Ötekileştirilmeye karşı bir drag queen’in varoluş mücadelesi: Ahsen

Ahsen Gönülce, öğrenmenin yaşayarak gerçekleşeceğine inanan mücadeleci bir ruh. Kendini var etme mücadelesinden asla vazgeçmemiş bir drag queen, dansçı, eğitmen ve deyimiyle bir kaşif.

Abone ol

Ahsen Gönülce, 3 Kasım 1976’da Ankara’da doğdu. Küçük yaşta anne ve babası ayrılınca o babaannesi ile Ankara’da kaldı. Kardeşi ise annesi ile İstanbul’a taşındı. Belki de kayıpları üzerine inşa ettiği başarı hikayesi ilk çocukluk dönemindeki bu yalnızlaşma ile başladı.

Orta birinci sınıftayken, babası başka bir kadınla evlendi. Kısa bir süre sonra babaannesini kaybedince babası ve üvey annesi ile yaşamaya başladı. Henüz lise ikinci sınıfındayken babasının evinden ayrılıp, kendine ev tuttu ve geçinmek için barmenlik yaptı. Bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlanıyordu.

Ahsen Gönülce, üniversite sınavına hazırlandığı günlerde 14 yıldır görmediği annesi ve kardeşi onun evine geldi. Kısa süreli bir mutluluktan sonra annesi tarafından ikinci kez terk edildi. Babasına sığınmak istediği o zorlu zamanda cinsel yönelimleri nedeniyle babası ona "git" dedi. 1998 yılında kendini İstanbul Beyoğlu'nda buldu. Böylece hayatının zorlu ama bir o kadar da renkli dönemi başlamış oldu.

22 YILDIR DANS EDEN AHSEN, OKULLU DEĞİL ALAYLI

Dönemin en iyileri Ali Poyrazoğlu, Huysuz Virjin, Besim Kazado gibi önemli isimlerle çalıştı. İlk adımlarını atarken bu isimlerle karşılaşması iyi bir altyapı oluşturmasını sağladı. Beyoğlu'nda bir barda çalışıyordu. Bir süre sonra Prive Club da küçük gösteriler de yapmaya başlayınca kazancı biraz arttı. Kendisine yeni bir çevre edindi. Besim Kazado ile burada tanıştı ve onun önerisi ile Ali Poyrazoğlu'nun tiyatrosunun alt katında yeni açtığı "Kulüp 12"nin gösterileri için seçmelere katıldı ve seçildi. Artık hem çalışıyor hem de yoğun bir öğrenme sürecinden geçiyordu. Mesleki gelişiminin yanı sıra entelektüel dünyası da şekilleniyordu.

Ali Poyrazoğlu'nun tiyatrosu kapandığında 'ne yapacağım?' diye düşünürken Besim Kazado yeni bir proje için teklifte bulundu. Böylece o yıllarda yaşayanların iyi bildiği "Tıpatıp Şov" ile televizyon yılları başladı ve artık geniş kesimler tarafından tanınıyordu.

"Tıpatıp Şov"dan sonra Türkiye'nin en büyük otellerinden birinin seçmeleri için Fethiye'ye gitti ve başarılı oldu. Buradaki çalışma sürecinde kendisinin sahne arkasında da başarılı olabileceğini fark etti. Kostümler dikti, sahne planlamaları yaptı.

Küçük büyük demeden birçok projede ve mekanda çalıştı. İyi bir altyapısı ve güçlü bir hayal gücü vardı. Bunları mükemmeliyetçi bir çalışma azmiyle birleştirip oluşturduğu koreografiler show dünyasının en beğenilen ve izlenenlerinden oldu. Ahsen Gönülce, "Kırıta Kırıta" projesinde yer alarak sanal platformda da başarısını ortaya koydu.

Ahsen - Bir Drag Queen Romanı, Seçil Pala, 256 syf., Düşbaz Kitap, 2022.

İş ilişkisi bir yana, kişiliği ile de Ahsen Gönülce'nin hayatında özel bir yere sahip olan İzzet Çapa ile yollarının kesişmesi ona İstanbul’un en gözde gece kulübü Cahide’nin kapılarını da açtı. 2005’te başlayan bu yolculuğu bütün başarısıyla devam ediyor.

VAROLUŞ MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEDİ

İnsanların kendisini yetiştirmesi ve hayata karşı bir duruş geliştirmesi gerektiğini düşünen Ahsen Gönülce, varoluş mücadelesinden asla vazgeçmedi. Aile bağları çok kuvvetli olmadı belki ama yollarının kesiştiği insanlar, ekip arkadaşları kendisi için her zaman çok kıymetli oldu. Genç ve yetenekli kişilerin de kaşifi, eğitmeni ve her daim destekçisi oldu.

Her öğrendiğini ekip arkadaşlarına da öğreterek kendini daha çok büyüttü. Sosyal medyanın gelişmediği dönemlerde farklı mekanları gezerek genç yetenekleri keşfedip tanınmalarını sağladı. Keşfettiği kişilerin yetenekli oldukları alanları belirleyip buna göre şekillenmelerini sağlayan bir eğitmen olmasını şöyle anlattı:

"Benim için çok güzel dans etmen, çok güzel şarkı söylemen, çok güzel makyaj yapman, çok güzel elbise dikmen, bacaklarının çok güzel olması, kız gibi olman veya erkek gibi olman, farklı biri olman değil. Bütün bu anlattığım şeyin bir harmonisi olması lazım senin bedeninde ki ben bunun içinden tek tek sana ait olanları çıkarayım ve seni kocaman bir paket yapayım."

Cinsel yönelimi farklıydı ve o da bu toplumun ötekisiydi. Yaşam onun için de hiçbir zaman toz pembe olmadı ama hayatı ve politik mücadeleyi sadece cinsel yönelimler üzerinden okumadı, okumuyor. Ahsen’in, LGBTİQ+ hareketinin politik mücadele şekliyle de arası açık.

Yaşama bağlılığı, ayakta kalma mücadelesi, bitip tükenmeyen enerjisi kimi zaman düşse de vazgeçmeyişi onu mesleğinin zirvesine taşıdı ve tacını taktı. Ahsen Gönülce, halen Cahide’de direktörlük ve baş dansçılık yapıyor.

Gönülce, buraya kolay gelmediğini anlatma gereği duymayıp kitabını referans göstererek geçiyor: Seçil Pala’nın kaleme aldığı 'Ahsen - Bir Drag Queen Romanı'.