkililerine teslim ediliyor, ilçe seçim kurulu yetkilileri kontrolleri yapıyor, tutanakta bir sorun yoksa çuvalı alıp kenara koyuyor, tutanağı götürüp, bir oy CHP'ye, bir oy İyi Parti'ye denen çeteleler var, çetelelerle birlikte bunları sisteme giriyor.
Nasıl giriyor sisteme? Orada olan görevliler elle giriyor. Elle girmesi yetmiyor. Hem tutanağı, hem çeteleyi tarıyor ve bunların hepsini YSK merkezine gönderiyor. Bizim YSK ile entegrasyonumuz var. Her üç dakikada bir konuşuyor bizim sistemimiz. Ne yapıyor? YSK'ya diyelim ki, biraz önce söylediğimiz Ataşehir Nuri Cıngıllıoğlu Lisesi'ndeki sandığın sonucu ve çetelesi ve tutanağı gelmiş mi, gidiyor, YSK sisteminden onu alıyor, getiriyor bizim sistemimize yazıyor.
Bakın elimizde şu an üç veri var. Okul önünden mobil uygulamayla gönderilen veri, ilçeden web tabanlı gönderilen veri ve YSK tarafından aldığımız veri. Bu üçünü bir satırda karşılaştırıyoruz. Eğer üçü arasında bir fark varsa sistemimiz alarm veriyor. Diyor ki, 'Bu sandığın sonuçları YSK'ya yanlış yansımış.'
Hele de sonuçlar arasında bizim aleyhimize bir fark varsa hızlıca biz burada itiraz sürecini başlatıyoruz. Çağrı merkezimiz de süreci takip ediyor. Çok fazla tartışma oluyor, biz de kendi aramızda öz eleştiriler yapıyoruz, sistemler çöker mi diye. Sistemler çökebilir, fakat bir gerçek var. Biz yumurtaları tek bir sepete koymuyoruz. 2018'de de 2019'da da 2023'de de riski dağıtmak için 3-4 farklı sistemden verileri takip ediyoruz, aynı sonuçlar farklı sistemlerden yükleniyor, sonrasında bunları YSK ile karşılaştırıyoruz hem riski dağıtmış oluyoruz, hem de sonuçların daha güvenli gelmesi için çapraz bir kontrol yapmış oluyoruz.
Böylece her sandığın sonucunu takip ediyoruz. Bunun için seçim güvenliği meselesi teknoloji meselesi değil diyorum. Önce sandık başında ıslak imzalı tutanağı alıp okul sorumlumuza götürecek, ilçe başkanlığımıza götürecek bir görevliye ihtiyacımız var. Sonra biz çeşitli şekillerde sonuçları birleştirip teknolojinin de getirmiş olduğu kolaylıklarla sonuçları birleştiriyoruz ve gerekli itirazları yapıyoruz.
Hiç karamsarlığa kapılmamak lazım. Cumhurbaşkanlığı için 24, milletvekili seçimleri için 48 saat itiraz sürelerimiz var. Yani, Anadolu Ajans açıkladı, 3 saat içinde iş bitti, böyle bir şey yok. Herkes 2019 31 Mart seçimlerini hatırlasın. Biz 2018'de özeleştiri yaptık; o zaman yanlış bir stratejiyle demiştik ki; 'hızlı sonuç açıklayacağız' aslında bizim hızlı sonuç açıklama zorunluluğumuz yok.
- Çünkü Anadolu Ajansı yanlış bilgiler yayınlıyordu, o yüzden mi dediniz bunu?
Hızlı sonuç açıklayacağız denmişti ama sonuçta parti kararıydı. Biz bunu 2019'da revize ettik. Burada da özeleştiri yapıyoruz yanlış bir karardı diye; 2019'da hızlı değil, doğru sonuç açıklayacağız, YSK'yı teyit edeceğiz dedik ve YSK'yı adım adım teyit ederek ilerliyoruz.
Zaten Anadolu Ajansına 31 Mart seçimleri sonrasında kimsenin inandığı falan yok. Ben kazandım dese de bütün Türkiye'yi billboardlarla donatsa da balkon konuşması da yapsa Erdoğan'a kimse inanmayacak. Anadolu Ajansına da kimse inanmayacak. Herkes Cumhuriyet Halk Partisi'nin açıklamasını bekleyecek.
Bizi bekleyin, biz tek tek sandıkları YSK ile karşılaştırıp sizleri doğru bilgilendiriyor olacağız, yeteri kadar zamanımız var, tekrar söylüyorum Cumhurbaşkanlığı için 24, Milletvekili seçimleri için 48 saat zamanımız var. 2018 seçimlerinde sadece bu itiraz sürelerini doğru kullanarak Osmaniye'de, Burdur'da, Çanakkale'de, Kahramanmaraş'ta milletvekillerimizin çıkmasını sağladık. Türkiye'de hiç milletvekili çıkarmadığımız bölgelerde ilk defa milletvekilleri çıkardık bu itiraz süreçlerini takip edip bir dakika bile boş bırakmayarak. Yine böyle yapıyor olacağız, adım adım bütün süreçleri takip edip hem milletvekili sayımızı artıracağız hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacağız." (HABER MERKEZİ)