Orada, bir köy var Diyarbakır'da: İkiye bölünmüş...

Diyarbakır Peyas'da geçen yıl imar plan revizyonu yapıldı. Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi dava açtı ve mahkeme “yürütmeyi durdurma” kararı aldı, mahalle ikiye bölündü.

Abone ol

DİYARBAKIR - Peyas köyü, Diyarbakır’ın merkez ilçesi Kayapınar’a bağlı. “Bağlı” demek biraz yanlış aslında çünkü köy, ilçenin hatta şehrin göbeğinde. Aslında Peyas’ın nasıl bir köy olduğunu 2018’de yazdığım “Orada bir köy var, şehrin içinde” başlıklı haberde anlatmıştık. O haberi yazdığımız tarihte Peyas, konumu nedeniyle ilgimizi çekmişti. Köyü gezmiş ve köy sakini Mehmet Çoban’la konuşmuştuk. Peyas’ın sorunlarına değinen haberde birçok evin tapusuz olduğuna da vurgu yapılmıştı.

Peyas, şu sıralar Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi hazırladığı bir proje ile yeniden gündemde. Proje, gecekondu ve kaçak yapılaşmanın önüne geçerek ‘yerinde dönüşümün’ sağlanması ve daha sağlıklı bir şehirleşmenin yapılması amacıyla hazırlandı.

‘YÜRÜTMENİN DURDURULMASI’ KARARI

Ancak Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Peyas’ta yapmayı planladığı kentsel dönüşüm, Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi’nin açtığı dava sonucu durduruldu. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Diyarbakır ili, Kayapınar ilçesi Kayapınar Mahallesi, Peyas köyünü kapsayan alanda yapılarak Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 12/11/2020 tarih ve 269 sayılı kararı ile kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planının; hukuka aykırı olduğu, nüfus artışı getiren plan değişikliğinde park, sağlık tesisi ve yol kullanım alanlarının azaltıldığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 7., 8., 9., 11., 25. ve 26. maddelerine aykırı olduğu, yine aynı Yönetmelikte yer alan ve Ek-2 de belirtilen standartların altına düşecek alan kullanım kararları alındığı nedenleri ile açtığımız davada ‘yürütmenin durdurulması’ kararı verilmiştir.”

Muhtar Mehmet Çoban, "Bu projeyi kabul etmezsek yarın kamulaştırma yapılabilir" diyor...
KAMULAŞTIRMA VE TOKİ ENDİŞESİ

Mahkeme yürütmeyi durdurdu ancak bundan sonra ne olacak? Bu soruyu 2019’da mahalle muhtarı seçilen Mehmet Çoban’a sorduk. Mehmet Çoban, Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı projeyi destekliyor ancak esas olarak 2018’de söylediklerini tekrarlıyor.

Projeyi neden desteklediğini “Çünkü Peyas’a doğalgaz ve internet alamıyoruz” diyerek açıklıyor. Ancak projeyi desteklemesinin arkasında asıl olarak bir endişesi var. Çoban bunu, “Bu projeyi kabul etmezsek yarın kamulaştırma yapılabilir ve TOKİ buraya girebilir. O zaman ne yapacağız? Sur’da kimse bir şey yapamadı, biz de yapamayacağız” sözleriyle anlatıyor.

Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi için “Bizim kurumumuzdur” diyen Çoban, eleştirilerini de şöyle sıralıyor: “Mühendis arkadaşlar elbette birçok şeyi bizden iyi biliyorlar. Ama bizim durumumuz ortada, anlamalarını istiyorum. Kaç defa başvuruda bulundum ama doğalgaz vermediler Peyas’a. Bize diyorlar ki ‘Tapunuz yok, tapunuz olmadığı için doğalgaz vermeyeceğiz.’ Tapusuz olduğu için birçok evde internet de yok. Elektriğe zam yapıldığı için kimse elektrik sobası kullanamıyor. Akşam gel, köyün üstündeki soba dumanını göstereyim. Ben mahallemizin, halkımızın bu halde olmasını istemiyorum.”

