Ordulu çiftçiler fiyatlara tepkili: 'Taban fiyatı kabul etmiyoruz'

ORDU - Ordu'nun Gölköy ilçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 82,5 lira olarak açıkladığı fındık fiyatına düzenlenen basın açıklaması ile tepki gösterildi. Gölköy Dayanışma Platformu'nun düzenlediği basın açıklamasında fındık fiyatının maliyetler hesaplanmadan belirlendiği dile getirilerek iktidarın uyguladığı tarım politikası sebebiyle fındık üreticilerinin yıllardır "ezildiği" vurgulandı.

Gölköy ilçe merkezinde yapılan açıklamaya Emek Partisi İl Başkanı Hikmet Poyraz, Emek Partisi Gölköy İlçe Başkanı Mehmet Uğur Yalçın, Halkevleri Gölköy Şube Başkanı Ahmet Akdoğan, TÜM KÖY SEN Ordu Sube Başkanı Zekayi Sağra, platform üyeleri ve üreticiler katıldı.

Gölköy Dayanışma Platformu adına yapılan basın açıklamasını CHP Gölköy İlçe Başkanı Mustafa Karaahmetoğlu okudu.

'82,5 LİRA PİYASADA 70 LİRAYA DÜŞECEK'

Mustafa Karaahmetoğlu, Karadeniz Bölgesi'nde 500 bin ailenin geçimini sağladığı ve yaklaşık 8 milyon nüfusu dolaylı olarak ilgilendiren fındık için uğraş veren çiftçilerin, işçi ücretleri, akaryakıt zamları, bahçe temizliği, dal budaması, gübre ve ilaçta yaşanan fiyat artışları sebebiyle maliyetlerin altından kalkamadığını belirtti.

Açıklanan fiyat ile iktidarın her yıl uyguladığı tarım politikasının sonucunu bir kez daha gördüklerini ifade eden Karaahmetoğlu, "Tarım ve gıda şirketlerinin lehine olan maliyeti bile karşılamayan 82.5 TL fiyat açıklandı. Yine bizler iyi biliyoruz ki piyasada açıklanan fiyatla fındık alınmayacak. Piyasada tekellerin, tüccarların vereceği fiyat 70 TL dolayında olacak. Her yıl yaşadıklarımız nasıl bir politika uygulanacağını bize öğretti" dedi.

'İŞBİRLİKÇİLER ZENGİNLEŞTİ, ÜRETİCİ YOKSULLAŞTI'

AK Parti'nin yıllardır uyguladığı politikalarla fındık üreticisini serbest piyasanın insafına terk ettiğini dile getiren Karaahmetoğlu, hükümetin iktidara gelişinin ardından ilk olarak Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'ni (FİSKOBİRLİK) "batırdığını" söyledi.

AK Parti iktidarının ardından fındıkta tekelleşme oluştuğunu belirten Karaahmetoğlu, "Ferrero başta olmak üzere yerli ve yabancı fındık tekelleri, ihracatçılar ve onların işbirlikçileri zenginleşmiş, fındık üreticileri yoksullaştırılmıştır. 440 bin çiftçi yaklaşık 740 bin hektar arazide fındık üretimi yapıyor. Sayı az gelebilir ancak fındık yetiştirildiği bölgede doğrudan ya da dolaylı olarak 8 milyon nüfusu ilgilendiriyor. Çiftçisi, mevsimlik tarım işçisi, harmancısı, fabrikada çalışanı derken bölgemizin en önemli ekmek kapısı fındık üretimi oluyor" diye konuştu.

'EN AZ 120 LİRA OLMALI'

"Biz fındık üreticileri yıllardır eziliyoruz" diyen Karaahmetoğlu, şunları söyledi:

"Ürettiğimiz fındığı hiçbir zaman beklediğimiz fiyat ile satamadık. Her yıl açıklanan fındık taban fiyatı biz üreticiyi memnun etmemektedir. İlaç, gübre, mazot, işçi yevmiyesi gibi fındık maliyetlerindeki artış fındık gelirlerini çok alt rakamlara çekmektedir. Bunlarla birlikte biz üreticiler geçim sıkıntısı çekmekte ve farklı çözüm yollarına başvurmak zorunda kalmaktayız.

Açıklanan fındık taban fiyatını kabul etmiyoruz. Hakkımız olan fındık taban fiyatının en az 120 TL olmasını, sesimizin duyulmasını istiyor ve bunu kamuoyuyla paylaşmayı uygun buluyoruz. Buradan sesimizi yükseltiyoruz. Köy köy seslerimizi yükseltelim, hakkımızı isteyelim. Biliyoruz ki biz istemeden vermeyecekler."

'DESTEK ŞİRKETLERE DEĞİL ÜRETİCİYE VERİLMELİ'

Bütün fındık üreticilere dayanışma çağrısı yapan Karaahmetoğlu, üreticilerin taleplerini de şöyle sıraladı:

"2000 yılında kooperatifleri yok eden 4572 sayılı birlikler yasası değiştirilmeli. Fındık fiyatının belirlenmesinde üreticiler taraf olmalı. Fındık fiyatı maliyet hesaplanarak belirlenmeli. Tarım desteği artırılmalı, destek tarım şirketlerine değil üretici köylüye verilmeli.

Devlet kooperatifleşmeyi teşvik etmeli, FİSKOBİRLİK yeniden yapılandırılmalı, üreticinin söz ve karar sahibi olacağı bir şekilde demokratikleştirilmelidir. Devlet tarafından finansman desteği sağlanmalı. Fındık alımını kamu adına yapan TMO depolarını artırmalı ve özel sektörün fiyat dayatması önüne geçilmeli. Alan bazlı destek artırılmalı. Mevsimlik tarım işçilerine, başta barınma ve temel ihtiyaçlar ile ilgili olarak yerel yönetimler tarafından çalışmalar yapılmalı. Üretici köylülerin örgütlenmeleri önündeki engeller kaldırılmalı."