ÖSO üyesinden Türkiye'ye Kürt tepkisi
New York Times, Cerablus operasyonuna katılan iki militanla konuştu. Militanlardan biri "Hedef cuma IŞİD'di, pazar Kürtler oldu" derken, diğeri de "Herkes kendi çıkarlarının peşinde, Suriye'ninkilerin değil" diye konuştu.
DUVAR - Türkiye destekli Fırat Kalkanı Operasyonu'na katılan bir Özgür Suriye Ordusu üyesi 'hayal kırıklığına uğradığını' söyledi. Saadeddine Somaa, harekâtın Kürtlere odaklanmasından şikâyet ederek, "Herkes kendi çıkarlarının peşinde, Suriye'ninkilerin değil" dedi.
Cerablus'tan New York Times'la telefon üzerinden söyleşi yapan Somaa, 'ideal bir dünyada' tüm muhaliflerin birarada savaşması gerektiğini belirterek, çatışmalar için Kürtleri de suçladı.
New York Times'ın 'Riskleri bilmelerine rağmen bazı muhalifler Türkiye'nin hârekatından ayrılmak istiyor' başlıklı haberinin özet çevirisi şöyle:
'KENDİNİ KÜRTLERLE SAVAŞIR HALDE BULDU'
"Suriye ordusunda eski bir binbaşı olan isyancı savaşçı, nihayet aradığını bulduğunu sanmıştı: İki ezeli düşmanına, Suriye hükümetine ve IŞİD'e karşı bir saldırıya hazırlanan, güçlü bir uluslararası desteğe sahip olan bir grup.
Fakat Türkiye ve ABD uçaklarının, tanklarının ve özel kuvvetlerinin desteğiyle Suriye'ye geçtikten birkaç gün sonra, Saadeddine Somaa adlı savaşçı kendisini, yine kendisi gibi IŞİD ve Beşar Esad hükümetini düşman sayan Kürt milislerle savaşır halde buldu.
Bunun sebebi, parayı ve silahları tedarik eden Türklerin kararları da veriyor olmasıydı ve onlar Kürtleri bir numaralı düşman olarak görüyordu. Kürtler de kendi adlarına Türkiye'yi düşman görüyordu ve Türkiye liderliğindeki askerler yaklaşırken Kürt milisler saldırdı.
'İDEAL BİR DÜNYADA...'
Yeni harekâtın Somaa ve diğer Suriyeli isyancılarda yarattığı tüm yeni umutlara rağmen, IŞİD ve Esad'a karşı savaşan isyancıların bile kendi hedeflerini sadece kısmen paylaşan destekçilerine bağımlı olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Somaa, saldırının ilk gününde Cerablus'tan telefonla yaptığımız söyleşide, "Herkes kendi çıkarlarının peşinde, Suriye'ninkilerin değil. Bu sorun, Suriye'nin her yeri için geçerli" dedi.
Somaa'ya göre, ideal bir dünyada onun içinde yer aldığı türden gruplar tek bir çatı altında toplanıp hükümete ve bütün aşırılıkçı gruplara karşı savaşıp, Suriye devletinin kurumlarını gelecek için muhafaza ederdi."
'KÜRTLER ÇEKİLME SÖZÜ VERMİŞTİ'
New York Times haberin devamında, Faylak el Şam örgütünün üyesi olan Somaa gibi militanların, Cerablus'ta Özgür Suriye Ordusu Çatısı altında savaşmayı 'kendilerini kanıtlama şansı olarak gördüğünü' yazdı. Ancak gazeteye göre, CIA destekli ÖSO'yla Pentagon destekli Kürtlerin karşı karşıya kalması sahada bir ikilem ve karmaşa yarattı.
Somaa Kürtlerin söz verdikleri gibi iki gün önce çekilmediğini savunarak, çatışmalardan Kürtleri sorumlu tuttu. "Ana hedefimiz IŞİD'di" diyen Soma, 'Kürtler saldırınca çekilmek zorunda kaldıklarını' anlattı. Somaa, Faylak El Şam'ın bazı Kürt savaşçıları esir aldığını da söyledi.
'CUMA HEDEF IŞİD'Dİ, PAZAR KÜRTLER OLDU'
Haberde, Cerablus operasyonunda yer alan Nureddin el Zinki isimli örgütün Ahmed Kanjo isimli komutanının da görüşlerine yer verildi. Kanjo, Türkiye liderliğindeki operasyonun amaçları konusunda kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Cuma günü hâlâ IŞİD'in elinde olan el Bab'a doğru, yani batıya ilerlemeyi planladıklarını söyleyen Kanjo, pazar gününe gelindiğinde operasyonun Kürtlere ve Kürtlerin IŞİD'i zaten temizlediği güney bölgelerine odaklandığını aktardı.
Kanjo, Türkiye'nin verdiği hava desteğindeki saldırıları önce ABD'nin düzelendiğini zannetmiş. Öyle ki, New York Times'a "Kimin kimi bombaladığını bilmiyorum" dedi. Emrindeki adamların çok fazla farklı çıkarlar tarafından kullanılan bir otobana benzeten Kanjo, "Üzerimizden çok fazla farklı araba geçiyor" diye konuştu.
KAFA KESERKEN GÖRÜNTÜLENMİŞLERDİ
Kanjo'nun üyesi olduğu Nureddin el Zinki örgütü sahada IŞİD'e karşı zaman zaman ABD'den hava desteği alsa da, aynı zamanda El Kaide'yle bağlantılı olmakla suçlanıyor. Örgütün bir grup savaşçısı genç bir esirin kafasını keserken görüntülenmiş, liderleri uygun cezanın verileceğini açıklamıştı.