SORU İŞARETLERİ

Çoban, Peyas’ta birçok kişinin projeyi desteklediğini de vurguluyor. Ancak değişik gerekçelerle karşı çıkanlar da var.

Peyas’ta bir kahvehanede tesadüfen karşılaştığımız birkaç genç, kentsel dönüşüme karşı olanlardandı. Bu gençlerden biri, itiraz gerekçesini şöyle dile getirdi: “Biz üç aile bir evde yaşıyoruz. Bu evden çıkarsak ne yapacağız? Evimizin karşılığında bize verecekleri para üç ailenin yeni evler alabilmesi için yetecek mi?”

Bu soruların cevabını ben bilmiyorum, gençler de bilmiyor. Cevabı bilinmeyen sorular da Sur ilçesinde yaşanan deneyim de huzursuz ediyor Peyas’ta yaşayanları.

Gençlerden biri Sur örneği üzerinden şu bilgiyi paylaşıyor: “Sur’daki insanları zorla evlerinden çıkardılar. Diyelim 100 bin lira verdiler ve yeni yapılacak evlerden alabileceklerini söylediler. İnsanlar evi almaya gitti, ev 500 bin lira. Nasıl alacaklar bu evi? Kredi çekebilirler ama her ay bankaya 50 bin lira kim yatırabilir? Zaten fakir insanlar. Bizim başımıza da aynı şey gelecek.”

PROJEYİ ZENGİNLER DESTEKLİYOR

Muhtar Mehmet Çoban’ın Peyaslı bazı insanların projeyi desteklediğini söylüyoruz gençlere. “Doğrudur” diyorlar ve “zenginler istiyor” diye ekliyorlar. Gençler yaşadıkları muhitin çok değerli olduğunun farkındalar. Tapularını alabilirlerse arsa fiyatının 3-4 katına çıkacağını biliyorlar. “Zenginler daha çok zengin olur, parasını alıp her yerde yaşayabilir. Ama fakirler ne yapacak? Bir evde yaşayan üç aileye verilecek para onların bir sitede yaşamasına yetmez ki” diyorlar.

Gençler tapularını almayı, Peyas’a doğalgazın gelmesini, her eve internet bağlanmasını istiyorlar ama yerlerinden ayrılmak da istemiyorlar. Peyas doğup büyüdükleri yer. Şehrin göbeğinde bir köy olsa da diğer köylerde olduğu gibi herkes birbirini tanıyor ve sahipleniyor. Yoksullukla burada baş edebiliyorlar. İnşaat işçisi olduğunu söyleyen gençlerden biri, “En son birkaç ay Ankara’da bir inşaatta çalıştım. Bitince geri geldim. Şimdi iş yok ama burada idare edebiliyorum” diyor.

KÖY İKİYE BÖLÜNDÜ

Gençlerin de belirttiğine göre Peyas, Büyükşehir Belediyesi’nin projesini kabul edenler ve etmeyenler olarak ikiye bölünmüş durumda. Gençler, benzer durumdaki köylerden örnekler de veriyorlar. Dediklerine göre bir köyde iki grup karşı karşıya gelmiş, kavga çıkmış bu nedenle. Peyas’ta da böyle bir durumun yaşanmasından endişe ediyorlar.

Gençlerden biri, “Yaşlılarımız bir araya geliyor ve her kafadan bir ses çıkıyor, anlaşamıyorlar. Bazıları parayı alalım sonra ne olursa olsun diyor. Aslında insanlar sadece kendilerini değil, komşularını da düşünürse Peyas’ta bir birlik olur, birlikte karar alınır ama bu gerçekleşmiyor” diye şikayette bulundu.

Kimse mağdur edilmeden Peyas’ta yerinde dönüşüm gerçekleştirebilir aslında. Bunun için Büyükşehir Belediyesi ile TMMOB’un birlikte çalışma yürütmesi bile sorunu çözebilir belki. Ama esas mesele şu ki kayyım yönetimindeki belediyeler, şehrin meselelerini çözmek için bugüne kadar sivil toplum örgütleriyle hiç çalışmadı...