Orhan Beşikçi: Basmane’de sefalet yaşanıyor

Kent gözlemcisi yazar Orhan Beşikçi, İzmir’de göçmenlerin sayısının her gün arttığını, otel parası vermekte zorlananların terk edilmiş evlerde kalabalıklar halinde yaşadığını söyledi.

Abone ol

İZMİR - Basmane’nin tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak, bölgenin çok kültürlü yaşamını canlı tutmak amacıyla düzenlenen "Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri”nin altıncısı geçtiğimiz ay yapıldı. Binlerce yıllık tarihi birikime sahip İzmir’de “kent kimliği” hızla değişirken eski şehir dokusunun da bozulduğu belirtiliyor. İzmir’in eski yerleşim yerlerinden Basmane de bu bozulmadan etkileniyor.

Basmane Günleri koordinatörü ve Kent gözlemcisi Orhan Beşikçi ile Basmane’nin dünü ve bugününü konuştuk.

'KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASINDA İSTENİLEN BAŞARI SAĞLANAMADI'

Tarihi ve kültürel olarak geçmişten bugüne uzanan zenginlikleri içinde barındıran Basmane’nin önemi nereden geliyor?

Basmane ve çevresinde Helenistik dönemden günümüze medeniyetlerin bıraktığı izleri görmek mümkün. Camiler, mescitler, hazireler, türbeler, ulu ağaçlar, kiliseler, sinagoglar, hanlar, hamamlar, okullar, sinemalar, çeşmeler, sebiller, arkeolojik alanlar, cumbalı avlulu eski İzmir evleri, esnaf kahvehaneleri, manavlar, kasaplar, meyhane, otobüs yazıhaneleri, otelleri, bekar odaları, tren garı ve diğerleri Basmane’nin zenginliğidir. Bu zenginliğe, yolu Basmane’den geçmiş, Basmane doğumlu bilim, sanat ve kültür insanlarını da katabiliriz. 1884 Namazgâh doğumlu gazeteci-yazar Baha Tevfik, İzmir’de belediye başkanlığı yapmış Uşâkizade Muammer Bey, Latife Hanım, Halit Ziya Uşâklıgil, Prof. Ayetullah Sumer, Rahmetullah Efendi, Nurullah Esat Sumer, İzmir Müftüsü Rahmetullah Efendi, ünlü bestekar Rakım Elkutlu, Prof. Alim Şerif Onaran, Ressam Heykeltıraş Fuat Mensi, Atatürk Lisesi Kurucusu Burhanzade Abdurrahman Hilmi Bey ilk aklıma gelenler.

Bölgenin tarihsel mirasının yeterince korunduğunu düşünüyor musunuz? Bu konuda yerel yönetimler üzerine düşen görevleri yapıyorlar mı?

Bölgede yapıldığı dönemin izlerini taşıyan başta eski İzmir evleri olmak üzere taşınmaz kültür varlıklarının korunması konusunda istenilen başarı sağlanamadı. Fiziki görüntüsü iyi olmayan zamana yenik düşmüş yapıların bulunduğu, çöküntü alanları daha çok kentlerin tarihsel zenginliği olan bölgelerinde oluştu. Basmane ve çevresinde bulunan tescilli- tescilsiz kültür varlıkları son yıllarda denetimsizlik, ilgisizlik veya amaç dışı kullanımlardan zarar gördü, bu yüzden birçok kültür varlığı tarihten silindi.

Özetle, yasalar, yönetmelikler olmasına rağmen kültürel mirasın korunmasında istenilen başarı henüz sağlanamadı. Ortak hareket etme becerisi olmayan kurumlar, sıra çöküntü alanlarının iyileştirilmesine gelince bu iş bizim boyumuzu aşar diyerek görevi birbirlerinin üzerine attılar. Tescilli olmasına rağmen birçok kültür varlığı tarihten silindi. Son yıllarda özellikle İzmir Büyük Şehir Belediyesi, İzmir Valiliği ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün bölgedeki çalışmalarını görebiliyorum.

'TERK EDİLMİŞ EVLERDE YAŞIYORLAR'

Basmane son yıllarda Afrikalı mültecilerin yanı sıra Suriyelilerin de yurdu oldu. Mülteci/göçmenlerin daha çok Basmane’yi tercih etmelerinin nedenleri nelerdir?

