Orhanlı'da köylüler JES toplantısını yaptırmadı: JES'tirin gidin

Orhanlı'da yapılmak istenen JES projesine karşı çıkan köylüler, halkın katılımı toplantısını yaptırmadı. Köylüler "JEStirin gidin" yazılı dövizler taşıdı.

Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR- İzmir'in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı Köyü'nde, Karen Kahramanmaraş Üretim A.Ş. tarafından yapılmak istenen Jeotermal Enerji Santrali (JES) için başlatılan ÇED süreci dolayısıyla şirket, halkın katılımı toplantısı yapmak istedi. Orhanlı Köyü'nde bulunan Kahvaltı Kafe'de yapılmak istenen toplantıya karşı bir araya gelen bölge halkı, projeyi protesto ederek şirket yetkililerine toplantıyı yaptırmadı.

Bölge halkına çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile çevre aktivistleri de destek verirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de köylülerin mücadelesine destek vermek için toplantının yapılacağı alana geldi. "Yetti gari", "JEStirin gidin", "Köyüme jeotermal istemiyorum" yazılı dövizler taşıyan köylüler, sık sık "Direne direne kazanacağız", "Orhanlı bizimdir, bizim kalacak" sloganları attı. Toplantının yapılamaması üzerine ise tutanak tutuldu.

'BU SAÇMA PROJEYE İZİN VERMEYECEĞİZ'

Köylüler adına konuşan Şehrazat Mercan, projeye ilişkin açılan davaya dikkat çekerek, "Biz zaten burada bir dava açtık. Yedi tane profesör ve doçent geldi. Burada bu iş uygun değil dedi. Mahkeme de bunu esas alarak yürütmenin durdurulması kararı verdi. Şimdi bir daha niye ÇED süreci başladı. Devlet bunu görsün. O raporları okusunlar ve artık Orhanlı Vadisi'nden bu şirketleri çeksinler" dedi.

'ZEYTİN AĞAÇLARINI GİZLİ GİZLİ KESMEYE KALKIŞTILAR'

Köylülerin avukatı Cem Altıparmak, toplantıya gelen bölge halkına teşekkür ederek, şunları söyledi; "Doğru bilgiyi almak için yapmamız gereken şey parayı takip etmek. Paranın izini takip edersek aslında bu projenin niye ortaya çıktığını görürüz. Bu projeler yenilenebilir enerji projeleri değildir. Bu projeler temiz enerji projesi değildir. Bu projeler zeytinlerimizi, yeraltı sularımızı, tarım imkanlarımızı ve geleceğimizi yok edecek projelerdir. Bundan çok kısa bir süre önce bu projeyi yapmak isteyen firmanın elemanları geldiler, kendi parselleri içerisindeki zeytin ağaçlarını gizli gizli kesmeye kalkıştılar. 20 civarında asırlık zeytin ağaçları kesildi. Köylü sahip çıktı, bu şirket hakkında suç duyurusu yapıldı. Bu gördüğünüz şeyler bu şirketin yapacaklarının teminatı. O yüzden bu saçma projeye hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz"

BELEDİYE BAŞKANI SOYER: SONUNA KADAR YANINIZDA OLACAĞIM

Belediye Başkanı Tunç Soyer ise toplantıyı yaptırmayan bölge halkına "helal olsun" dedi. "Bu topraklara ve bu toprakların kadim kültürüne sahip çıkıyorsunuz. İyi ki varsınız, iyi ki bu topraklar sahipsiz değil" diyen Soyer, bölge halkının haklı mücadelesinin yanında olduğunu vurguladı. Soyer şunları söyledi;

"Ben inanıyorum ki yerel yönetimlerin asli görevi görev yaptıkları toprakları ve onun kültürünü korumaktır. Çünkü bizim üstlendiğimiz görevler nöbet görevidir. Biz nöbetçiyiz. Biz görev süresinin sonunda gideceğiz. Bu görev süresi içinde bize emanet edilen, ataların binlerce yıl boyunca biriktirdikleri değerleri korumazsak hangi görevi yapmış oluruz? Aslolan bizden önce de var olup atalarımızın bize devrettiği bu mirası canla başla korumaya çalışmaktır. Çünkü bunu yok etmek için, bunun üzerinden kar elde etmek için, bu toprakları ranta kurban etmek için ellerinden geleni yapıyorlar, yapmaya devam edecekler. Bizi ezip geçemezler, geçirtmeyeceğiz. Haklıyız, kazanacağız ama şunu biliyoruz bu memlekette haklı olmak yetmez. Sesimizin güçlü çıkması lazım. Sonuna kadar yanınızda olacağım."