Otellerde kalan depremzedelerin aklındaki ortak soru: Ne olacak?

Şimdiye kadar yaklaşık 3 bin depremzede Bodrum’da belirlenen otellere yerleştirildi. Kalacak yer bulduklarına sevinseler de geleceğin belirsiz olmasından endişeliler.

Abone ol

Selçuk Arslan

BODRUM - Maraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilden tahliye çalışmaları devam ediyor. Özellikle Antalya, Muğla gibi turizm merkezlerindeki otellerde bir kısım depremzedenin yerleştirilmesi tamamlandı.

Muğla’nın ilçesi Bodrum’da 65 otel, depremzedeler için kapılarını açtı. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) bünyesinde ve AFAD’ın koordinesinde 3 bine yakın depremzede belirlenen otellere yerleştirildi.

OSMANİYE VE HATAY’DAN GELENLER BODRUM’A

Depremzedelerin Bodrum’a yerleştirilme süreci AFAD tarafından organize ediliyor. AFAD’ın Muğla merkezde bulunan kriz merkezi, Bodrum Kaymakamlığı ve AFAD ile eş zamanlı çalışma yürütüyor. Kriz merkezi, Muğla’ya gelen depremzede sayılarını alarak ilçelere eşit olarak dağıtıyor. Listeler hazırlanırken Bodrum’daki otellerde kalacak depremzedeler için yatak sayısı isteniyor. Bodrum Otelciler Derneği, kendi bünyesinde otellerin yatak sayısı bildiriyor ve belirlenen yatak kapasitesine göre depremzedeler otellere yerleştiriliyor. Şu ana kadar 65 otel kapılarını depremzedelere açmış durumda. Şu ana kadar 1002 oda depremzedelere ayrılmış durumda ve hepsi de dolu. Toplamda 2 bin 781 depremzede otellerde kalıyor.

Bodrum’a gelen her depremzede otellere yerleşmiyor. Bazıları tanıdığının ya da akrabasının yanında kalmayı tercih ediyor. Bunun yanı sıra birçok depremzede de Bodrumluların gönüllü olarak tahsis ettiği evlerde kalıyor. Bodrum’a Osmaniye ve Hatay’dan depremzedeler geliyor. Diğer iller ise Muğla’nın farklı ilçelerine gönderiliyor.

Otellere yerleştirilen depremzedelerin yiyecek ve içecek ihtiyaçları da oteller tarafından karşılanıyor. Depremzedelerin bulunduğu otellere, gıda yardımı AFAD tarafından yapılıyor.

Sevcan Sultanoğlu (en sağdaki), iki çocuğu, anne ve babası ile birlikte Bodrum’daki bir otelde kalıyor.

‘SADECE BEKLİYORUZ’

Şimdilik barınma ihtiyaçları karşılanan depremzedeler, geride bıraktıkları evlerini, anılarını ve sevdiklerini bir an olsun unutmuyor. Hayatlarına şu soru ile devam ediyorlar: Ne olacak? Antakya’nın Elektrik Mahallesi’nde yaşayan Sevcan Sultanoğlu, iki çocuğu, anne ve babası ile birlikte Bodrum’daki bir otelde kalıyor. Sultanoğlu’nun eşi, deprem esnasında binadan düşen taş parçasının kalçasına isabet etmesi nedeniyle yaralı ve Adana’da tedavi görüyor. Sultanoğlu ailesinin yaşadığı 12 katlı apartman ağır hasarlı ve kullanılamaz durumda.

Deprem sonrası büyük bir yıkıntı yaşadıklarını anlatan Sultanoğlu, “Üç gün sokakta kaldık. İki kızım annem ve babam ile birlikte buraya yerleştirildik. Bir haftamız oldu. Çok bir şey yaptığımız yok. Sadece bekliyoruz” diye konuşuyor. Memleketine dönmesi halinde kalacak yerlerinin olmadığını dile getiren Sultanoğlu, “Gidersem nerede kalacağım, çadırda mı kalacağım? Eşim o çadırlarda nasıl iyileşecek? Ben en azından evimiz yapılana kadar burada kalmak isterim. Gerçekten her şeyimizi kaybettik. Çocuklarımın psikolojileri bozuldu” diyor.

Haydar Erol, yaşadığı yerden, arkadaşlarından ve sevdiklerinden geriye bir şeyin kalmadığını anlatırken duygulanıyor. 

‘GELECEK KAYGISI, ÖLÜM KORKUSU VE ÇARESİZLİK’

Depremin etkilediği Hatay’ın Samandağ ilçesinden gelen 17 yaşındaki Haydar Erol da binlerce depremzede gibi önünü görememekten şikayetçi. Lise son sınıf öğrencisi olan Erol, depreme yaşadıkları dört katlı binada yakalanmış. Deprem sonrası hasar gören evlerini terk eden Erol, ailesiyle üç gün sokakta kalmış. Yaşadığı yerden, arkadaşlarından ve sevdiklerinden geriye bir şeyin kalmadığını anlatırken gözleri dolan Erol, şunları söylüyor: “Deprem sonrası hissettiklerim, gelecek kaygısı, ölüm korkusu ve çaresizlik… Duygularım karmakarışıktı ve halen de öyleyim. Önümü göremiyorum. Hiç bilmediğin yerdesin, her şeyden uzaksın, arkadaşların yok, sevdiklerin yok, öğretmenlerime ulaşamıyorum, vefat edenler var. Belki de alışmamız lazım ama zor oluyor.” Annesi ve kardeşiyle otele yerleşen Erol’un babası ise enkaz kaldırma çalışmalarına destek amaçlı Hatay’da kalmış.

Ece Erol, başlarını sokacak bir yer buldukları için şanslı olduklarını söylüyor. 

‘DÖNSEK NEREYE GİDECEĞİZ?’

Samandağ’dan gelen 31 yaşındaki Ece Erol da depremde şahit olduklarını unutamayanlardan... Yaklaşık 10 günden bu yana otelde kalan Erol, depremde 17 yakınını kaybetmiş. Başlarını sokacak bir yer buldukları için şanslı olduğunu belirten Erol, yaşadıklarını asla unutmayacağını söylüyor. Yeni yaşamlarına dair bir belirsizliğin olduğunu söyleyen Erol, “Eşim memlekette enkaz çalışmalarına katılıyor. Dönsek nereye gideceğiz? Nerede kalacağız?” diye soruyor. Erol da ailesiyle deprem sonrası günlerce sokakta kalmış. Aile, birkaç gün sonra mahallede bir baraka bulup, battaniyelerle etrafını çevirmiş ve böylece barınma ihtiyacını karşılamış.

Ece Erol, depremde yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Deprem sonrası evimiz kısmen yıkıldı. Hiçbir yardım da yoktu. Kuzenlerimin kaldığı bina çöktü. Onları kendimiz çıkarttık. İnsanların içebileceği su bile yoktu. Örneğin; bir enkazda su isteyen bir yaralımız vardı. Biz görüyorduk, elini çıkarmış su istiyordu. Görevliler izin vermediler su vermemize. Birçok eşimiz, dostumuz enkazın altında günlerce kurtarılmayı bekledi. Buna karşılık ekipler, ‘Burası tehlikeli yaklaşmayın’ uyarısı yapıp gidiyorlardı. Yardımlar dört gün sonra ulaştı Samandağ’a. Teyzem enkazın altından ‘beni kurtarın’ diye bağırıyordu. Bir hafta sonra enkazın altından teyzemin cenazesini çıkardılar. Ölülerimiz için kefen yoktu. Battaniyelere sarılıp toplu olarak gömüldüler. Yani anlatılamayacak kadar kötüydü.”