İzmir’de Afrikalı göçmenlerin sayısı her gün artıyor, otel parası vermekte zorlananlar tuvaletleri, mutfakları, banyoları sorunlu olan terk edilmiş evlerde kalabalıklar halinde yaşıyorlar. Avrupa ülkelerine gidemeyen Afrikalı ailelerin içerisinde öğrenme çağında olmalarına rağmen okullarından uzakta Türkçe konuşan çocuklar gördüm. Basmane’yi tercih etmeleri, ucuz barınma yerleri ve yeme içme mekânları olmasından kaynaklanıyor. Suriyeli göçmenlerin geldiği ilk yıllarında, on iki kişilik ailenin yaşadığı evde gece çıkan yangında 20 yaşında yeni gelin olan Baraa Sabir’i hayatını kaybetmişti. Ülkesindeki ateşten kaçıp, gurbette yoksulluk ateşine yenik düşen Sabir’in ölümünü gazeteci Mustafa Oğuz’la birlikte haber yapmıştık. Sabir’in ölümüne halen üzülürüm. Kentin yükünü çeken, ancak en az kamu hizmeti alan Basmane’de, tek katlı tek odalı bir evde gördüğüm manzarayı anlatmam zor. 25-30 yaşlarında Suriyeli bir annenin iki çocuğuyla yaşadığı evde elektrik, su, mutfak düzeni ve hijyen yoktu. Anne ve çocuğun durumu perişandı, aslında bölgede sefalet yaşanıyor diyebilirim.

Orhan Beşikçi

Yoksulluk, kentsel servislere erişim zorluğu, konut ve barınma sorunları, uyuşturucu kullanımı ve satışı, suç bölgesi algısı göçmen mahallerinde ilk göze çarpan sorunlar. Kent gözlemcisi bir yazar olarak sizin gözlemleriniz nelerdir?

5'inci Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri’nde İzmir Tabip Odası, üniversite öğretim üyeleri, araştırmacı ve onlarca sanatçının katıldığı etkinliklerde “Basmane İzmir’in Misafirhanesidir” temasını vurgulayıp, bölgede yaşanan yoğun göçleri tartışmıştık. Basmane’de yaşayan göçmenler, göçmen dernek başkanları ve kalabalık bir dinleyici tarafından ilgi ile izlenen “Basmane Göçler ve Sağlık Sorunları” panelinde, konunun uzmanlarıyla göçmenlerin sağlık sorunlarını, güvenli olmayan koşullarda, kalabalık havasız sıkışık ortamlarda yapılan yolculukları, beslenme ve hijyen sorunlarını, göç edilen ülkelerdeki şartları masaya yatırmıştık. Yabancı hakları, ayrımcılık, dışlanma, ekonomik ve kültürel bir tehdit algılanması, dil engeli, kalabalık guruplar, parçalanmış aileler, tek kalmış kadın ve öksüz çocuklar, tanı, tedavi ve izleme sorunları, özel beslenme koşullarının sağlanması, engellilerde cihaz temini, zorunlu yaşam koşulları ile artan kronik hastalık riski, depresyon, post travmatik stres bozukluğu, beslenme sorunları, bebeklik ve çocukluk dönemi aşılarının aksamasının yarattığı tehdit, istismar, çocuk işçiliği ve hizmet sorunları, Türkiye’de var olan ve göçlerle gelebilecek, hastalıklar konusunda açıklamalarda bulunmuşlardı. Bu konularda son yıllarda neler yapıldığını doğrusu ben de merak ediyorum.

Her yıl düzenlenen Basmane Günleri’nin sizin koordinatörlüğünüzde bu yıl altıncısı düzenlendi. Basmane Günleri nasıl geçti ve bu etkinliğin amacı nedir?

Binlerce yıllık tarihi birikime sahip İzmir’de 'kent kimliği' hızla değişirken özellikle eski şehir dokusunun bozulduğunu görüyoruz. Amacımız eskidikçe güzelleşen anı yüklü cumbalı evleri ve yukarıda saydığımız, geçmişten günümüze sokaklarında barındırdığı kültürel zenginliği koruyup yaşatmaktı “100'üncü yılında 6'ncı Basmane ve Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri’ni” uzun aradan sonra yeniden başlattık. Bu yılki temamız 'Basmane’de çok renklilik’ti. Bıçakçı Han, Hatuniye Meydanı, Pazaryeri Mahallesi, eski Lale Fırını, Aya Vukla Kültür Merkezi, Şehit Fethi Bey Ortaokulu, Altınpark’ta etkinliklerle devam ettirdik. Anafartalar Caddesi Keçeciler’de yeni restore edilen eskiden fırın olan binada 'Gazetecilerin Gözüyle Basmane Fotoğrafları” sergisinin ilk açılışı oldu.

Ressam Ayetullah Sumer ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çalışma arkadaşı, Sümerbank’ın kurucusu Prof. Nurullah Esat Sumer’in adları yazılı 'Basmane’de İz Bırakanlar' tabelasını doğdukları Oteller Sokağı girişine astık. Bıçakçı Han’da sanat atölyelerinde yapılan uygulamalı çalışmalar dışında ressam ve fotoğraf sanatçılarının eserleri sergilendi. 'Basmane Misafirhane' belgeseli, Basmane Oteller Sokağı “Basmane’nin Renkleri' gösterimleri etkinlik süresince izleyicilerle buluştu. İzmir Turizm ve Folklor Derneği’nin oyunları, müzik gruplarının gerçekleştirdiği konserler, şiirleri, masal etkinlikleri, kitap tanıtımı, Basmane Günleri’ne canlılık ve coşku kattı. Konusunda uzman akademisyen, yazar ve kültür insanlarının katıldığı paneller dinleyiciler tarafından ilgiyle izlendi.