Otoyollarda bilanço skandalı: 97.9 milyar lira kayıp

İSTANBUL - Sayıştay, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün otoyollar için verilen garanti ödemelerini bilançosuna doğru yansıtmadığını tespit etti. Sayıştay’a göre yapılacak 97.9 milyar liralık ödeme, bilançoda görünmüyor.

Sayıştay Başkanlığı’nın 2020 yılına ait denetim raporları Meclis’e gönderilmeye başlandı. Her zaman olduğu gibi en fazla usulsüzlüğün tespit edildiği kurumlar yine mega projelerden sorumlu olanlar.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün denetiminde de bu yıl yine pek çok eksiklik, usulsüzlük, müteahhit firmalara fazla ödemeler tespit edildi. En dikkat çekeni ise kamuoyunda tepkiyle karşılanan otoyol ve köprü geçişlerindeki garanti ödemeleriyle ilgili.

Sayıştay, Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılan ve işletmeye açılan otoyollarda şirketlere ödenmesi taahhüt edilen garantilerin tam, doğru ve gerçeğe uygun şekilde bilançolarda yer almadığını tespit etti. Sayıştay raporunda otoyollarla ilgili olarak verilen, ödenecek ve şu ana kadar ödenen garantileri bir tabloda gösterdi.

Tabloya göre, işletmeye açılan otoyollarda 31 Aralık 2020 itibariyle toplam 179 milyar 635 milyon 821 bin 290 lira garanti tutarı kaldığını, buna karşın bilançoda kalan tutarın 81 milyar 711 milyon 958 bin 952 lira olarak kaydedildiğine dikkat çekti. Dolayısıyla devletin kayıtlarında 97 milyar 923 milyon 862 bin 337 TL’lik eksik görünüyor.

Karayolları ise söz konusu tablonun “sıfır araç geçmesi” senaryosuna göre hazırlandığını, şirketlerin otoyolu kullanan araçlardan elde ettikleri gelirlerin toplam garanti tutarından düşüldüğü, dolayısıyla bilançodaki farkın gerçekleşen trafik miktarı ve elde edilen gişe gelirinin dikkate alınmamasından kaynaklandığını savundu.

Ancak Sayıştay raporunda bu gerekçeyi makul bulmadı. Tabloda yer alan hesaplamaların “sıfır araç geçmesi” senaryosuna göre idarece hazırlandığını, garanti ödemesi hesaplanırken yalnızca “geçecek muhtemel araç sayısı” değil; önümüzdeki 10-15 yıllık döviz kuru ile ABD tüketici fiyatları endeksi projeksiyonlarının da oluşturulması, hesapların buna göre yapılması gerektiği vurgulandı. Bunun yanında işletme sürelerinin tamamının da dikkate alınmasının şart olduğu ifade edildi. Ve idarenin bunların hiçbirini dikkate almadığı belirtildi.